Haberler

    NBA'de kadın koçların sayısı artıyor

    Son sekiz sezondur NCAA’de University of Carolina kadın takımını çalıştıran Lindsay Gottlieb, kolejde görev yaparken bir NBA takımının antrenör ekibine katılan ilk kadın koç oldu.

    Son sekiz sezondur NCAA’de University of Carolina kadın takımını çalıştıran Lindsay Gottlieb, kolejde görev yaparken bir NBA takımının antrenör ekibine katılan ilk kadın koç oldu. 41 yaşındaki antrenör, Cavaliers ile dört yıllık sözleşme imzaladı ve gelecek sezonun başından itibaren John Beilein’ın ekibinde asistan koç olarak görev yapacak. Bu görevlendirmeyle ligdeki yedi kadın asistan koçtan biri olan Gottlieb duygularını “Cavs’in gelecek vizyonunu gerçeğe dönüştürmesine yardımcı olmak için sabırsızlanıyorum. Kişisel olarak da genç kadınların hayallerinin peşinden gitmesi konusunda onlara ilham kaynağı olabilme ihtimalimden dolayı oldukça gururluyum.” sözleriyle anlattı.

    NBA takımlarının kadın koçlara antrenör ekiplerinde yer vermesi son yıllarda sıkça görmeye başladığımız bir durum. Ancak birçok toplumsal olayda olduğu gibi kadınlar açısından bu noktaya gelebilmek uzun bir zaman aldı ve pek kolay olmadı. Öyle ki NBA tarihinin ilk tam zamanlı kadın yardımcı antrenörü olan WNBA efsanesi Becky Hammon, San Antonio Spurs teknik ekibine katıldığında takvimler yalnızca beş yıl öncesini gösteriyordu. Aslında Hammon’dan önce kadın koçlar nadiren de olsa NBA çevrelerinde boy göstermeye başlamıştı. Ancak takımlarda alabildikleri görevlerin çoğu video koordinatörü ya da bireysel antrenör gibi ekonomik karşılığı olmayan, gönüllü olarak çalıştıkları işlerdi. ABD’de kadın basketbolu dendiğinde akla gelen ilk isimlerden olan Nancy Liebermann, 2009’da NBA takımlarından Dallas Maverick’in Gelişim Ligi’ndeki (o zamanki adıyla D-League) temsilcisi Texas Legends’ın baş antrenörü olduğunda, profesyonel basketbolda bir erkek takımına koçluk yapan ilk kadın olmayı başarmıştı. Ama onun da NBA çevrelerinde saygınlık kazanması ve Sacramento Kings’in koç ekibine dahil olması için birkaç sene geçmesi gerekecekti.

    NBA sezonunun bitişi ve başlangıcı arasında oynanan WNBA sezonu, maaş açısından birçok oyuncu için tatmin edici değil. Hatta Avrupa’daki takımların oyunculara daha yüksek maaşlar önermesi, birçok oyuncunun yaz sezonunu Amerika’da, yılın geri kalanını ise Avrupa’da basketbol oynamasına sebep oluyor. Bu durum Diana Taurasi gibi kadın basketbolunun LeBron James’i olarak nitelendirilebilecek bir ismi ülkemizde Fenerbahçe formasıyla izlemeyi mümkün kılsa da yılın 12 ayını maç temposuyla geçirmek fiziksel olarak oldukça zorlayıcı. Hâl böyle olunca ölü sezonda basketbolla ilgili başka faaliyetlere yönelen kadın basketbolcular ve koçlar için NBA antrenmanlarında yer almak bir seçenek haline geliyor. Geçtiğimiz sezon WNBA’de Washington Mystics forması giyen Kristi Tolliver, NBA takımlarından Washington Wizards’ın antrenmanlarına ilk etapta gönüllü bireysel antrenör olarak katılmış, ardından Wizards tarafından asistan koç olarak işe alınmıştı. Tolliver böylelikle aktif basketbol yaşamını sürdürürken NBA’de antrenörlük yapan ilk kadın olmayı başarmıştı.

    Bünyesinde bulunan insanların çeşitliliğine oldukça önem veren NBA yönetiminin kadın koçlar konusundaki tutumu gelecek adına umut verici. Geçtiğimiz mayıs ayında yaptığı bir açıklamada bu konuya dikkat çeken lig başkanı Adam Silver, “İlerleyen dönemde amacımız, lige giren hakemlerin yarısının kadın olması. Aynısı koçlar için de geçerli. Bunun için bir programımız dahi var. Bir kadın antrenörün erkek basketbolunda koçluk yapmaması için bir sebep yok.” diyerek bu konuya verdikleri önemi dile getiriyordu. Aynı zamanda ligde aktif olarak basketbol yaşamını sürdüren ve kadın antrenörlerle çalışma fırsatı yakalayan birçok oyuncu da bu işin cinsiyetle bir alakası olmadığı fikrinde. San Antonio Spurs forması altında Becky Hammon ile çalışan İspanyol pivot Pau Gasol, The Players Tribune internet sitesinde yayınlanan açık mektubunda Hammon’ın bir takıma koçluk yapmak için gereken bütün özelliklere sahip olduğunu söylüyordu. Bu konu ile ilgili görüş bildiren birçok oyuncu da kalifiye olmanın bench’te koç olarak yer almak için yeterli olacağı görüşünde.

    Bütün bu pozitif gelişmelere rağmen arada çatlak sesler yok değil. Lig çevresinde bazı kesimler erkek egemen bir ligde kadınların sayısının giderek artmasından pek memnun değil. Ancak şimdilik yönetimin tutumu ya da politik doğruculuk sebebiyle bu fikirlerini dile getirmekten çekiniyor olabilirler.

    Erkek meslektaşlarına oranla oldukça az kazanan kadın basketbolcuların ve koçların, birçok zorluğa rağmen dünyanın en büyük spor organizasyonlarından birinde yer alması, birçok açıdan oldukça değerli. Radikal ideolojilerin günümüzde giderek güç kazandığı bir ortamda cinsiyet eşitliğinin önündeki engellerin kalktığını söylemek güç. Basketbol dünyasında da kadınların önündeki engeller var olmaya devam ediyor ancak bu yazının yazılmasına sebep olan, Cavs’in Lindsay Gottlieb’i işe alması gibi gelişmeler gelecek adına umut verici.

    NBA tarihinde şu ana kadar hiçbir takım bir kadın koça baş antrenörlük görevini vermedi. Ancak bu ihtimale çok uzak olmayabiliriz. Geçtiğimiz yaz takımın başına geçecek koçu seçmek için birçok koçla görüşme yapan Milwaukee Bucks yönetiminin görüşmeye çağırdığı isimler arasında Spurs asistanı Becky Hammon da vardı. Bu, bir kadın koçun NBA tarihinde baş antrenörlüğe en çok yaklaştığı andı.

    Yani bir kadın koçun bir NBA takımının başına geçmesi gibi devrim niteliğinde bir durum sandığınızdan çok daha kısa sürede gerçekleşebilir. Dünyanın diğer ucunda yaşanan bu güzel gelişmelerin benzerlerini ve bunların toplumsal yansımalarını ülkemizde de görmek dileğiyle…

    Hazırlayan: Hasan AL

    Kaynak: EuroSport.com / Spor

    Spor Haberler

    500
    Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
    title