'Sosyal Güvenlik Yeniden Düzenlenmeli'

Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), Anayasa Mahkemesinin 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortasını kısmi iptalinin ardından, kısa vadede hayata geçirilebilecek en makul seçeneğin, üç ayrı yasadan oluşan mevcut sistemin, iptal kararı doğrultusunda yeniden düzenlenmesi olduğunu bildirdi.

Alınan bilgiye göre TİSK, yüksek mahkemenin 5510 sayılı yasayı kısmen iptalinin ardından, akademisyenlere bir rapor hazırlattı.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına gönderilen raporda, ''Türkiye tarafından onaylanan Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) sözleşmelerinde, sosyal güvenlik bakımından vatandaş olan ile olmayan arasında eşitsizlik yaratılmaması gerektiği belirtilerek, iptal kararında, memurlar bakımından ayrıcalıklı bir sistem öngörülmesini benimsemenin güç olduğu'' ifade edildi.

İptal kararı sonrası atılabilecek adımların kısa ve uzun vadeli olmak üzere iki biçimde olabileceği belirtilen raporda, yaklaşan seçimler ve yasanın kısa bir süre için ertelenmiş olmasının, bu alanda öncelikle kısa vadeli seçeneklerin ele alınmasını gerekli kıldığı kaydedildi.

Buna göre, iptal edilen yasanın 4/a ve 4/b maddelerinde belirtilen şekilde çalışanlarla ilgili olarak Anayasa Mahkemesinin görüşleri doğrultusunda gerekli değişikliklerin yapılarak, yasanın yürürlüğe sokulabileceği kaydedilen raporda, iptal kararının temelini oluşturan 4/c'lilerin durumunun ise ayrıca ele alınabileceği ifade edildi. Bu durumda, memur ve diğer kamu görevlilerinin durumu için iptal kararında iki seçenek sunulduğu belirtilen raporda, memur ve diğer kamu görevlilerinin durumunun ya ayrı bir yasada ya da gerekli değişikliklerin ardından yine 5510 sayılı yasada düzenlenebileceği görüşüne yer verildi.

Raporda, memur ve diğer kamu görevlileri için hazırlanabilecek ayrı yasanın, uzun vadeli bir çalışmayı gerekli kılacağına işaret edildi.

Bu yasada, söz konusu personelin durumunun, 5510 sayılı kanunun 4/a ve 4/b kapsamındakilerden ''bağımsız olarak düzenleneceği'' ifade edilen raporda, ''Bu düzenlemelerle getirilecek sigorta hakları, 4/a ve 4/b kapsamındakilere denk olabileceği gibi, onlara sunulanlardan yüksek de olabilecektir. Bu son hal, Anayasa Mahkemesinin değerlendirmeleri dikkate alındığında, eşitliğe aykırılık oluşturmayacaktır'' denildi.

Raporda, memur ve diğer kamu personelinin sosyal sigorta hakları konusunda mutlaka yeni bir yasa hazırlanması zorunluluğu olmadığı kaydedilerek, yeni hükümlerin, Emekli Sandığı Kanununa da işlenebileceği belirtildi. Raporda, bu düzeydeki bir değişikliğin yeterli olacağı savunuldu.

Haberler