Haberler

İhh Başkanı Yıldırım: Teslim Olanları Da Vurdular(1)

Yıldırım:

Yıldırım:

Kayıplar söylenenlerden çok fazla, bazı arkadaşlarımız teslim olduktan sonra vuruldu

Cevdet kardeşimiz basın mensubuydu, vurulduğunda sadece fotograf çekiyordu. 1 metre mesafeden vuruldu. Beyni parçalandı.

Bir yaşındaki çocuğun anne ve babasını rehin aldılar. Çocuğa bakamayınca annesini bıraktılar.

Uluslar arası sulardaydık, Mısır üzerinden Gazze'ye gidecektik. İsrail'in özel eğitimli komandolarına karşı sopalarla sandayelerle kendimizi savunduk.

Hukukun dışına hiç çıkmadık. İnanmadığımız hukuka bile uyduk.

Gazze'de yahudiler, müslümandan zulüm görseydi, onlara da yardım ederdik

İHH Derneği Başkanı Bülent Yıldırım Atatürk Havalimanı'nda kanlı baskın ile ilgili birbirinden çarpıcı açıklamalar yaptı. Yıldırım: "Baktık ki aynı Yecüc Mecüc gibi, havadan, denizden, botlardan, her türlü araç kullanılarak bize saldırılıyor. Sandık ki bize gösteri yapıyorlar. Hani onların karasularında olsak, Filistin sularında olsak, deriz ki bize saldırabilirler. Birden bire indirme yaptılar. Arkadaşlarımız, sadece sivil direniş gösterdi. Bütün basın oradaydı. Dedik ki kol kola girelim, içeri almayalım. Ama işin süreci değişti. Sen orada bize demir ve baltalarla saldırmadın mı?' diye sordular. Ben meşru müdafaa yaptığımı söyledim. Helikoptere, botlara karşı bir müdafaaydı bu. En yetişmiş komandolara karşı yaptık. Güya 35. dakikada gerçek mermi kullanma izni almışlar. Gaz bombası attılar, parçalar dağıldı. Arkadaşlar yaralandı. İlk kullandığı mermilerden iki tanesi plastik mermi. Bir tanesi ince çiviye benzer mermiler." diye konuştu

TESLİM OLANLARI DA VURDULAR

Gemide yaşadıkları ile ilgili Yıldırım sözlerine şöyle devam etti: "Cevdet kardeşimiz, şehit olmuştur. Basın mensubudur. İsrailliler yukarda ateş ederken sadece fotoğraf çekiyordu. Tam bir metreden beynini parçaladılar. Kayıplar söylenenlerden çok fazla, bazı arkadaşlarımız teslim olduktan sonra vuruldu. Bir baktık bunlar sahici mermi. Plastik mermi de yakından atıyor. İlk etapta arkadaşlarımız, askerlerden 10 tanesini etkisiz hale getirdi. Evet silahlarını aldık, kullansak yine meşru müdafa olurdu, hukukta sana saldıranın silahını alsan suçsuzsun. Şehit olacağız ama silah almayacağız dedik. Bu sayede İsrail'i zor durumda bırakacağız dedik. Silahları denize attık. Görüntüleri dünya verdi. Dünyada İsrail ordusunun güçlü bir imajı vardı. Üç beş gönüllü sizi püskürtebiliyor dedirttik. Beyaz bayrak olarak gömleğimi çıkardım. Ama kurşunların gelişi akla ziyan. Beyaz bayrağa rağmen insanları öldürdüler. Tuvalette iki ceset vardı, kime ait bilmiyoruz. 9 şehit cesedi verdiler. Ama bizdeki liste daha kabarık. 38 yaralı verdik, 21 yaralı var denildi. İnşallah onların dediği doğrudur. Şehit sayısının artmasını istemeyiz. Bütün dünyaya canlı yaptık. Hukuğun dışına çıkmadık. Bizi takip eden savaş gemileri vardı, yardım etmeleri gerekiyordu, etmediler. Teslim olan arkadaşlarımızı öldürdüler, bazılarını öldürüp denize attıklar. Doktor arkadaşımızı kurşunladılar. Kadınlar olmasa teslim olmazdık. İki çok ağır yaralımızı bırakmak zorunda kaldık."

BİR YAŞINDAKİ ÇOCUĞUN AİLESİNİ REHİN ALDILAR

Bir yaşındaki çocuğun anne ve babasını rehin aldılar, çocuğa bakamayınca annesini bıraktılar diyen Yıldırım "İnsanlar, kadınlar, çocuklar tuvalete gidemedi. Ellerinde silah hep hakaret ettiler. Bizi geminin ikinci katına aldılar, yerler ıslak, ellerimizi bağladılar. Diz çöktük, 5 saate yakın işkence yaptılar. Maksatlı olarak üstümüzde helikopteri döndürdüler. Helikopter denizden aldığı suyu üstümüze attı. Hava soğuktu, buz işkencesi gördük. İsteseler bütün yaralıları birkaç helikopterle taşıyabilirlerdi, yapmadılar. Yaralıları tek tek taşıdılar. Arkadaşımızın bacağını uyuşturmadan tedavi ettiler."dedi

YAHUDİ OLSALARDI YİNE GİDERDİM

Yıldırım Özellikle medyaya çok teşekkür ediyoruz. Eğer Yahudiler, Gazze'de olsa ve Müslümanlar Yahudilere işkence etse, ben bu filoyu yine çıkarırdım. "şeklinde konuştu.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Haberler

title