Haberler

Halk Oylamasının Ardından

Türkiye'nin Paris Büyükelçisi İsmail Hakkı Musa, "Anayasa değişikliği iddia edildiği şekilde münhasıran sayın Cumhurbaşkanı istediği için değil, milletimiz buna ihtiyaç duyduğu için kabul edilmiştir.

Türkiye'nin Paris Büyükelçisi İsmail Hakkı Musa, "Anayasa değişikliği iddia edildiği şekilde münhasıran sayın Cumhurbaşkanı istediği için değil, milletimiz buna ihtiyaç duyduğu için kabul edilmiştir." dedi.

Musa, Europe 1 radyo kanalında Türkiye'deki halk oylamasına ilişkin soruları yanıtladı.

"Evet" oylarının yeterince yüksek olmadığına ilişkin değerlendirme üzerine Musa, anayasa referandumunda Türk halkının yüzde 51,3 oyla, teklif edilen değişiklik önerilerini kabul ettiğini anımsatarak, "Bu sonucun, 'yeterince güçlü olmadığı, az bir farkla elde edildiği' söylenmektedir.

Oysa bu çağdaş demokrasilerde sıklıkla karşılaşılan bir durumdur, tercihin sağlıklı bir şekilde yapıldığına, her görüşün rahatlıkla ifade edilebilmiş olduğuna delalet etmektedir." ifadelerini kullandı.

Teklif edilen değişikliğin, yapılacak tercihin önemli olduğu başka seçimlerde de benzer durumlarla karşılaşıldığına işaret eden Musa, Donald Trump'ın da ABD başkanlığına zayıf bir oranla seçildiğini, AB Anayasası'nın da Fransa'da 2005 yılında düzenlenen referandumda az bir farkla reddedildiğini anımsatarak, şunları kaydetti:

"Meselenin özü başkadır. Dün ülkemizde tarihi bir değişiklik yaşanmıştır, halkımız yönetim sistemi değişikliğine gitmiş, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini mevcut parlamenter sisteme tercih etmiştir. Referanduma katılım yüzde 86,7 gibi yüksek bir oranla gerçekleşmiştir. Bu tarihimizde bir ilktir. Referandum demokratik bir ortamda, huzurlu ve güvenli bir şekilde cereyan etmiş, herhangi bir olay vuku bulmamıştır."

Sonuçlara itirazlar olduğuna işaret edilerek, oyların yeniden sayılıp sayılmayacağı sorusu üzerine Büyükelçi Musa, vatandaşların yüzde 51,3'lük çoğunluğunun bu değişikliğe evet oyu verdiğini yineleyerek, "Aradaki fark yaklaşık 1,3 milyonluk bir kitleye tekabül etmektedir ki, bu bir hayli yüksektir. Takdiri ilgili mercilerin olmakla birlikte, oyların bütün olarak yeniden sayılması söz konusu olmayacaktır." dedi.

Cumhurbaşkanının yetkilerinin arttığı ve bunun da otoriterleşmeye neden olup olmayacağı yönündeki soru üzerine Musa, cumhurbaşkanına ilave yetkiler verildiğine dair tartışmanın yanıltıcı olduğuna işaret etti.

"Milletimiz buna ihtiyaç duyduğu için kabul edilmiştir"

Anayasa değişiklik paketiyle cumhurbaşkanına verilmesi öngörülen yetkilerin büyük çoğunluğunun esasen cumhurbaşkanının halen kullandığı yetkiler olduğuna dikkati çeken Musa, şunları kaydetti:

"Anayasa değişikliği iddia edildiği şekilde münhasıran sayın Cumhurbaşkanı istediği için değil, milletimiz buna ihtiyaç duyduğu için kabul edilmiştir. Bir sonraki seçimlerde sayın Cumhurbaşkanı'nın da aday olması ve de seçilmesi anayasaya göre mümkündür. Ancak bu imkan diğer siyasetçiler için de mevcuttur.

Anayasa değişikliğiyle getirilen yenilik verilen yetkilerde değil, sorumluluklarda aranmalıdır. Nitekim sayın Cumhurbaşkanı mevcut anayasamıza göre geniş yetkiler kullanmakla birlikte icrai sorumluluğu yoktur. Genel müdür yardımcısından müsteşara, üniversite rektöründen başhekime kadar atama yetkisine sahip olan cumhurbaşkanının bu tasarruflarından kaynaklanan sorumluluğu bulunmamaktadır. Kabul edilen değişiklik ile cumhurbaşkanlarının Türkiye'de ilk kez icrai sorumluluğu olacaktır. Bu çok köklü bir değişimdir."

"Fransız dostlarımızın, daha iyi anlayabileceklerini düşünmüştüm"

Kabul edilen değişiklikle mevcut Cumhurbaşkanının 2029 yılına kadar iktidarda kalma imkanı doğup doğmadığına, başbakanlığın kalkıp kalkmadığına ilişkin soru üzerine Büyükelçi Musa, cevabın teorik olarak "evet" olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Bu referandumla ülkemiz parlamenter sistemden başkanlık sitemine geçmeyi uygun görmüştür. Doğrusu ben Fransız dostlarımızın, bu değişikliği daha iyi anlayabileceklerini düşünmüştüm. Evet bu reform yürürlüğe girdikten sonra Başbakanlık makamı ilga edilecektir. Ancak Cumhurbaşkanı'nın merkezinde olacağı farklı bir yürütme sistemine geçilecektir.

2019 yılında Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle birlikte genel seçimler de yapılacaktır. Bu seçimlerde başka siyasetçiler de yasanın öngördüğü şartları taşımaları kaydıyla cumhurbaşkanlığına aday olabilecektir.'

Kabul edilen değişiklikle Türkiye'nin giderek otoriter bir zemine kayacağına, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasındaki bazı uygulamaların bu yöndeki endişeleri arttırdığına ilişkin değerlendirme üzerine Musa, şunları kaydetti:

"15 Temmuz darbe girişimi de tarihimizde bir dönüm noktasıdır. O gece yaşananlar ile sonrasındaki uygulamaları ele almak için ayrı bir program tertiplemenizden memnuniyet duyarım.

Bu darbe girişimi sonrasında tabiatıyla devletimiz bekası için gerekli gördüğü tedbirleri almıştır. Devletin bütün mekanizmalarına sinsi bir şekilde sızan ve darbe girişiminin planlayıcısı olduğunu bildiğimiz FETÖ terör örgütü mensuplarına karşı, ihtiyaç duyulacak diğer tedbirler de alınmaya devam edilecektir. Her demokratik ülkede yapılabilecek olanlar yapılmıştır. Bu tedbirleri otoriterleşmeye indirgemek ülkemize yapılabilecek büyük bir haksızlıktır.

Referandum sonuçlarından otoriterleşme yorumları çıkarmak da demokrasi anlayışıyla izah edilemez. Halkın iradesine saygı esas olmalıdır. Nitekim 26 milyona yakın kişi bu anayasa değişikliği paketine onay vermiştir."

Kaynak: AA / Güncel

Donald Trump Türkiye Paris Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title