Yeni Asgari Ücret... Birleşik Kamu-İş: "Halkımıza 'Sen Aç Kal' Demekten Başka Bir Şey Değil"

Güncelleme:
Facebook'da Paylaş Twitter'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş Google News'de Paylaş

Birleşik Kamu-İş, 2026 için belirlenen asgari ücretin açlık sınırının altında kaldığını vurgulayarak, bu durumun emekçileri yoksullukla karşı karşıya bıraktığını ifade etti. Yeni asgari ücretin, yaşam pahalılığı ile uyumsuz olduğunu belirten konfederasyon, Emek düşmanı politikaların sonuçlarına dikkat çekti.

(ANKARA) - Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, 2026 yılı için 28 bin 75 lira olarak açıklanan asgari ücretin açlık sınırının altında kaldığını belirterek "Acı gerçekler rakamlarla böylesine ortadayken, 28 bin liralık asgari ücret açıklamak matematikle de çarşı-pazarın hakikatiyle de vicdanla da yan yana gelmemektedir. Emek düşmanı politikaların acı meyvesi olarak asgari ücret, ülkede genel ücret haline getirilmişken enflasyonun yakıcılığı görmezden gelerek belirlenen asgari ücret, halkımıza 'sen aç kal' demekten başka bir şey değildir" açıklamasını yaptı.

Birleşik Kamu-İş Merkez Yönetim Kurulu tarafından yapılan yazılı açıklamada, mevcut yapısıyla siyasi iktidarın kontrolünde olduğu belirtilen Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun aldığı kararın, kayıtlı çalışanların yaklaşık yüzde 70'inin asgari ücret ya da buna yakın ücretlerle çalıştığı Türkiye'de milyonlarca emekçiyi ve ailelerini sefalete mahkum ettiği ifade edildi.

Artan hayat pahalılığı ve geçim sıkıntısıyla yeni asgari ücretin bağdaşmadığı belirtilen açıklamada, bu rakamın toplumun çok büyük bir kesimini daha hızlı bir biçimde yoksullaştıracağı vurgulandı.

Birleşik Kamu-İş'in Ar-Ge birimi Kamu-Ar'ın araştırmasına göre aralık ayı itibarıyla açlık sınırının 30 bin 656 liraya yükseldiği, buna karşın asgari ücretin açlık sınırının 2 bin 580 lira altında kaldığına dikkat çekilen açıklamada, yoksulluk sınırının ise 94 bin 913 liraya çıktığı, iki çocuklu bir ailenin her iki ebeveyni de asgari ücretle çalışsa dahi hane gelirinin yoksulluk sınırının ancak yarısına ulaşabildiği ifade edildi. Açıklamada, yoksulluk sınırındaki yıllık artışın, mevcut asgari ücret tutarına yaklaştığı belirtildi.

2025 yılında yüzde 44,4 olarak açıklanan enflasyona rağmen asgari ücrete yalnızca yüzde 30 zam yapıldığını, 2026 yılı için ise enflasyonun yüzde 30'un altında kalmayacağı öngörülmesine rağmen artışın yüzde 27 ile sınırlandırıldığı belirtilen açıklamada, bu durumun Anayasa'nın "çalışanların geçim koşulları"nın dikkate alınması hükmüne aykırı olduğu kaydedildi.

"Asgari ücret, halkımıza 'sen aç kal' demekten başka bir şey değildir"

Açıklamada, "Acı gerçekler rakamlarla böylesine ortadayken, 28 bin liralık asgari ücret açıklamak matematikle de, çarşı-pazarın hakikatiyle de, vicdanla da yan yana gelmemektedir. Emek düşmanı politikaların acı meyvesi olarak asgari ücret, ülkede genel ücret haline getirilmişken enflasyonun yakıcılığı görmezden gelerek belirlenen asgari ücret, halkımıza 'sen aç kal" demekten başka bir şey değildir" ifadelerine yer verildi.

Açıklamada ayrıca, Türkiye'de belirlenen asgari ücretin yaklaşık 550 avro düzeyinde kaldığına işaret edilerek, İrlanda, Hollanda, Almanya ve Belçika gibi ülkelerde asgari ücretin 2 bin avronun üzerinde olduğu hatırlatıldı. "Gelişmiş ülke" söylemleriyle övünüldüğü halde emekçilere "az gelişmiş ülke asgari ücreti" ödenmesinin kabul edilemez olduğu ifade edilen açıklamada, iktidarın asgari ücreti belirlerken çalışanların geçim koşullarını değil, ücretin sermaye kesimine maliyetini esas aldığı, Meclis'ten geçen bütçenin de emekçiyi ve emekliyi yok sayan bir "tercihler bütçesi" olduğu belirtildi.

Kaynak: ANKA / Güncel
Haberler.com
500

Haberler.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve haberler.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.