Haberler

Acil durumlar dışında tetkiklerinizi erteleyin!

Güncelleme:

Prof. Dr. Ahmet Tuncay Turgut ve Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Remzi Sağlam yaptıkları ortak yazılı açıklama ile prostat kanseri hastalarını koronavirüs salgınında almaları gereken önlemler konusunda uyardılar.

Yapılan ortak açıklamada;

"Genel olarak toplumdaki her bireyde rastlanabilen koronavirüs enfeksiyonu (COVID-19) prostat kanseri hastalarımızı da etkileyebilmektedir. Halihazırda elde edilmiş olan bilimsel veriler ışığında aşağıdaki değerlendirmeleri yapabiliyoruz;

COVID-19 doğrudan bağışıklık sistemini etkileyen bir hastalıktır; bu kapsamda enfeksiyonlara karşı en önemli silahımız olan beyaz kan hücrelerine zarar vererek solunum sistemi enfeksiyonlarının meydana gelmesine yol açmaktadır.

Erken evre prostat kanserinin bağışıklık sistemini belirgin şekilde etkilediğine dair yeterli bilimsel kanıt mevcut değildir; bu sayede vücudunuzun viral ve bakteriyal enfeksiyonlarla "savaşma" yeteneği korunmuş durumdadır. Erken evre prostat kanseri nedeniyle aktif izlemde olan, radyoterapi almakta olan veya ameliyat olması planlanan hastalarımız için COVID-19 enfeksiyonu yönünden prostat kanserinden kaynaklanan ek bir risk bulunmamaktadır.

Hormon tedavisi almakta olan prostat kanseri hastalarımız için de COVID-19 enfeksiyonu görülme riskinde artış söz konusu değildir. Keza, steroid kullanımı immün sistemi baskılayacak düzeyde olmadığı sürece ekstra bir risk oluşturmamaktadır." ifadelerine yer verildi.

Prof. Dr. Turgut ve Prof. Dr. Sağlam, ileri evre prostat kanseri nedeniyle kemoterapi almakta olan veya son 3 ay içerisinde almış olan hastalar için durumun farklı olduğunu belirterek;

"Kemoterapinin kanser hücrelerinin yanında hızlı bölünme gösteren normal hücreleri de etkilemesi nedeniyle, kemik iliğinde enfeksiyona karşı savaş için üretilen hücre sayısı azalır, bu nedenle her tür enfeksiyona karşı karşı karşıya kalınan risk maalesef artmaktadır. Özellikle beyaz küre takibi yapılan hastalarımızın, hastaneye gitmeden önce hastane ortamının enfeksiyon riskini arttırabileceğini göz önünde bulundurmaları hayati önem taşımaktadır." uyarısında bulundular.

Uzmanlar, ileri evrede kemik metastazına yönelik radyoterapi uygulanan hastalarla ilgili olarak, tedavinin uygulandığı bölgeye bağlı olmak üzere kemik iliğinin etkilenme olasılığı nedeniyle bağışıklıkta azalmanın söz konusu olabileceğini belirttiler.

Prof. Dr. Turgut ve Prof. Dr. Sağlam, Koronavirüsün prostat kanserini atlatmış olan, halihazırda aktif tedavi almayan hastaların durumuyla ilgili olarak henüz yeterli bilimsel veri bulunmadığını, ancak bu kapsamda daha önce prostat kanseri nedeniyle ameliyat geçiren, radyoterapi veya hormon tedavisi almış olan hastaların ekstra bir risk altında olmalarının beklenmediğini, bu nedenle ek bir önlem almalarının gerekli olmayabileceğini ifade etti.

Prof. Dr. Turgut ve Prof. Dr. Sağlam, sözlerine şöyle devam etti;

"Bağışıklık sisteminin doku iyileşmesiyle "meşgul olduğu" cerrahi sonrası erken dönemde yaklaşık altı hafta süresince riskin daha yüksek olması teorik olarak mümkündür; bu nedenle prostat kanseri ameliyatlarının, en azından COVID 19 hastalığının pik yaptığı dönemi kapsayan birkaç hafta süresince ertelenmesi daha uygun olabilir."

Açıklamada ayrıca;"Esasen, hastalarımızın acil durumlar dışında her türlü tıbbi işlemlerini ertelemelerini öneriyoruz. Virüsün kontamine olmuş bir yüzeye ya da bir maddeye dokunarak bulaşması da ihtimal dahilindedir. Bu nedenle, radyoloji tetkiklerinin yapıldığı manyetik rezonans (MR), bilgisayarlı tomografi (BT) ve ultrason cihazlarının probları şüpheli hastalarla temas etmiş olabileceği için potansiyel enfeksiyon kaynaklarıdır. Hastalarımızın radyoloji tetkiklerini mümkün olduğu kadar bu dönemde yaptırmamalarını öneriyoruz. Bu bakımdan, özellikle hastanelerde radyoloji bölümlerinde tetkik yaptırılacaksa, hastalarımızın radyoloji bölümüne gidip gelirken ve işlem sırasında mutlaka cerrahi maske takmaları gereklidir." ifadelerine yer verildi.

Prof. Dr. Turgut ve Prof. Dr. Sağlam, yaşanan olağanüstü dönemde prostat kanseri hastalarının takibi için yüz yüze hasta-hekim görüşmesi yerine mümkün olduğunca telefon, telekonferans gibi sanal konsültasyon olanaklarından yararlanılmasının daha uygun olacağını belirtti.

Açıklamada ayrıca; "Korona virüse maruz kalınması durumunda hastalığı daha ağır geçirme yönünden risk oluşturabilecek hipertansiyon, diyabet, kalp hastalığı, astım gibi solunum sistemi hastalıklarının veya immün sistemi etkileyebilecek ek hastalıkların bulunması halinde eşlik eden bir prostat kanseri öyküsü bulunsun veya bulunması oldukça dikkatli olmak gerekiyor." görüşüne yer verildi.

Prof. Dr. Turgut ve Prof. Dr. Sağlam tarafında yapılan açıklamada son olarak şu görüşlere yer verildi;

"Yüksek ateş, kuru öksürük ve nefes darlığı gibi yakınmalarınız varsa lütfen en yakın sağlık kuruluşuna başvurunuz. Bu yakınmalarınız yoksa, lütfen evinizde kalınız, el yıkama, sosyal izolasyon vb. önlemlerinizi alınız, bu sayede hastalığın daha fazla yayılmamasına katkıda bulunmuş olursunuz. Hastalarımıza, bağışıklık sistemlerini güçlendirmek için beslenmelerine ve uykularına dikkat etmelerini ve sosyal izolasyon kuralını ihlal etmeden egzersiz yapmalarını öneriyoruz.

Kaynak: Bültenler / Güncel

Koronavirüs Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title