Haberler

"Şiddete Başvurmak Gösteriyi Zaten Yasal Olmaktan Çıkarıyor"

Güncelleme:

İçişleri Bakanı Efkan Ala, yasa dışı dinlemelerle ilgili bin 181 memura disiplin cezası verildiğini, 155 kişinin meslekten ihraç edildiğini söyledi.

İçişleri Bakanı Efkan Ala, yasa dışı dinlemelerle ilgili bin 181 memura disiplin cezası verildiğini, 155 kişinin meslekten ihraç edildiğini bildirdi.

Ala, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, bakanlığının 2015 yılı bütçesi üzerindeki görüşmelerde milletvekillerinin sorularını yanıtladı.

'Jandarma mensuplarına HDP'lilerle görüşme yapmayın' yönünde bir talimat olup olmadığı sorusuna Ala, kolluğa verilmiş böyle bir talimat bulunmadığını aktardı. Ala, "Böyle bir talimat yok ama bölgede bu konuya ilişkin bazı pratik sorunların yaşandığını da biliyoruz" dedi.

TOMA alımlarının Meclis'ten çıkan kamu ihale yasasına uygun yapıldığını söyleyen Ala, kolluk güçlerinde 247 TOMA bulunduğunu belirterek, "Toplumsal olaylarda suyla müdahale en az zarar veren veya hiç zarar vermeden meseleyi çözen bir yöntem. Daha iyileri bulunduğu zaman daha iyilerini yaparız" diye konuştu.

Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na ilişkin eleştirileri de değerlendiren Efkan Ala, şöyle konuştu:

"1983 yılında hazırlanmış sorunlu bir kanun. Zaten birinci paragrafı okuyunca zannedersiniz ki yasaklamak için çıkarılmış. Oysa o hak ve özgürlükleri düzenleyen bir anlayışla dizayn edilmeli. Biz kanunu yeniden ele alıyoruz. Zannediyorum bu yıl içinde o kanunu da Meclis'e sevkedeceğiz.

Mesela bazı ülkelerde toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin nerelerde yapılamayacağını yazmış kanun. Bu Baltık ülkelerinde var. Bizde ise nerelerde yapılabileceğine... Tabii nerelerde yapılabileceğini belirten kanunlar da var. Bizde de nerelerde yapılabileceğine bir komisyon karar veriyor. Biz oraya sivil toplumun da görüşü alınır diye bir düzenleme yaptık ama yetersizdir.

Burada altını çizerek bir hususu arzetmek istiyorum, şiddet bir çözüm yöntemi değildir. Şiddet kullanarak toplantı ve gösteri yapılamaz. Toplantı ve gösteri barışçıl olmalı. Altını çizmemiz gereken faktör budur. Şuanda Türkiye'de herhangi bir sivil toplum kuruluşu, parti ya da organizasyon, ben hükümeti ya da herhangi bir olayı protesto etmek istiyorum derse, bildirimde bulunmak şartıyla, izin almak değil, bildirimde bulunarak belirlenen yerlerde yapabilirler. Bu hem gösteriyi yapacak olanların güvenliğini sağlamak için zorunlu görülmüş hem de güvenlik birimlerinin başka planlamaları varsa onlara tedbir alsın diye düzenlenmiş. Şiddete başvurmak gösteriyi zaten yasal olmaktan çıkarıyor."

-Molotofkokteyli silah sayılacak mı?

Ala, bazı belediyelerde mal bölüşümüyle ilgili soruyu yanıtlarken, bölüşümün illerdeki komisyonlar tarafından yapıldığını, bazı belediyelerin bu bölüşüme itirazda bulunmasının doğal olduğunu, bunu bir kez daha gözden geçirebileceklerini söyledi.

"Yatırım İzleme Koordinasyon Kurulları tüzel kişilik olacak mı?" sorusunu yanıtlayan Ala, Meclis'e gönderecekleri tasarıda böyle bir madde bulunduğunu, Meclis'in kabul etmesi halinde bu kurulların tüzel kişiliğe kavuşacağını söyledi.

HDP'li Ahmet Karataş'ı bıçakla yaralayan kişinin özel güvenlik olduğu belirtilerek özel güvenlik görevlilerine yönelik denetimlere ilişkin tedbirlerin sorulması üzerine Ala, saldırganın özel güvenlik sınavına girdiğini, ama kart almadığını, dolayısıyla bu görevi de yapmadığını kaydetti.

Ala, Suriye plakalı araçların kayıt altına alınmasına yönelik bir çalışma yaptıklarını da açıkladı. Ala, mülki idare amirlerinin özlük haklarına ilişkin de çalışma yapacaklarını bildirdi.

"Molotofkokteyli silah sayılacak mı?" yönündeki soru üzerine Ala, molotofkokteylinin bazen bir silahtan daha tehlikeli olduğunu vurguladı. Ala, "Hele barışçıl toplantı ve gösteriden bahsediyoruz. O zaman molotofun orada ne işi var? O da silah sayılacaktır. Çünkü bir otobüse ya da iş yerine daha büyük tahribat yapabilmektedir" diye konuştu.

-Oslo görüşmeleri

Kapatma davası bittikten sonra AK Parti'nin, statüko ve müttefiklerinin sürekli üzerinden düşman ürettiği ve ülkeyi sıkıntıya soktuğu iki temel konuda inisiyatif aldığını aktaran Ala, "Bunların biri din ve vicdan özgürlüğüdür. Bu konuda çok ciddi mesafeler katedildi" dedi.

İçişleri Bakanı Ala'nın "Daha sonra başörtüsü konusunda, 4+4+4 (zorunlu eğitimin 12 yıla çıkarılması) Kuran-ı Kerim'in serbest bırakılması. Bunlar tabii yüz yıllık ciddi sorunlardı" değerlendirmesi üzerine, komisyon üyeleri, "Kuran-ı Kerim ne zaman yasaklandı? Kuran-ı Kerim ile kimin ne sorunu olabilir?" diye konuştu. Bunun üzerine Ala, "Bunlar ciddi sorunlardı. Bu sorunlara karşı olabilirsiniz, olmayabilirsiniz ama..." karşılığını verdi.

Ala, Oslo görüşmelerine ilişkin soru üzerine, "Etnik kimlik problemi konusu, AK Parti tarafından ele alındı. Burada aldığımız inisiyatiflerle önemli noktalara geldik. Oslo görüşmeleri yapıldığında çok ciddi mesafeler alındı ama oradaki görüşmeler başka bir devletin gizli servisinin bizim içimizdeki bazı mekanizmalara, işte o paralel yapı dediğiniz yapının yapının adamlarına servis edilmesiyle..." diye konuştu. Bir milletvekilinin "Biz (paralel yapı) demiyoruz, siz diyorsunuz" değerlendirmesi üzerine Ala, "Emniyet bana bağlı. Bana bağlı bir yeri savunmaya girmeyin. Şimdi ben oradaki problemleri ayıklıyorum" dedi.

Telefonlarının dinlendiği tespit edilen bazı kişileri sayan Ala, bu yanlışı yapanları ayıklamaya çalıştıklarını ifade etti. Ala, "Oslo'da yapılan görüşmeler sızdırılıyor ve böyle mekanizmalara, bunları dinleyenlere sızdırılıyor. Bunlar sadece Oslo görüşmelerini sızdırmadı" dedi.

"Bu görüşmeler neden milletten saklı yapıldı?" sorusu üzerine Ala, şöyle konuştu: "Milletten saklanmadı. Politikacılar görüşmüyor. Orada devletin birimleri... Zaten istihbarat teşkilatları bunun için vardır. İstihbarat teşkilatları görüştü. Size bu kötülüğü yapanlar, işte onları da sızdırdılar ve biz de onları soruşturuyoruz. Sızdırdılar, o zaman sekteye uğradı. Halbuki sekteye uğramasaydı önemli mesafeler elde edilmişti. Biz yılmadık, durmadık yola devam ettik. Bu kez geldiler bakın Habur'da o mesele oldu. Sonra devam ettik, 8 Mayıs 2013'te çekilme kararı alındı. Yurt dışına çekiliyor. Bir ay geçmedi Gezi olayları oldu ve yabancı basın 24 saat buradan yayın yaptı. Ondan 2 ay sonra da çekilme kararı durduruldu. Gezi olayları olmasaydı çekilme kararı alınmış ve başlamıştı."

-Yasa dışı dinlemeler

Türkiye'nin sorunlarını çözmede en önemli varlığının siyasal istikrarı olduğunu vurgulayan Ala, "Siyasal istikrarın olmadığı bir yerde sorunu çözemezsiniz. Siyasal istikrara saldırı olduğunda sorun çözme kapasitesi ortadan kalkmış gibi oluyor, öyle algılanıyor. Öyle algılandığı için de sorunları çözme projeleriniz yarıda kalıyor" dedi.

Sürecin devamında başka bir önemli aşamada Kobani olaylarının ortaya çıktığına işaret eden Efkan Ala, şunları söyledi:

"Kabul edersiniz, etmezsiniz Türkiye'nin en önemli varlığı şu parlamentodur. Buranın var olması ve çalışması Türkiye'nin en önemli varlığıdır. Buraya, size milletvekili olduğunuz için, milleti temsil ettiğiniz için bu ülkenin bir bakanı, vatandaşı olarak yapılan her saldırıyı kendime yapılmış addederim. Hiç kimsenin hakkı ve hududu değildir. Burada milletvekillerinin vekillik yapmalarını ya da hükümetin hükümet etmesini engelleyecek, sandık dışı yöntemlerle darbe girişiminde bulunmak kimsenin haddi değildir. Bunu size karşı da yapsalar ki sayın genel başkanların etrafının da tamamı dinlenmiş. Bu yüz karasıdır. Sayın Bahçeli'nin de Sayın Kılıçdaroğlu'nun da. Tespit ediyoruz, görevden alıyoruz."

Bunun üzerine bazı milletvekilleri, "Beraber dinliyordunuz. Biz dinlendiğimizi biliyoruz. Bunu defalarca söyledik" diye konuştular.

Ala, yasa dışı dinlemelerle ilgili bin 181 memura disiplin cezası verildiğini, 460'ının meslekten ihracının talep edildiğini, bunlardan 155'inin de meslekten ihraç edildiğini bildirdi. Ala, "Soruşturmalar devam ediyor. Suça karışmayanlarla bir meselemiz olamaz. Hepsi görevinin başında, görev yapacaklar ama suça karışmış, haksız, gereksiz, devlet bilgilerini dinlemiş, yetkisi olmayan işlere karışmışsa da onları ayıklıyoruz ve gereğini yapıyoruz. Bu kime karşı olursa olsun devletin ciddiyetine saldırıdır. Gizli bilgilerine saldırıdır. Ulusal güvenlik meselesidir" dedi.

Emniyet teşkilatının yeniden yapılandırılmasına yönelik çalışmalara da değinen Ala, teşkilatın personel sayısına ilişkin verileri komisyon üyeleriyle paylaştı. Ala, emniyette ihtiyaçtan fazla birinci sınıf müdür bulunduğunu, buna karşı sahada görev yapacak alt rütbedeki polislerin sayısının yetersiz olduğunu sözlerine ekledi.

- TBMM

Kaynak: AA / Güncel

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Efkan Ala Türkiye Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title