Genel Kurul'da "12 Eylül Ürünü" Tartışması

Meclis Genel Kurulu'nda AKP ile CHP arasında 12 Eylül tartışması yaşandı. CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol"un AKP'lilere yönelik "Siz 12 Eylül olmasaydı siz olmazdınız" şeklindeki sözleri ise tartışmaya yol açtı. AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, AKP'nin darbe ürünü olmadığını ve 12 Eylül'ü desteklemediğini belirtirken, CHP'yi "Bir yandan darbeciler yargılansın deyip diğer yandan onların vesayetini ortadan kaldıracak düzenlemelere karşı çıkmakla" suçladı. CHP'li Okay, "'E- muhtıraya sessiz kalındı' deyip, 4 Mayıs'ta o muhtırayı yazan işgüzarla Dolmabahçe'de buluşup, sırdaş olanlar, kanka olanların partisi burada" diye konuştu. AKP Grup Başkanvekili Suat Kılıç, CHP'lilere "12 Eylül'le aranıza mesafe koyacaksanız milletvekillerinin oy verme ipoteğini kaldırın, oy kullanın" diye seslendi.

Meclis Genel Kurulu'nda Anayasa değişikliği teklifinin 13'ncü maddesinin görüşmeleri sırasında AKP ile CHP milletvekilleri arasında "12 Eylül ürünü" tartışması yaşandı. AKP İzmir Milletvekili İbrahim Hasgür'ün "12 Eylül hepimize acı verdi" şeklindeki sözlerine CHP ve MHP milletvekilleri tepki gösterdi. MHP ve CHP sıralarından "Ne kadar yattın" sesleri yükselirken Hasgür de "Darbe anayasasına sahip çıkmanın bir mantığı olabilir mi?" "karşılığını verdi.

-"12 EYLÜL OLMASAYDI SİZ OLMAZDINIZ"-

CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol ise sataşma olduğu gerekçesiyle söz aldı. 12 Eylül'den bu yana 30 yıl geçtiğini belirten Anadol, "12 Eylül ile mücadele eden insanlar burada. Ben Barış Derneği davası sanığıyım, siz hayali ihracat sanığısınız. 30 sene sonra menzil dışına çıkınca konuşacaksın. Böyle bir şey yok. Böyle yağma yok. 12 Eylül anayasasına 'hayır' oyu kullanamadım. Çünkü 12 Eylül beni cezaevine atmıştı. Siz neredeydiniz? 12 Eylül olmasaydı siz olmazdınız" diye konuştu.

-"12 EYLÜL NERE 2001 NERE"-

AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ ise sataşma olduğu gerekçesiyle söz alarak darbelere ve hukuk dışı her türlü müdahaleye karşı olduklarını söyledi. Darbeden yana olmadıklarını belirten Bozdağ, "Darbenin ürünü olarak, bu Mecliste, itham edilemeyecek, belki en son itham edilecek bir yapıyı hiçbir grup için görmüyorum" dedi. AKP'nin 2001 yılında kurulduğunu ifade eden Bozdağ "12 Eylül 1980 nere, 2001 nere. Nasıl bir irtibat kurdu anlamam mümkün değil. Biz "artık darbecileri yargının önüne çıkaralım. Hesap versinler, yargılansınlar' diyoruz. Bu Anayasa değişikliği onun içindir. Darbecilerin milli iradenin üzerine koyduğu ipotekleri kaldıralım, her türlü vesayeti ortadan kaldıralım. Onun için darbecilerin yaptığı Anayasa ile darbe sözleşmesi ile bu ülke yoluna devam etmesin. Bir yandan "darbeciler yargılansın' derken, öte yandan onların yargılanmasını yol açacak ve kurdukları vesayet düzenini ortadan kaldıracak değişiklikler olmasın diye mücadele etmek Bugüne kadar darbe zihniyetinin sahipleri ses çıkardığında çantayı alıp gidenler, 27 Nisan e-muhtırası ortaya çıktığında, karşısında milletin gür sesini ilk defa duymuşlardır. Biz şapkayı alıp giden siyasetin sahipleri değiliz. Darbe zihniyetini benimseyenlerin veya o anlayışta olanların sesini çıkardığı anda esas duruşa geçenlerdir. 12 Mart muhtırası verildiği zaman parlamento ve milletin iradesi yok sayıldığı zaman parlamentoyu çalıştırıp, talimatla yasa çıkaran hiç olmadık, hiçbir zaman da olmayacağız" diye konuştu.

-"E-MUHTIRAYI YAZAN İŞGÜZARLA KANKA, SIRDAŞ OLANLAR"-

Bozdağ'ın konuşmasının ardından bu kez CHP Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay, sataşma olduğu gerekçesiyle söz istedi. Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin tutanakları okumasının ardından sataşma göremediği gerekçesiyle söz vermek istemedi. Şahin, CHP'lilerin tepkisi üzerine Okay'a söz verdi. Okay, ise yaptığı konuşmada, 12 Eylül darbesiyle parlamentoda temsil edilen iki siyasi partinin kapatıldığını, yöneticilerinin yargılandığını belirterek, "O dönemde bu siyasi partilerle aynı ideolojiyi paylaşan birçok insan fişlendi, cezaevine girdi. O fiş düzeni hala devam ediyor. Yeni türedi partiler ortaya çıktı. Rüzgar gülü gibi dört eğilimi kucaklıyoruz dedi. Siyasi natura bozuldu. Saman alevi gibi yükseldiler bir kısmı saman alevi gibi yok oldu. Yeniden saman alevi gibi yükselen partiler oldu, onlar da yok olacaklar" diye konuştu. Geçen yasama döneminde AKP ve CHP'nin olduğu parlamentoda Anayasa'nın 17 maddesinin değiştirildiğini ifade eden Okay, "Burada ucuz politika yapıp, darbecilerin anayasasını koruyorsunuz demek yakışık almıyor. Burada e-muhtıraya sessiz kalındı deyip, 4 Mayıs'ta o muhtırayı yazan işgüzarla Dolmabahçe'de buluşup, sırdaş, kanka olanların partisi burada" dedi. Baykal'ın, dün Genel Kurul'da yaptığı konuşmada, "darbeyi yapanlardan utanç duyduğunu" söylediğini ifade eden Okay, "Bunu söyleyen parti karşısında 'darbe anayasasını savunuyor' demek hiçbir partiye prim getirmez. Bu parlamento içerisinde 12 Eylül ürünü bazı partiler bulunmaktadır" diye konuştu.

-"İPOTEĞİ KALDIRIN"-

Okay'ın ardından AKP Grup Başkanvekili Suat Kılıç, sataşma olduğu gerekçesiyle söz isterken Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin "dizi film, arkası yarın gibi" sataşma olduğu gerekçesiyle söz istendiğini belirtti. Kılıç ise yaptığı konuşmada Meclis çatısı altında 12 Eylül'ün mağduru parti olduğunu ancak 12 Eylül'ün ürünü bir parti göremediğini söyledi. Okay'ın "saman alevi yükselen partiler' ifadesine tepki gösteren Kılıç, bununla AKP'nin kast edildiğini düşünmediğini belirterek, son dört seçimde partisinin en fazla oy alan parti olduğunu kaydetti. Kılıç, "Hiçbir partiyi, 12 Eylül'ün ürünü şeklinde yaftalamanın gereği yoktur. 12 Eylül'ün sebep sonuç ilişkisini, burada bulunan siyasi partilerle kurmanın da gereği yoktur. Asıl olan özgürlükleri, demokrasiyi, hukuku kavrayış biçimidir. Anayasa değişikliği teklifimizi özünden değerlendirecek olursanız size düşen bir görev var: Eğer ki 12 Eylül ile aranıza mesafe koyacaksanız az sonra başlayacak gizli oylama öncesinde milletvekillerinizin oy kullanma hakkı üzerindeki ipoteği kaldırın" diye konuştu.(ANKA)

(EG/ÖZK)

Haberler