DTP: "20 Milyonun Kimliğini Yok Sayarak AB'ye Girilmez"
DTP Eşbaşkanı Ahmet Türk, Kürt Sorununa İlişkin Dile Getirdikleri Taleplerin Türkiye'yi Bölmeye Değil, Demokratikleştirmeye Yönelik Olduğunu İleri Sürerken, "20 Milyon İnsanın Kimliğini Yok Sayarak AB'ye Ne Kadar Girebilirsiniz? Ekonomik Kalkınmayı Uzlaşma Olmazsa Nasıl Becerebilirsiniz?" Dedi.
DTP Eşbaşkanı Ahmet Türk, Kürt sorununa ilişkin dile getirdikleri taleplerin Türkiye’yi bölmeye değil, demokratikleştirmeye yönelik olduğunu ileri sürerken, “20 milyon insanın kimliğini yok sayarak AB’ye ne kadar girebilirsiniz? Ekonomik kalkınmayı uzlaşma olmazsa nasıl becerebilirsiniz?” dedi.
Türk, Diyarbakır Canlı Hayvan Borsası’nın açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye’de kırsal bölgeleri kalkındırmaya yönelik projeler üretilmediğini söyledi. “Bu ülkede demokrasi yoksa, barış yoksa, özgürlüklere saygı yoksa toplumsal kalkınmayı sağlamak mümkün olmayacak” diyen Türk, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir’e yönelik “konuşacağına iş yapsın” eleştirilerine de tepki gösterdi. Türk, “Siyaset konuşmasın, işini yapsın diyorlar. Bu ülkedeki insanların özgürlüklere, barışa, demokrasiye ihtiyacı yok mu? Bunlara sahip çıkmazsa, bu konuları kim Türkiye’nin ve dünyanın gündemine taşıyacak?” dedi.
Toplumsal uzlaşı ve demokrasi için toplumun tüm kesimlerine görev düştüğünü ifade eden Türk, kendilerinin PKK’nın ateşkes yapması için büyük çaba sarf ettiğini kaydetti. Ateşkes ilan edilmesiyle birlikte devletin vatandaşını kucaklaması için bir fırsat yaratıldığını savunan Türk, “Ama birileri bir kişi kalmayıncaya kadar imha politikasını savunuyor. İmha etseniz de yurttaşınızı nasıl kazanacaksınız? Önemli olan bunu kazanmak için çaba göstermektir. Silahların ortadan kalkması konusunda sabırla çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Türk, Kürt meselesinin sadece Kürtler’in değil, tüm Türkiye’nin meselesi olduğunu belirtirken, sorunun Türkiye’nin bütünlüğü çerçevesinde akıl ve sağduyu ile çözüleceğini kaydetti. Kültürel, örgütsel ve kimliksel talepleri olduğunu anlatan Türk, şunları söyledi: