Devlet Bakanı Mehmet Şimşek:

Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, yeni ekonomik program arayışlarına, "Yenisi eskisi fark etmez mali disiplin ve fiyat istikrarı hepsinde önemli" diyerek cevap verdi.

Uluslarası Yatırımcılar Derneği'nin (YASED) olağan genel kurulunda Bakan Şimşek, Türkiye'nin rekabet gücünü küresel anlamda yükseltmeyi amaçladıklarını kaydetti. Yased üyelerine seslenen Mehmet Şimşek, kayıtdışı ekonominin hükümetin gündeminde de ilk sırada yer aldığını belirterek, "Fakat kayıtdışı ekonomi bir iki yılda ortadan kalkmıyor. Bu, uzun soluklu bir çalışma" dedi.

Halen uygulanmakta olan teşvik sistemin de rasyonelleştirmek istediklerini belirten Bakan Şimşek, sektörel teşvik sistemine başlanabilmesi için sanayi envanteri çalışmasının 2008'de bitirilmesi gerektiğini ifade etti.

İstihdam ve eğitime de çok önem verdiklerini belirten Mehmet Şimşek, 2012-2013 döneminde batılı ülkelerde halen yüzde 90'lar seviyesinde olan okul öncesi eğitimi en az yüzde 50'ye çıkarmış olmayı hedeflediklerini belirtti. AB sürecinde de siyasi iradenin mevcut olduğunu süreçte ilerlemeler de bulunduğunu belirten Şimşek, AB'ye girme koşullarını yerine getirmek konusunda kararlı olduklarını vurguladı. Yabancı sermaye yatırımlarının artışını devam ettrebilmek için kalıcı ekonomik istikrar gerektiğini belirten Şimşek, bunun da ancak doğru politikaları uygulamaya devam etmekle sağlanabileceğini ifade etti. Bu konuda hükümet olarak önemli mesafe kaydettiklerini söyleyen Şimşek, mali disiplinde son çeyrekte ve ocak ayında gelişme olduğunu anlattı.

Kamu net borç stokunun bir sorun olmaktan çıkardıklarını ifade eden Şimşek, iç borç alanında ise faiz ve kur riskinin azaltmada önemli mesafe kat ettiklerini belirtti.

Türkiye'nin önümüzdeki dönemde ciddi alt yapı, eğitim ve AR-GE yatırımlarına ihtiyaç duyduğunu kaydeden Şimşek, burada ideal olanın bu yatırımları özel sektöre yaptırmak olduğunu ifade etti. Bu amaçla yap- işlet-devret modelini geliştirdilerini ve sulama gibi başka alanları da bu modele dahil ettiklerini belirten Şimşek, ayrıca büyük sermaye gerektiren fakat ilk etapta fazla gelir getirmeyen altyapı yatırımları için de özel sektör yatırımcılarına gelir alanında destek olacaklarını veya işletme hakkında gelir sürecini uzatacaklarını anlattı.

AR-GE yatırımlarını teşvik etmek için çalışmalarının devam ettiğini belirten Şimşek, AR-GE faaliyetlerini yüzde 90'a kadar vergi dışı bırakacaklarını söyledi. Enerji alanında da ciddi yatırım gerektiğini belirten Şimşek, yenilenebilir enerjide henüz bir ulusal hedef olmadığını fakat AB'nin bunu yüzde 20 olarak belirlediğini bizim de bunu yüzde 20 kabul redebileceğimizi belirtti.

Şimşek, "2017 yılına kadar önemli düzeyde nükleerden elektrik üretmek istiyoruz" dedi. Yabancı sermaye yatırımlarının son 2 yılda sırasıyla 21 ve 22 milyar dolar seviyesinde gerçekleştiğini hatırlatan Şimşek, "Bu başarıya sadece cari açığın finansmanı açısından bakmıyoruz. Bu aynı zamanda Türkiye'de rekabeti de arttırıyor" dedi.

Devlet Bakanı Şimşek, sanayi üretiminde gerek uluslar arası yatırımlar gerek hükümetin yaptığı düzenlemelerle geleneksel modelden bilgi yoğun katma değeri yüksek ürünlere geçiş olacağını hatta bu sürecin başladığını belirterek, "Aksi taktirde Çin, Hindistan gibi ülkelerle başka türlü rekabet şansımız yok" dedi.

"Dünyada ve Türkiye'de daha birçok dalgalanmalar olacak" şeklinde konuşan Şimşek, Türkiye için kötümserliğe kapılmamak gerektiğini Türkiye'nin önümüzdeki dönemde daha da önemli bir çekim merkezi olacağını vurguladı.

2020 yılına kadar körfez ülkelerinde 5-6.5 trilyon dolar daha fon birikeceğini bölgenin tek başına bu kaynağı absorve edemeyeceğini belirten Şimşek, cazibesini sürdüren bir Türkiye'nin buradan mutlaka pay alacağını belirtti. Küresel dalgalanmaların Türkiye'ye etkisinin sınırlı olacağını vurgulayan Şimşek, Türkiye'de güçlü bir hükümet olmasının bankacılık sektörünün sağlam olmasının ve mali displinin devam etmesinin burada önemli olduğunu anlattı.

Şimşek, tüm olumsuzluklara rağmen bütçe açığının hedefin altında geldiğini brüt borç stokunun milli gelire oranının yüzde 61'lerden yüzde 56'lara gerilediğini net borç stokunda ise bu oranın yüzde 45'lerden yüzde 38'lere düştüğünü belirtti.

Konuşmasının sonunda Devlet Bakanı Şimşek, YASED üyelerinin sorularını da yanıtladı. Bür üyenin döviz kurları hakkında sorusuna Şimşek, "Türkiye rekabet gücünü kurla oynayarak artıramaz. Temel sorun, eğitim, AR-GE ve altyapıya zamanında kaynak aktarmamış olmamızdır. Ayrıca bugün Merkez Bankası bağımsızdır ve biz Türkiye'ye sermaye giriş çıkışlarını 1989'da serbestleştirmişiz. Bu durumda zaten kuru kontrol imkanımız da yok. Kur konusunu arz-talep belirlemeye devam edecek" yanıtını verdi.

(ERÖ-CY-ÖK-E)

Haberler