Aydın: Ayto Meclis Başkanı Çağlayan'dan, Ekonomik Değerlendirme

Aydın Ticaret Odası (AYTO) Meclis Başkanı Mahmut Çağlayan, AK Parti iktidarı döneminde Türkiye'nin ekonomisini değerlendirdi.

Türkiye'nin 2002 yılından bu yana ekonomik anlamda gözle görülür bir ilerleme kaydettiğini belirten Mahmut Çağlayan, Türk iş hayatının, rekabet gücünün artması için kamu ve özel sektörün, el ele vererek birlikte çalışması gerektiğini söyledi.

2002 yılından itibaren uygulanan istikrar programıyla birlikte Türkiye ekonomisinin, üst üste dördüncü yıl yüksek oranlı büyüme gerçekleştirilebildiğini ifade eden Çağlayan, milli gelirin, 2002 yılından bu yana yıllık ortalama yüzde 7.5 oranda artış gösterdiğine dikkat çekti. Ekonomik göstergelere bakıldığında, yer şeyin yolunda olduğunu ve Türkiye ekonomisinin, sürekli olarak büyüme gösterdiğini belirten Çağlayan, "Türkiye ekonomisi son 4 yılda gözle görülür bir büyüme kaydetmesine rağmen KOBİ'ler(Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler), iş yapamaz durumdadır. Bu nedenle son zamanlarda hedefleri tutturma beklentisi azalmaya başlamıştır. Şimdiye kadar ekonomik yönden olumlu gelişmeler yaşanmıştır. Yapılan yapısal reformlarla elde edilen kazanımların, korunması ve daha ileriye taşınması gerekmektedir" dedi.

Son dönemde dünyada yaşanan gelişmeler nedeniyle Türkiye ekonomisinin, diğer ülkelere nazaran daha çok etkilendiğini kaydeden Çağlayan, "Bugünlerde yaşadığımız olumsuzlukların, her ne kadar dışardan kaynaklanan sebepleri olsa da yapısal reformların tamamlanmamış olması, sanayicimizi, global rekabet ortamında ayakta kalabilmesi için daha fazla ithal girdiye yöneltmiştir. Bu durum üreten KOBİ'lerimizi ve nihai malı üreten sanayicilerimizi, olumsuz etkilemiş ve ihracatın sağladığı katma değer azalmıştır. Bu yüzden büyüyen dış açığımız, sıkıntılardan diğer ülkelerden daha çok etkilenmemize sebep olmuştur" şeklinde konuştu.

Türkiye'ye yatırım amaçlı gelen yabancı yatırımcıların istihdama katkı sağlamadığını ifade eden Çağlayan, "Türkiye'ye doğrudan yatırımda bulunan yabancı yatırımcılara baktığımızda, reel sektöre yatırım yapmak istemedikleri görülmektedir. Yapılan yatırımlar, banka, aracı kurum ve turizm belgesi şeklinde olmaktadır. Bu tür yatırımlarda ir üretim ya da istihdam sağlanmaması, yurt içindeki paranın içeriden dışarıya gitmesine neden olmaktadır. Bu sorunu ortadan kaldırmamız için devletimizin, özel sektörün son yıllarda yarattığı başarıyı sürdürmesi için gerekli reformları tamamlaması gerekmektedir. Türk iş hayatını, rekabet gücü yüksek, katma değer üreten bir yapıya kavuşturduğumuzda, ihracatın ithalata bağımlılığı azalacaktır. Bunun için kamu ve özel sektör birlikte çalışmalı, gerekli reformlar süratle gerçekleştirilmelidir" ifadelerini kullandı.

Haberler