Yargıtay Başkanı Arslan: Danıştay Saldırısı T.c.'nin Değerlerine Yöneliktir"

Yeni adli yılın başlaması dolayısıyla Yargıtay`da tören düzenlendi. Törene, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, TBMM Başkanı Bülent Arınç ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan katıldı.

Yargıtay Başkanı Osman Arslan, 2006-2007 adli yıl açılış konuşması yaptı.

Konuşmasına Danıştay 2. Dairesi`ne yönelik silahlı saldırıyı kınayarak başlayan Arslan,¨Sardırıyı yapanlar ve yaptıranlar insanlık suçu işlemiştir. Bu suçu işleyenler tarih tarafından affedilmeyecektir . Yargı onlara hakettikleri cezaları verecektir. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın. Bu saldırıyı kınıyoruz. Bu saldırı T.C.`nin değerlerine, bütünlüğüne ve özellikle laik niteliğine yöneliktir. Bu tür saldırılar yargıyı etkileyemez. Türk yargısı anayasa ve kanunlar doğrultusunda yargılama yaparak vicdani kanaatlere göre karar verecektir. Hiçbir terörist eylem yargıyı kararlarından alıkoyamaz.¨dedi.

Dünya üzerinde savaş ve terörün devam ettiğini ifade eden Arslan,¨Terör örgütleri temel insan haklarını ortadan kaldırmak için acımasızca saldırılarda bulunmaktadırlar.

Uluslararası barışın sağlanması için silahların susması, hukukun üstün değeler olarak kabul edilmesi ve devletlerin hukuka saygı göstermesi gerekir. Bazı ülkeler uluslararası hukuk kurallarına uymamaktadır.Terörle yaşayan bir dünya çağdaş uygarlığın utancı olarak tarihte yerini alacaktır.

Anayasanın 3. maddesinde belirtildiği üzere Türkiye devleti bölünmez bütündür.T.C. üniter yapısına sahip çıkmak bu topraklar üzerinde yaşayan herkesin yararınadır. Bu topraklarda yaşayan hiç kimse 2. sınıf vatandaş değildir.Herkes kanun önünde eşittir.

`Türk` sözcüğü ayırıcı olmayıp birleştiricidir.Ülke üzerinde yaşayan tüm bireyleri kucaklamaktadır. Her bireyin hak ve fırsat eşitliği vardır.Her birey kamuda en üst düzey göreve gelebilir. İnsan hakları ve demokrasi adı altında ayrıcalıklar taleb edilmesi ayrıcalıklı terörün işidir. Terörist faaliyetler bir sonuç vermez. Vatan bir bütündür, parçalanamaz. Bu bilinmelidir. Ülkemizi uygarlık yolundan ayırmak mümkün değildir. Bölücü ve gerici gruplar iç ve dış destek almaktadır.Bu kişiler aslında maşa olarak kullanıldıklarını bilmelidirler. Demokrasi, hak ve özgürlükler halkın mutluluğu için kullanılmalıdır.Halkın kötülüğü için kullanılması kabul edilemez. Özgürlükler devleti yıkma aracı olarak kullanılamaz.

Devletin temel niteliği hukuk devleti olmasıdır.Hukuk devletinde, devlet kendi koyduğu kurallara kendisi uymak zorundadır.Hukuk devleti kişinin hak ve özgürlükleri koruyan bir devlettir.Yönetenlerde hukuk kurallarına uymalıdrı.Bu kurallar yüretmeyi de yasamayı da bağlar¨diye konuştu.

Yasama, yürütme ve yargı organlarının eşit, yalnızca görev tanımlarının farklı olduğunu ifade eden Arslan,¨Kuvvetler arasında üstünlük yoktur.Yasama, yürütme organları ve idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır.Mahkeme kararları yerine getirilmek zorundadır ve geciktirilemez. Genel olarak buna uyulmaktadır ancak meclis araştırması belli bir konuda bilgi edinmek için yapılır.Somut adli olayların araştırılamayacağı bir gerçektir.Meclis Araştırma Komisyonunun tutuklu sanıkları sorgulaması, olay keşfi yapması adli soruşturma niteliğindedir. Adli olaylarda soruşturma yapılmasını yargı işine müdahale olarak değerlendirmekteyiz.¨şeklinde konuştu.

Arslan konuşmasını şöye sürdürdü;

¨Laiklik ilkesi ile din ve vicdan özgürlüğünün açıklanması zorunlu görülmektedir. Devlet dine müdahale edemez ve din kurallarını belirlemeyemez.Herkes din ve mezhep ayrımı gözetmeksizin kanun önünde eşittir.Olağan üstü hallerde temel hak ve özgürlüklerin durdurulduğu durumlarda bile din ve vicdan özgürlüğü kısıtlanamaz.Laik devlet, bütün din ve mezheplere aynı uzaklıktadır.Hiç kimse dini inançlarını açıklamaya zorlanamaz. Hiç kimse devleti din kurallarına göre düzenleyemez. Devletin dini olamaz.Devletin laik olması ilkesini, dinsizlik olarak suçlamak ne kadar yanlış ise dinin gereklerini yerine getirenleri çeşitli sıfatlarla suçlamak yanlıştır. Bu tür yaklaşımlar birlik ve bütünlüğe zarar vermektedir.

Laikliğin koruyucusu yargı ve yargıtaydır. Hakimler görevlerinde bağımsızdır.Yargıyı etkileme girişimleri sürmektedir. Hiçbir organ, makam veya kişi mahkemelere emir ve talimat veremez.Süre gelen dava hakkında soru sorulamaz, görüşme yapılamaz, beyanda bulunulamaz.Yargıyı etkileme girişimi suçtur ve hapis cezası da vardır.Adli yargılama hakkı temel haktır. Yargı kararlarının eleştirilmesi doğrudur ve yararlıdır ancak yargı kararı kesinleşmeli ve yargı süreci tamamen bitmelidir. Devam eden süreçte dava hakkında konuşmak yargıyı etkilemektedir. Her zanlı mahkum oluncaya kadar suçsuzdur.Kesin hüküm verilmeden yapılan suçlamalar yanlıştır. Kesinleşen yargı kararları eleştirilmelidir.Bu doğaldır ancak eleştiriler öznel değil nesnel olması, bilimsel ve hukuki olması gerekir.Eleştiri ve değerlendirmeler karara ve gerekçelerine yönelik olmalıdır. Karar verenlerin eleştirilmesini, kararı veren hakimlerin kimliklerinin açıklanmasını, hakimlerin yıpratılıp hedef haline getirilmesini kınıyoruz.

Aleyte verelin kararlar tutarsız ve acımazsızca eleştirilmektedir.Hiçkimse kendisi ile ilgili konuda tarafsız hüküm veremez. Kesinleşen karara herkes uymak zorundadır.

Hakimlerinde hata yapabileceği kabul edilmelidir.Yanlış kararlar süreç izinde düzeltilebilir.

Adaletten uzaklaşan zorba yönetimlerin ömrü uzun olmamaktadır. Adaletin güçlü olduğu yerde devlette güçlüdür. Adaletin güçlü olmasıdan hakimlerin bağımsızlığı ile ilgilidir.Bağımsız olmayan yargının tarafsız, adil kararlar alması beklenemez. Hakim bağımsızlığı ve teminati ayrıcalık değildir. Bağımsız, tarafsız işleyen yargı devletin ve bireylerin teminatıdır.

Hakimlerin de tarafsız bir şekilde karar vermesi geriktiğine dikkat çeken Arslan, hakimlerin özlük haklarının da bir an önce düzeltilmesi gerektiğini söyledi

Davaların uzamasında tek etkenin hakimler olmadığını söyleyen Arslan, mahkeme ve hakim sayısının az olmasının, bazı hakimlerin duruşmalara hazırlıksız çıkmasının, ağır iş yükünü taşıyamamasının, vatandaşların tanıklık yapmaktan kaçınmasının, mahkemeye sunulan bilirkiş raporlarının çelişkili olmasının yargı kararlarını geciktirdiğini söyledi

Haberler