Haberler

DHA YURT BÜLTENİ - 2

Çanakkale'de işçi minibüsü vince çarptı: 15 yaralı Çanakale'de, işçileri taşıyan minibüs, önündeki vince çarptı.

Çanakkale'de işçi minibüsü vince çarptı: 15 yaralı

Çanakale'de, işçileri taşıyan minibüs, önündeki vince çarptı. Kazada, minibüste bulunan 15 işçi yaralandı.

Kaza, sabah saatlerinde Çanakkale- İzmir Karayolunun 17'nci kilometresinde meydana geldi. Biga ilçesinden aldığı işçileri, merkeze bağlı Kumkale köyüne götüren Hasan Demirel yönetimindeki 17 KL 018 plakalı minibüs, Güzelyalı köyü yakınlarında önündeki Kurtuluş Yılmaz'ın kullandığı 34 09 3356 plakalı vince çarptı. İhbar üzerine bölgeye itfaiye, polis, jandarma, 112 Acil Servis ve kaza kırım ekipleri sevk edildi. Kazada, minibüsün ön kısmı hurdaya dönerken, içerisindeki 15 işçi yaralandı.

Sağlık ekiplerince olay yerinde ilk müdahaleleri yapılan yaralılar, ambulanslarla Mehmet Akif Ersoy Çanakkale Devlet Hastanesi ile Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Sağlık Araştırma ve Uygulama Hastanesine kaldırıldı. Yaralıların hayati tehlikesi bulunmadığı öğrenildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-kaza yerinden ve yaralılardan görüntüler.

Haber-Kamera: Burak GEZEN- Mustafa SUİÇMEZ/ÇANAKKALE,

==================================

Malatya'da otobüs ile kamyonet çarpıştı: 2 yaralı

Malatya'nın Doğanşehir ilçesinde, şehirlerarası yolcu otobüsü ile kamyonetin çarpışmasıyla meydana gelen kazada 2 kişi yaralandı.

Kaza, dün akşam ilçeye bağlı Karşıyaka Mahallesi'nde meydana geldi. Malatya- Adıyaman Karayolu'nda, Mahmut K. yönetimindeki 02 BK 053 plakalı yolcu otobüsü ile Mehmet Z.  yönetimindeki 33 ACE 466 plakalı kamyonet çarpıştı. İki aracın kafa kafaya çarpıştığı kazada, yaralanan sürücüler araçlarında sıkıştı.

Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine polis, itfaiye ve sağlık ekipleri sevk edildi. Sıkışan yaralı sürücüler itfaiye erleri tarafından çıkarılarak, ambulanslarla Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırdıldı. 2 yaralı tedaviye alındı.

Kaza nedeniyle kapanan yol ise araçların çekilmesiyle yeniden ulaşıma açıldı.

Görüntü Dökümü

-------------

Olay yerinden görüntü

Çarpışan araçlar

Ekipler

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Taha AYHAN-MALATYA-DHA

====================================

Atasever ve Çelik'ten 'kopya' itirafı

Usta bir hattat ile genç bir ressamın yollarının kesiştiğini anlatan Dilsiz filminin başrol oyuncuları Vildan Atasever ve Ozan Çelik, hat sanatI öğrenmek için aldıkları eğitimde kopya çektiklerini itiraf etti.

Yönetmenliğini Murat Pay'ın yaptığı Dilsiz filminin yapımcı ve oyuncuları Atatürk Üniversitesi Kültür Merkezi 15 Temmuz Milli İrade Salonu'nda öğrencilerle buluştu.Santuri Sedat Anar'ın gazel ve kaside konseri verdiği söyleşiye Yönetmen Murat Pay, yahımcı Murat Erdağı, kurgu Taner Sarf ile başrol oyuncuları Viltan Atasever ve Ozan Çelik katıldı. Erzurum'la ilgili duygu ve düşüncelerini dile getiren film ekibi, 2 günlük gezilerinden memnun olduklarını söyledi. 4 kuşak Erzurumlu olduğunu belirten sanatçı Atasever, memleketini çok sevdiğini söyledi. Ozan Çelik ise Erzurum'u "Gezdiğimiz Paşazade Konağı'nın sahibi bana kıtlama çayın tarifini yaptı. Benim için de Erzurum aynen öyle bir şey, 'sağ yapisan, sol yapisan tadini alisan" diye değerlendirmesi salondakileri güldürdü.

Öğrencilerin filmle ilgili sorularını cevaplandıran Atasever, yaklaşık 3 ay boyunca hat dersi aldıklarını söyledi. Hocalıklarını Cavide Pala'nın yaptığını ifade eden Atasever, "İlk derse başladık bize 'Rabbi yessir vela tuassir Rabbi temmim bi'l hayr' duasının yazımıyla hat dersi başlıyor. Bunu düzgün şekilde bitirmeden diğer harflere geçiş yapamıyorsunuz. Biz dersleri almaya başladık, yazmaya çalışıyorum, ama yazamıyorum. Çok sevdiğim harfler var vav, elif bunları yazarken çok keyf alayarak yazıyorum ama yazamıyorum. 2 ayda hattat olunur mu. İnsanlar emek veriyorlar, 5 yıl belki daha uzun yıllar sonra icazet alabiliyorlar. Eğitim sırasında Ozan bana kopya kağıdını gösterdi, 'bak çük güzel yazılıyor' dedi." diye konuştu.

Atasever, öğrencilerin hat sanatını devam ettirip ettirmeyeceği şeklindeki bir soruya ise "Yapabileceğimi sanmıyorum. Ama zaman ne gösterir bilemeyiz. Evimde kağıt, kalem ve mürekkebim var. Bazen deniyorum insanı rahatlatan bir özelliği var. Ama ben şuan yazan değil zikredenim" cevabını verdi.

VİLDAN NEPTÜN GÖRMÜŞ GİBİ OLDU

Filmde hatta ustasıyla karşılaşan genç ressamı canlandıran Ozan Çelik, hat eğitimleri sırasında kopya çektiğini söyledi. Çelik, kopya kağıdı üzerine koydukları yazıyı biraz da bozarak götürdüğü hocasının kopya çektiğini anladığını belirtti. Vildan Atasever'in kopya kağıdını görünce Neptün'ü görmüş gibi olduğunu ifade eden Çelik, "Belki de hayatında ilk defa kopya çekti" dedi.

BU FİLMLERİN DEVAMI İÇİN DESTEK VERİN

Yıllardır film dünyasıyla ilgili 'Bambaşka hikayeler anlatıyorlar, bir algı yaratıyorlar gençler üzerinde. Kendi değerlerimizi kapatmaya, dinsizleştirmeye çalışıyorlar' diye eleştirilerin dile getirildiğini hatırlatan Atasever, "Yıllardır oyunculuk mesleğini yapıyorum. Yıllar sonra ilk defa böyle bir senaryo okudum ve böyle bir filme dahil olma şansına eriştim Rabbim sayesinde şükürler olsun. Böyle filmlerin devam edebilmesi, hikayelerin çekilerek insanlara ulaşabilmesi için sizin desteğinize ihtiyacımız var. İnsanlar şunu diyebilmeli, 'Türkiye'de bizim toplumumuzta kendi değerlerine sanip çıkan bir kesim var, bu değerlerini yalnız bırakmıyorlar.' Siz bize destek olursanız belki biz yarın böyle bir film çekmeyeceğiz ama başka yapımcılar cesaret edebilecek" diye konuştu.

Söyleşiden sonra sanatçılar Vildan Atasever ve Ozan Çelik, öğrencilerle hatıra fotoğrafı çektirdi. Atasever'le fotoğraf çektirmek isteyenler salon önünde sıraya girdi. Kimi fotoğraf çektirirken bazıları da selfie yapmayı ihmal etmedi.

ERZURUM'U GEZDİLER

Bu arada Dilsiz filminin yönetmen, yapımcı ve oyuncuları Erzurum'un tarihi ve turistik yerlerini de gezdi. Kültür ve Turizm Müdürlüğü'nden Canan Şimşek'in renberlik ettiği film ekibi, Yakutiye, Çifte Minareli Medrese, Üç Kümbetler ve Ulu Cami'yi gezerek bilgi aldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

------------------------------

-Sedat Anar konseri

-Konserden detay görüntüler

-Film ekibinin soruları cevaplandırması

-Vildan Atasever'in konuşması

-Ozan Çelik ve Vildan Atasever'in kopya çektiklerini anlatması

-Söyleşiden genel ve detay görüntüler

-Söyleşi sonrası sanatçıların öğrencilerle fotoğraf çekilmesi

Haber-Kamera: Salih TEKİN / ERZURUM,

=========================

Online alışverişte 'güvenlik' uyarısı

Türkiye'deki kullanıcılara ait 463 bin 378 banka ve kredi kartı bilgisinin çalındığına yönelik iddiaların ardından online alışverişin güvenilirliği, tekrar gündeme geldi. Dolandırıcıların akla gelmeyecek yöntemlerle kişisel verileri ele geçirdiğini söyleyen Prof. Dr. Süleyman Kondakçı, "İddia edilen rakamlar çok yüksek. Bu tarz dolandırıcı firmalar, zamana yayarak, fark ettirmeden 50 kuruş- 1 lira gibi rakamlar çekip daha sonra büyük meblağ için bilgileri kullanabiliyor. Kart ekstrelerinin sürekli kontrol edilmesi gerekiyor" dedi.

Türkiye'de online alışverişin güvenilirliği konusu, yurt dışı kaynaklı açıklamalarla yeniden gündeme geldi. Siber güvenlik kuruluşu Group IB'nin araştırmacıları, çalınan Türk kullanıcılara ait 463 bin 378 banka ve kredi kartı bilgisinin satışa sunulduğunu iddia etti. İddiaların ardından güvenli satıcılardan alışveriş yapılması gerektiği konusunda uyarıda bulunuldu. İnternetteki dolandırıcıların akla gelmeyecek yöntemlerle kişisel verileri ele geçirdiklerini söyleyen İzmir Ekonomi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Süleyman Kondakçı, "Örneğin internette sahte iş başvurusu ilanı veriliyor ve vatandaşlardan kişisel bilgilerini içeren videolar isteniyor veya görüntülü mülakat yapılıyor. Vatandaşların kendi ağızlarından çıkan bu bilgilerle bankalardan hesaplar açılıyor. Sahte promosyon siteleri, cep telefonlarına indirilen uygulamalarla bütün verileri ele geçirebiliyor. Araştırmadaki rakamlar çok yüksek. Mağdur olabileceğinden şüphelenenlerin, kredi kartlarını hemen iptal ettirmeleri gerekiyor. Özellikle kredi kartı ekstrelerinin dikkatlice incelenmesi lazım. Çünkü bu tarz dolandırıcı firmalar, zamana yayarak, fark ettirmeden 50 kuruş- 1 lira gibi rakamlar çekip daha sonra büyük meblağ için bilgileri kullanabiliyor" diye konuştu.

'TEHDİTLERİ BİLMEZSEK MAĞDUR OLURUZ'

İnternetten alışveriş yapmanın pratik olduğunu; ancak dikkat edilmesi gereken konular da bulunduğunu belirten Prof. Dr. Kondakçı, "Nereden, nasıl alışveriş yapacağımızı ve internetteki tehditleri iyi bilmemiz gerekiyor. Bu tehlikelerin farkında olmazsak ciddi şekilde mağdur edilebiliriz. Sahip olduğumuz kredi kartımızla başımıza neler gelebileceğini bilmemiz gerekiyor. Özellikle son dönemde popüler olan sosyal medya uygulamalarında sahte promosyon siteleri bulunuyor. Cep telefonlarına indirilen bu uygulamalarla kişisel veriler ve kredi kartı bilgileri elde ediliyor. Bunlar da kötü niyetli mecralara satılıyor. İnternetteki bazı ödeme sitelerine dikkat edilmesi gerekiyor aracı kurumların mutlaka güvenilir olması gerekiyor. Vatandaşlar bilmediği sitelerden alışveriş yapmamalı. Çok profesyonel görünen siteler var. Sitelerin sahte olduğunu anlamamız çok zor olabiliyor. Gönderilen her promosyon mesajına tıklamamak gerekiyor" dedi.

'İHBAR EDİLMELİ'

Dolandırıcılığın hukuki süreciyle ilgili bilgi veren İzmir Ekonomi Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Dr. Arzu Aşçı ise "Banka ve kredi kartlarının kötüye kullanılması suçunda özellikle başkalarına ait banka hesaplarıyla ilişkilendirilerek sahte banka veya kredi kartı üreten, satan kişiler hakkında 3 yıldan 7 yıla kadar hapis istenir ve dava açılır. Bunun yanı sıra başkasına ait banka veya kredi kartını her ne suretle olursa olsun ele geçiren veya elinde bulunduran kişilerin de bu kredi kartını kullanarak yarar sağlaması durumunda 3 yıldan 6 yıla kadar hapsi istenir. Böyle bir suça maruz kalan kimsenin derhal bu suçu kolluk görevlilerine bildirmesini öneriyoruz" diye konuştu.

İnternet üzerinden alışveriş yapmadığını söyleyen Murat Özbayram (48), "İnternetten alışveriş yapmayı güvenli bulmuyorum. Kredi kartı numaralarımı paylaşmak istemiyorum. Dolandırıcılık olduğunu çok fazla duyuyoruz. Dışarıdaki mağazalardan alışveriş yapmak daha güvenli ve avantajlı" dedi.

İnternetten alışveriş yaptığını dile getiren Merih Yörük (40) ise "Özellikle ev eşyası ve elektronik eşyaları internetten satın alıyorum. Kredi kartı bilgilerinin çalınma riski var; ancak buna önlem olarak güvendiğim ve bildiğim sitelerden alışveriş yapmayı tercih ediyorum" diye konuştu.

İnternetten indirim dönemlerini takip etmenin daha kolay olduğunu belirten Sevtap Bozkurt da "Sürekli alışveriş yaptığım ve güvendiğim siteler var. Özellikle giysi ve elektronik eşyalar için indirim dönemlerini internet üzerinden takip edip, satın alabiliyorum ve bunun büyük kolaylık sağladığını düşünüyorum" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

- Prof. Dr. Süleyman Kondakçı ile röp.

Dr. Arzu Aşçı ile röp.

Süleyman Kondakçı'nın bilgisayar ekranından promosyon dolandırıcılıklarını göstermesi

Muhabir anonsu

Vatandaşlarla röp.

Haber- Kamera: Hande NAYMAN / İZMİR,

============================

Disleksi olan Ilgın, konservatuvara birincilikle girdi

Muğla'da yaşayan 10 yaşındaki öğrenme güçlüğü olarak bilinen diskleksi sorunu yaşayan Ilgın Durmuş, azmiyle bütün zorlukların üstesinden gelmeyi başardı. Muğla Büyükşehir Belediyesi Konservatuvarı Tiyatro Bölümü'nü 97 kişi içerisinden birincilikle kazanan 5'inci sınıf öğrencisi Ilgın, yan flüt, tiyatro, piyano ve cimnastik eğitimi alıyor.

Muğla'nın merkez ilçesi Menteşe'de yaşayan ve Milas'ta özel bir şirkette yöneticilik yapan Hikmet Durmuş (44) ile ev kadını Neslihan Durmuş'un (44) kızları Ilgın'ın birinci sınıftayken sesleri birleştiremediği farkedildi. Yapılan test ve muayenelerde, ilk başta hiperaktif olduğu sanılan Ilgın'ın normal zeka seviyesine sahip olmasına rağmen öğrenme güçlüğü olarak bilinen 'disleksi'  olduğu ortaya çıktı. 3 yıl boyunca özel eğitim alarak disleksiyi yenen Ilgın, spordan sanata kadar imkansız denilen birçok şeyi başardı. Okuma hızı diğer çocuklardan yüzde 30 daha az olan Ilgın, Muğla Büyükşehir Belediyesi Konservatuarı Tiyatro Bölümü'nü birincilikle kazandı. Özel bir kolejde 5'inci sınıf öğrencisi olan Ilgın, evinde piyano ve özel ders alırken, boş zamanlarında 'Duman' isimli kedisi ile zaman geçiriyor.

BAŞARISINI AİLESİ, ÖĞRETMENLERİ VE KEDİSİNE BORÇLU

Konservatuvar sonuçları açıklandığı zaman birinci olduğuna şaşırdığını belirten Ilgın Durmuş, "Kitapları okurken harfleri karıştırıyorum. Harfler birbirlerinin arasına giriyor gibi oluyor. 3'üncü sınıfta sportif yetenek taramasına katıldım ve onu kazandım. Tiyatro ile cimnastiğe gidiyorum. Annemin hazırladığı ses kayıtlarıyla konservatuvar sınavına hazırlandım. Annem bana iki oyun seçti. Yatmadan önce ya da annemler televizyon izlerken kayıtları dinliyordum. Bu şekilde sınava hazırlandım. Birinci olduğumu öğrenince şaşırdım. Başarımı aileme, öğretmenlerime ve 'Duman' isimli kedime borçluyum. Çok tatlı bir kedi. Okulda çarpma- bölme işlemlerinde zorlanıyorum. Fen, müzik ve resim dersini çok seviyorum" dedi.

Ilgın, ailelerin dislektik bireylere baskı yapmamaları gerektiğini belirterek, "Onlara yardımcı olmalarını istiyorum. Arkadaşlarım bana hiç okuyamıyorum diye tepki göstermediler. İlk başlarda annem kelimeleri ezberleyip,  yutuyorum diye düşünüyordu. Uyuyor yerine uyumak diye okuyordum. Konservatuvar sınavında 97 kişi içinden birinci oldum. Pinokyo tiradını ezberledim. Annem ses kayıt yapınca çok rahat oldu. Bir çok ders alıyordum. O dersler sayesinde okumam biraz daha üst düzeye çıktı" diye konuştu.

'KIZIMLA GURUR DUYUYORUM'

Anne Neslihan Durmuş, kızının arkadaşlarına göre daha çok çalışması gerektiğini dile getirerek, "Hiç boş zamanı yok. Piyano, yan flüt ve tiyatro eğitimi alıyor. Disleksi ile baş edebiliyor. Evladım ile gurur duyuyorum. Sabah okuluna gidiyor ve saat 17.00'de çıkıyor. Her gün mutlaka bir programı var. Cumartesi günleri konservatuvar eğitimi saat 09.00'da başlıyor ve akşama kadar sürüyor" dedi. Ilgın'ın sınıf öğretmeni Aylin Bal, akademik çalışmanın telafi edilebileceğini ancak değersizlik duygusunun çocuğun kendisini kötü hissetmesine neden olacağını vurgulayarak şöyle dedi:

"Ilgın'ın disleksi olduğu 1'inci sınıfta ortaya çıktı. 2'nci sınıfa kadar kendisine süre tanıdık. Bu konuda daha önce eğitim almıştım. Kendisiyle yoğun çalışmalar yaptık. Çocukların sportif ve sanatsal anlamda desteklenmeleri durumunda dönüşü güzel oluyor. Ilgın da bunun en güzel örneği oldu. Sürecin sağlıklı yürümesinin en güzel sebeplerinden birisi arkadaşlarının ona saygılı davranmasıydı. Dışlanma sorunu yaşamadığı için derslerinde ve faaliyetlerinde başarılı oldu. Akademik çalışma telafi edilebilir. Ancak değersizlik duygusu, çocuğun kendisini kötü hissetmesini ve okula karşı ön yargılı olmasına neden olabiliyor. Ilgın'ı anlama konusunda o kadar sağlıklı bir süreç yürütmüşüz ki arkadaşı Elif Ecrin Yıldız, kendi isteğiyle onun sürecini anlatan bir şiir ve hikaye yazdı. Diğer çocuklar empati geliştirdiler. Ilgın'ın güler yüzlülüğünü korumasının altında yatan arkadaşları ve öğretmenlerinin ona karşı güzel ilişki kurmasından kaynaklanıyor."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Ilgın'ın 'Duman' isimli kedisi ile oyun oynaması

-Ilgın'ın piyano ve yan flüt çalması

-Ilgın'ın sınıf öğretmeni Aylin Bal ile ders çalışması

-Ilgın'ın tiyatro çalışmasından görüntü

-Ilgın ile röp.

-Anne Neslihan Durmuş ile röp

-Öğretmen Aylin Bal ile röp.

Haber: Cavit AKGÜN - Kamera: Aykut KURT / MUĞLA,


Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Ilgın DHA Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title