Genelkurmay'dan "Din Siyasileştiriliyor" Uyarısı
Genelkurmay Başkanı Büyükanıt, Dinin Bireysellikten Çıkarılıp Siyasileştirilmesi ve Laikliğinin İçinin Boşaltılması Yönünde Çabalar Olduğunu, Bu Çabaların Türkiye'nin Temel İlkelerini Bozma Amaçlı Olduğunu İfade Etti.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, dinin bireysellikten çıkarılarak siyasileştirilmesi ve laikliğinin içinin boşaltılması yönünde çabalar olduğunu ifade etti. Büyükanıt, bu çabaların Türkiye'nin Anayasa'yla korunan temel ilkelerini bozma amaçlı olduğunu söyledi.
Genelkurmay Başkanı Büyükanıt, Menemen'de Asteğmen Kubilay ile Hasan ve Şevki adlı iki bekçinin şehit edilişinin 76'ncı yıl dönümü nedeniyle bir mesaj yayınladı. Aradan geçen zamanın, Atatürk ilke ve devrimlerinin Türkiye için önemini ortaya koyduğunu belirten Büyükanıt, "Şimdi bütün bunları görmezden gelip dini, bireysellikten çıkararak siyasileştirmek, laiklik kavramının içini boşaltmaya çalışmak, ülkeyi çağın gereklerinden uzaklaştırarak karanlığa mahkum etmek anlamına gelmektedir" dedi. Büyükanıt, bu yöndeki çabaların Türkiye Cumhuriyeti'nin Anayasa ile teminat altına alınan ve temel ilkelere dayanan niteliklerini bozmaktan başka bir amaç gütmediğini vurguladı.
Büyükanıt, Asteğmen Kubilay ve arkadaşlarının gözü dönmüş bir grup mürteci karşısında kanının son damlasına kadar direndiğini söyledi. "Onlar, en büyük kazanımımız olan Cumhuriyeti koruma ve yaşatma adına, kendilerini parçalamaya kalkanlara başlarını vermiş, fakat eğilmemişlerdir" diyen Büyükanıt, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Türkiye'ye karşı girişilen her saldırıda aynı kararlılığı göstereceğini belirtti.
Kubilay ve arkadaşlarının öldürülmesini "unutulmayan ve asla unutulmayacak vahşi bir olay" olarak niteleyen Büyükanıt, laik, demokratik, sosyal, hukuk devleti olarak Türkiye Cumhuriyeti'nin, kuruluşundan bu yana irticai kesimlerin saldırısına uğradığını belirtti.
Büyükanıt, Türkiye Cumhuriyeti'nin bugünlere kolay gelmediğini anlatarak şöyle devam etti:
"Şimdi bütün bunları görmezden gelip dini, bireysellikten çıkararak siyasileştirmek, laiklik kavramının içini boşaltmaya çalışmak, ülkeyi çağın gereklerinden uzaklaştırarak karanlığa mahkum etmek anlamına gelmektedir ki bu çabalar, Türkiye Cumhuriyeti'nin Anayasa ile teminat altına alınan ve temel ilkelere dayanan niteliklerini bozmaktan başka bir amaç gütmemektedir.
Kuruluşundan bu yana geçen 83 yıldan beri, irticai kesimlerin saldırılarına sürekli hedef olmasına rağmen, bulunduğu çok zor coğrafyada laik, demokratik, sosyal bir hukuk devleti olarak varoluş mücadelesi veren Türkiye Cumhuriyeti'nin Türk Silahlı Kuvvetleri; iyi eğitilmiş çağdaş ve yetkin kadrosuyla, Atatürkçü Düşünce Sistemi'nin ışığında yüce Türk Milletinden aldığı güçle, laik Türkiye Cumhuriyeti'nin ulus devlet yapısından asla taviz vermeden, onu çağın gerisine götürmeye sinsice çalışanlara ve karanlık odaklara karşı korumaya ve kollamaya aynı kararlılıkla devam edecektir."(ANKA)