Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 21 Ekim tarihinde gerçekleşen Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında uyguladığı faizleri değiştirmeyerek yeni bir adım atmadı. Buna göre, Merkez politika faizini yüzde 7.5 seviyesinde, marjinal fonlama maliyetini yüzde 10.75 seviyesinde ve alt bant olarak bilinen Merkez Bankası borçlanma faiz oranını yüzde 7.25 seviyesinde değiştirmeyerek bıraktı. 

Karar metnine baktığımızda bazı değişiklikler göze çarpıyor. Kurul Eylül ayında yayınladığı sadeleştirme yol haritasına dikkat çekip, toplantıda değerlendirirken, Ekim ayı toplantısının karar metninde bu önlemlere yer vermedi.

İkinci değişiklik ise; ‘kurul para politikası kararlarını enflasyon görünümündeki iyileşme hızına bağlı olacaktır’ cümlesini Ekim toplantısında ‘enflasyon görünümüne bağlı olacaktır’ şeklinde değiştirdi. Enflasyondaki seyir iyileşmeye yönelik olmadığını biliyoruz. Özellikle yaz aylarının verdiği olumlu baz etkisinden dolayı gerileyebileceğini düşünülen enflasyon yukarı yönlü seyir izleyince tekrardan TÜFE %8’e yaklaştı. Bu durumda faiz indirimi için enflasyonu izleyen TCMB cari durumda faizleri olduğu seviyelerde korumaya çalışıyor.

Sıkı ve Temkinli

Son değişiklik ise, para politikasındaki "temkinli" duruş, para politikasında "sıkı" duruş olarak değiştirildi. Temkinli ve sıkı kelimeleri ilk başta aynı gibi gelse de; sıkı para politikası enflasyonist dönemlerde uygulanan para arzını kısma, temkinli duruş ise gerçekleşebilecek olaylara karşı tedbir alma olarak ince bir nüans farkı olarak tanımlanabilir. Ancak Ekim ayı toplantısında temkinli kelimesinden sıkı kelimesine geçiş merkezin ‘şahinleştiği’ yönünde algılanabilir.

Kararın Kur Üzerindeki Etkisi Nötr

Kararın ardından yarım Dolar ve yarım Eurodan oluşan sepet kurun hafif yukarı yönlü eğilim kazandığını görsek de etkinin nörtr olduğunu söyleyebiliriz. Merkez’in açıklamalarının piyasayı fazla tatmin etmediğini fiyatlarda görebiliyoruz. Özellikle Fed’in sıkılaştırma politikalarını görmeden Merkez Bankasının da adım atmasını beklenmiyor.