"Bu Yersizlikten, Densizlikten Değil"

"Tunceli'DE CHP'YE OY VERMENİN PSİKOLOJİK BİR VAKA OLDUĞUNUN FARKINDAYIM"

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç Bursa'da yerel bir televizyonda canlı yayına katıldı. Gündeme ilişkin gazetecilerin sorularını yanıtlayan Arınç, Dersim tartışmalarına da değindi. Geçtiğimiz Cuma günü Alman Dersim Dernekleri Federasyonu'nun kendisini ziyaret ettiğini söyleyen Arınç, "Bana şunu söylediler. 'Sayın Başbakanının bu olayla ilgili açıklamalarını takdirle izliyoruz. Bu bizim tarihimizdir. Biz bunların arkasından kan gütmüyoruz. Yaşanan bu acıyı bir gün birisinin kabul etmesi gerekiyordu, bu başbakan oldu. Tabi biz hem hemşehrimiz olarak, hem de bu olaydan dolayı yakın aile fertlerinin zarar gördüğü bir insan olarak sayın Kılıçdaroğlu'ndan da aynı tavrı bekliyorduk ama bunu bulamadık' dediler" diye konuştu.

Dersim'in üzerindeki ambargonun artık kalktığını vurgulayan Arınç, "Dersim konuşulamaz, üzerinde durulamaz bir noktaydı. Tarihimizde böyle karanlık noktaların olduğunu ben biliyorum. Aslında tarihimizin bu acı sayfalarını tekrar gündeme getirmenin Türkiye ve siyaset açısından ne kadar faydası var, orayı tartışmayacağım. Ama siyasetçiye düşen, toplumsal barış temin etmek için Türkiye'deki bu travmaları ortaya koyması lazım. Bundan sonra bu tür olayların yaşanmaması için tedbirleri alması gerekir. Tarihimizdeki şanlı sayfalarımızdan nasıl övünerek bahsediyorsak, bu karanlık döneminden konuşulması gerekir. Tunceli'ye karşı saygısızlık yapmış olmayalım, ama psikolojik bir vaka olduğunun bende farkındayım. Tunceli iki milletvekili çıkarıyor. Tunceli'nin toplam nüfusu 130 bindir. Hükümet olarak en büyük projemiz olan KÖYDES'le ciddi yatırımlar yaptı. Yolu, suyu olmayan köy bırakmadık. Şimdi bu halkımız geleneksel bir refleksle CHP'ye oy veriyor. Referandumda da sahilleri bırakın, CHP'nin hayır oyunun en yüksek olduğu yer Tunceli'dir. Bırakalım onları o tercihleriyle baş başa. Bu siyasi düşünce bundan sonra bu süreçle birlikte değişecek. Bugünkü CHP, bugünkü Kılıçdaroğlu'nun tutumu, kendilerini sahipsiz bırakması karşısında eminim Tunceli'de ciddi bir uyanışı başlatacaktır" dedi.

"KILIÇDAROĞLU'NUN GENEL BAŞKANLIK VE LİDERLİK SORUNU OLDUĞU AÇIK"

"Sayın Kılıçdaroğlu'nun genel başkanlık ve liderlik sorunu olduğu açık" diyen Başbakan Yardımcısı Arınç, "Dolayısıyla CHP kendi dinamikleriyle belki bu eksikliği giderecektir. Ak Parti'nin şansı, güçlü bir iktidar oluşu. İkinci bir şansıda muhalefetin güçsüz oluşu. üçlü muhalefet yok. Elimizdeki muhalefet bu. Her şeye kötü diyen ağzını açtığı zaman bağıran çağıran hakaret eden, ama kendisi iktidar olduğunda ne yapacağını hiçbir zaman göstermeyen bir muhalefet var. Gerçekleri, gerçek olarak kabul etmek zorundayız" diye konuştu.

"ŞİKE YASASINI ETİK BULMADIM"

Şike Yasası ile ilgili ve değerlendirmelerde de bulanan Arınç, "Kanun Mayıs'ta çıktı. Daha sonra kulüp başkanları futbolcularla vesairelerle ilgili yargı süreci başladı. Hepimizin dikkati çekti. Baktım ki 'bu kanun çıksın' diye koşanlar bu sefer, 'aman bu kanundan yandık Allah' demeye başladı. Bunu etik bulmadım. Bir yerde de bana sorduklarında, 'kanun yeni çıktı. Biz oyun oynamıyoruz. Bu kanun uygulanmak için çıktı' demiştim. Sonra bir bakanlar kurulu tasarısı olarak meclise gitmedi. Öyle bir şey olsaydı, ben şahsen muhalefet ederdim."

"BİRİLERİ İÇERİ GİRDİ DİYE, 'KANUN DEĞİŞSİN' DEMEYE BAŞLADILAR"

Arınç konuya ilişkin sözlerini sözlerini şöyle sürdürdü: "'Bu kanun çıktı' diye alkışlayanlar, birileri içeri girdi diye 'kanun değişsin' demeye başladı. Kanun çıktı bir şekilde. Sayın Cumhurbaşkanımızın önüne gitti. Şimdi veto edildi. Şimdi bir daha çıkar mı derseniz, kanaatime göre bir daha çıkmaz diyorum. Zaten gönülsüz bir şekilde çıkmışsa geri dönmesi halinde 'tekrar bunu çıkaralım' diye bir baskı söz konusu olmuyor. Ama şimdi iddianame açıklandı. İşin içinde şunlar şunlar var. Mayıs ayında bu kanun çıkarken, 'bu madde ne getiriyor, bu hüküm ne içeriyor' bu konularda çalışmaları gerekirdi. Umalım ki herkes beraat etsin, umalım ki herkes aklansın. Ancak aksi ise benim şahsi kanaatim, kim suçu işlemişse cezasını çekmeli. Yoksa hukuk devleti olamayız. Hukukun egemen olduğu bir ülkede, hukuk neyi emrediyorsa, başımızın üstünde yeri var." - Bursa / Merkez

Politika Güncel Haberler