Başbakanlığa Bir Dönem İçin Talibim

Maltepe Üniversitesi'nde düzenlenen "Gençlik, Demokrasi ve Siyaset" konulu konferansta konuşan Doğruyol Partisi (DYP) Genel Başkanı Mehmet Ağar, iktidarı eleştirerek vaadlerini sıraladı. Ağar, "Türkiye'nin dışarıdan görünen gücünü içeriden iyi göremeyen bir Türkiye, iyi yönetilemeyen bir Türkiye gerçeği ile karşı karşıyayız. Türkiye'nin ihtiyacı olan güçlü bir milli ekonomi ve güçlü bir milli ordu ile beraber yeni ve farklı bir dinamik dış politika uygulamaları ile birlikte iç alanlarını tanzim eden bir Türkiye" dedi.

"TÜRKİYE ABD'NİN KOORDİNATÖRLÜĞÜNDE GÜNLÜK DİLLE DADILIĞINDA PROBLEM ÇÖZEN BİR ÜLKE OLAMAZ"

Türkiye'nin Ortadoğu'daki siyasi olayların gelişiminde etken olması gerektiğini belirten Ağar, "Türkiye bu coğrafyanın kimyasını süper güç geçiren bütün ülkelerden çok daha iyi bilmekte ve kavrayabilmektedir" diye konuştu. Ağar, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Biz Güneydoğu ile ilgili belli açılımlar yaptığımız vakit, Türkiye'ye ne açıdan yaptık bunu? Türkiye kendi meselelerini kendi çözer. Türkiye ABD'nin koordinatörlüğünde günlük dille dadılığında problem çözen bir ülke olamaz. Dünya haritasına yeni çıkmış bir ülke böyle bir beklenti içinde olabilir ama Türkiye olamaz. Kendi meselelerini Türkiye kimseye muhtaç olmadan çözer. Uluslararası meselelerde bunlar yapılabilir ama bunlar da yapılırken insiyatif her zaman Türkiye'de kalır. Türkiye'nin kenarında köşesinde, etrafında Türkiye'nin varlığına rağmen bir şey yaparım diyen de yapamaz. Bu hesabı herkes iyi yapmak zorundadır. Bugünkü politikaları da bir zafiyet olarak algılama hevesi içinde olanlar da olabilir ama o hevesler herkesin kursağında kalır. Yani bugünkü hükümetlerin var gibi gözüken zafiyetleri, Türkiye'nin zafiyeti olamaz."

"DEĞİL DİYARBAKIR EN UÇTAKİ TOPRAK GİDECEKSE BİZİM ÖLMEMİZ LAZIM"

Deniz Baykal'ı kastederek, "Bazı partilerin genel başkanları Diyarbakır'ı verecekler diye konuşuyor" diyen Mehmet Ağar, "Diyarbakır değil Musul'u alıyoruz. Değil Diyarbakır en uçtaki toprak gidecekse bizim ölmemiz lazım. Dünyanın sonuna kadar Türkiye'den bir karış toprak almak mümkün olmayacak. Bu kendine güvenmeyen, bu ülkenin toprağının gücünün ne anlama geldiğini bilmeyen bir paranoyak bakış açısı olur. Fevkalade yanlış olur" diye konuştu. Ağar, Türkiye'nin her noktasındaki sorunun merkezden yani Ankara'dan çözülebileceğini savundu.

"BENİM TÜRKİYE'MDE KİMSE YOL KESİP İKİ ÇOCUĞU DENİZE ATIP BOĞAMAYACAK"

Sadece bir dönem için Başbakan olmak istediğini ifade eden DYP Genel Başkanı, vaadlerini de sıraladı. Ağar, "Benim Türkiye'mde kimse yol kesip iki çocuğu denize atıp boğamayacak, o niyette olanlar sokağa çıkamaz hale gelecek. Türkiye'nin askerinin kimse başına çuval geçiremeyecek, kenarından bile geçemeyecek" dedi. Öğrencilerin sorularını yanıtlayan Mehmet Ağar, sağda birleşme yönündeki soruları da, "Ben siyasette makam mevki sahibi olmak için kimsenin kapısına gitmedim. Kimseye rica minnette etmedim. Ben siyasette bir yere gelmek için millete gittim. Birileri bu iktidarın kapılarında nimet ararken ben millet kapılarında çileye tabii oldum" diye konuştu.

AĞAR'DAN OSMAN BAYDEMİR HAKKINDA SORU SORAN ÖĞRENCİYE:

"HERKES NE KONUŞTUĞUNA DİKKAT ETMELİDİR. BUNUN ADINA SİYASET DENMEZ, REZALET DENİR"

Bir öğrencinin "Bir belediye başkanının bölücü sözlerini Türkiye susturamıyor mu?" şeklindeki sorusuna ise, "Herkes ne konuştuğuna dikkat etmek zorundadır. Hem huzur bozucu konuşacaksınız sonra bir takım demokrasi nutuklarının arkasına sığınacaksınız. Bu Türkiye'deki dostluğu rencide ederek siyasetteki bitmişliği gerilim üzerinden prim yapma hevesidir. Bunun adına siyaset denmez, rezalet denir bunun adına. Bu ülkenin hakimi, savcısı var ve herhalde dikkatle takip ediyorlar. Ama siyaset yoluyla bu ülkede bir yere varmak istediğini söyleyen ve masumiyet havası içinde mesele takdim etmeye çalışanlar akılları başlarında söz etmenin sorumluluğunu üzerlerinde taşımak zorundadır" diye cevap verdi.

"HOCALAR AÇISINDAN TARTIŞILABİLİR AMA ÜNİVERSİTELERDE EĞİTİM ALANLAR İÇİN BAŞÖRTÜSÜ YASAĞI YAPMANIN İMKANI YOKTUR"

Konferansta bir öğrenci de Ağar'dan başörtüsü konusundaki düşüncelerini öğrenmek istedi. Ağar, "Türkiye'de bir kesim yıllardan beri bu konu üzerinde istismar yaptı. Kimi yanında kimi karşısında durarak. Biz bunu bütün Batı demokrasilerinde olduğu gibi üniversiteler de bir özgürlük alanı olarak görüyoruz. Eğitim almak isteyen gençler konusunda böyle bir yasaklama yapmanın imkanı yoktur, kamu yönetimi açısından tartışılabilir ama üniversitelerde başörtüsü yasağını savunabilmek mümkün değildir. İnsanlar inandıkları gibi yaşamalı. Buradaki öğrenci kamu hizmeti alan, veren değil. Hocalar açısından tartışılabilir" şeklinde konuştu.

"ARKASI SIVAZLANARAK DEĞİL BİLEK GÜCÜYLE SİYASETTE BAŞARI SAĞLANIR"

"Gençlik, Demokrasi ve Siyaset" konulu konferansta gençlere seslenen Ağar, "Türk siyasetinin üstünde bir karabulut" diye nitelediği konuyu şöyle anlattı: "AKP Grup Başkanvekili 300-350 kişinin sadakat yemini takdim etmiştir. Demokrasilerde en temeli, bilimde ve düşüncede özgürlüktür. Özgürlüğün olmadığı bir yerde demokrasiden bahsedilemez. Siyasette başarı sadakat yemini ederek olmaz" diye konuştu. Gençlere siyasette başarının sırrını gücü tabandan almak olarak anlatan Ağar, "Gençliğin kendi kararlılığı, inancı ile siyasette yer alması lazımdır. 25 yaşında seçilecek adam arkası sıvazlanarak değil, bilek gücüyle siyasette başarı sağlamalıdır" diye konuştu.

Haberler