Balıkesir: Demirel ve Bakan Şener Balıkesir'de

9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile Balıkesir'e gelen Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, Türkiye'de bugün devletin değil özel sektörün yatırım yapar hale geldiğini, 2006 yılının ilk üç çeyreğinde yatırımların yüzde 19 oranında arttığını bildirdi.

9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile Balıkesir Sanayi Odası'nın (BSO) en yüksek düzeyde gelir ve kurumlar vergisi ödeyenlerin ödüllendirilmesi için düzenlediği törene katılan Bakan Şener, ülke ekonomisinin iyi yolda olduğunu kaydetti. Türk ekonomisinin artık rasyonelleştiğini ifade eden Şener, yatırımları artık devletin değil özel sektörün yaptığına dikkat çekti. Bakan Şener, sözlerini şöyle sürdürdü:

"4 yıl önce 182 milyar dolar olan Türkiye'nin toplam üretimi, yani, gayri safi milli hasılası (GSMH) şimdi 390 milyar dolara yükselmiştir. Üretim ve rekabet gücü Türkiye'de rakamları büyütmektedir. Asıl mutluluk veren olay ve ekonominin rasyonelleşmesi hadisesi de budur. 2006 yılının ilk üç çeyreğinde özel kesimin yatırımları yüzde 19 artmıştır. Demek ki, artık yatırım yapabilen bir ekonomimiz var. Önemli olan yanı da yatırımı devlet değil, daha çok özel sektör yapmaktadır. 2006 yılı için Türkiye'nin toplam 121 milyar YTL yatırım yaptığını görüyoruz. Yani, GSMH'nın yüzde 22'si kadar bir büyüklük Türkiye'de yatırıma yönlenmektedir. Birlikte politika üretmeli, yeni açılımlar araştırıp, çözümlerini de ona göre sorumluların önüne koymalıyız. Bir kişinin veya bir kesimin düşünceleriyle ne bu ülkenin sorunları çözülür ne de insanlığın topyekün sorunlarının çözümü olmaz. Bir düşünce platformunun içerisine ne kadar fazla akıl girerse, ne kadar fazla öneri ve tartışma ortamı ortaya çıkarsa daha isabetli çözüm ve arayışlar oluşacaktır. Rekabet, bugün okulda, çarşıda, pazarda sürüyor, bilgiye erişimde bilgiyi üretmede de rekabet yoluna devam ediyor ve elbette rekabet siyasette de vardır, var olmaya da devam edecektir. Rekabet artık küreselleşti."

"SİYASETİN ÖLÇÜSÜ BAŞARIDIR"

BSO'nun geleneksel ödül törenine 12 defa katılan 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, törenin final konuşmasında davetlileri hem güldürdü hem düşündürdü. Avrupa Birliği (AB) sürecinde yoğun çaba sarf eden Türkiye'nin sabırla dimdik durması ve davasından vazgeçmemesi halinde köprüyü mutlaka geçeceğini belirten Demirel, AB'nin birkaç ülkeyle beraber Türkiye'ye uyguladığı sınav fıkrasıyla başta Devlet Bakanı Şener olmak üzere herkesi güldürdü. Kendisinden önce konuşan ve ekonomiyle ilgili bazı rakamlar veren Bakan Şener'e atıfta bulunan Süleyman Demirel, aynı zamanda bir itirafta bulunduğu sözüyle herkesi yine güldürdü. Demirel, "Sayın Bakan ve başkan çok güzel değerlendirmelerde bulundu. Siyasetçiler ne yaptıklarını anlatırken, ondan evvel ne yapıldığına o kadar dikkat etmezler. Hatta ondan evvel birşey yapılmadığını, herşeyin kendileri tarafından yapıldığını söylerler, biz de yaptık bunu. Benim ilk işim ayakta durmak tabi, can havliyle" deyince hem kendi güldü, hem de davetliler. Türkiye'de hiçbir şeyin yeni olmadığını belirten Demirel, vatandaşların yapılacak seçimlerde mutlaka sandığa gidip oy kullanma haklarını kullanmalarını istedi. Demirel, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Siyasetçi daima bardağın dolu kısmına bakar, boş kısmına bakmaz. Ama halk bardağın tümüne bakar. Siyasetin ölçüsü başarıdır. Türkiye'de siyasi iktidarlar seçimle gelip seçimle gidiyorsa bu şudur. 'Aman canım seçim lafını etmeyin, geçim lafını edin'. İyi ama geçim seçimden geçiyor. 'Hadi buyrun sizi yönetecek insanları seçin' diyorsunuz, 'aman efendim bu külfete beni sokma' diyorlar, bu külfet ne? Bir pazar günü çoluk çocukla bayrama gider gibi yarım saatini ayırıp oy kullanmak. Bundan ibaret değil, kullandığın oyu da takip edeceksin, sahip çıkacaksın. Kötü siyasi iktidarları sandık başına gitmeyenler çıkarır. Öyleyse bir ülkede iyi yönetim istiyorsanız, benim vatandaşım günlük hayatından şikayet etmek istemiyor, sıkıntılara rağmen severek yaşamak istiyorsa ülkesinin kaderine el koyacaktır. 'Herşey benden sorulur' diyecektir. Vakti saati gelince kendi sorumluluğunu yerine getirecek hem istikrarı en iyi iktidarları hem de temsil adaletini sağlayacaktır netice budur. Sandık gelecek sene bu zaman önünüze geliyor. Türkiye'yi biz idare ederiz ama iyi idare etmemiz lazım. Türkiye'yi Amerika mı idare edecek, Amerika kendisini idare edemiyor. Biz herşeyi kendimizde arayacağız. AB sınavında Bulgaristan'a soruyorlar, 'Atom bombası nereye atıldı?', cevap, 'Japonya'ya', sınıfı geçti. Romanya'ya soruyorlar, 'Ne zaman atıldı?', cevap, '1945', sen de geç. Türkiye geliyor, 'Atom bombasının atıldığı yerde kaç kişi öldü? Kaç tanesi erkek, kaç tanesi dişi? Bunların meslekleri ve yaşları ne?'. Tabi bizim diplomatlar da akıllı, 'Eylül'de gelelim biz Eylül'de' deyip ayrılıyorlar. Ülkemizde kutuplaşmaya hep beraber karşı koyalım. Türk'tü, Kürt'tü ayrımı yapmayalım, dindardı, laikti, dinsizdi, bunlar fevkalade yanlış şeyler. Dün hiç mevzu bahis olmayan, sen hangi etnik gruptan geliyorsun, sen hangi inanca sahipsin diye kim kime soruyordu? Bugün de sormayalım. Kendi geleceğimiz ve kendimiz hakkında şüpheye düşmeyelim. Kime ne faydası olacak? Hayata güven dolu, ümit dolu bakalım."

"EKONOMİK İSTİKRARI SEÇİME KURBAN ETMEMEK GEREKİR"

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı olan BSO Başkanı Rona Yırcalı, hükümetin bir seçim ekonomisi uygulamaması gerektiğini, aksi halde işlerin kötü olacağını söyledi. Türkiye'deki faiz oranının ekonominin iki katı olduğunu kaydeden BSO Başkanı Rona Yırcalı, yaptığı konuşmada hükümeti iş dünyası adına uyardı. Yırcalı, "Ekonomik istikrarı seçime kurban etmemek gerekir. Yoksa bugüne kadar yapılan olumlu işler zora girecek, fedakarlıklar boşa gidecektir. Komşumuz Irak artık bir ülke değil, adeta bir cehennem. Bir ülkede faiz oranı enflasyonun iki katı olamaz. Ki bugün Türkiye'de durum budur. Olursa bu şekilde devam edemez, etmemeli. Kurumlar vergisini düşürürken yatırım teşvikinin kalkmasını anlayamıyorum. Kayıt dışı mücadeleyi destekliyoruz ama aynı zamanda vergi iadesinin kaldırılmasıyla bu konuyu bağdaştıramayız. OECD ülkeleri arasında gelir vergisi kesintisinde de şampiyon olmayı yadırgıyoruz. Temennimiz bu sefer kalıcı ve faydalı bir kanun yapılmasıdır" dedi.

Konuşmaların ardından geçilen törende Balıkesir merkez ve ilçelerde 125 bin YTL ve üzerinde vergi ödeyenlere altın madalya, 75 bin YTL ila 125 bin arasında vergi ödeyenlere gümüş, 60 bin YTL ila 75 bin YTL arasında vergi ödeyenlere bronz madalyayla belgeleri verildi. Merkez ilçede 2005 yılı için en yüksek gelir vergisi ödeyen A. Rona Yırcalı ile Mevlüt Yolcu, Mustafa Zeybek ve Sırrı Yırcalı'nın altın madalyalarıyla onur belgelerini 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel verdi. BSO Başkanı Rona Yırcalı, Demirel'i bir plaket takdim etti. Öte yandan, 2006 yılı için ihracatta ödüllendirme esaslarında 40 milyon dolar ve üzerinde ihracat yapanlara altın madalya ve onur belgeleri de Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener tarafından sahiplerine verildi. BSO'nun törenine, Demirel ve Şener ile beraber Balıkesir Valisi Selahattin Hatipoğlu, milletvekilleri İsmail Özgün, Turhan Çömez, Ali Aydınlıoğlu, Orhan Sür, Sedat Pekel ve Ali Kemal Deveciler, Balıkesir Belediye Başkanı Sabri Uğur, İGM Başkanı Mehmet Akif Okur, Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Karayiğit, BAÜ Rektörü Prof. Dr. Şerif Saylan, çok sayıda işadamıyla davetliler katıldı. Balıkesir'deki törenin ardından Demirel ve Bakan Şener, ayrı ayrı geldikleri özel uçaklarla akşam saatlerinde kentten ayrılarak Ankara'ya hareket etti.

Haberler