Ankara: Merkez Bankası'nın Finansal İstikrar Raporu...(3)
Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, 2007 Yılı İçin Ekonomik Göstergelerin Krizi Çağrıştırmaktan Çok Uzak Olduğunu Belirterek, Hızlı Değişen Dünyada Ekonomik, Sosyal ve Siyasal Dalgalanmaların Olabileceğini Ancak Bir Kriz Beklentisinin Söz Konusu Olmadığını Söyledi. Başkan Yılmaz, Düzenlediği Basın Toplantısında Merkez Bankası'nın Finansal İstikrar Raporu Hakkında Bilgi Verdi. Konuşmasının Ard...
Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, 2007 yılı için ekonomik göstergelerin krizi çağrıştırmaktan çok uzak olduğunu belirterek, hızlı değişen dünyada ekonomik, sosyal ve siyasal dalgalanmaların olabileceğini ancak bir kriz beklentisinin söz konusu olmadığını söyledi. Başkan Yılmaz, düzenlediği basın toplantısında Merkez Bankası'nın Finansal İstikrar Raporu hakkında bilgi verdi. Konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Yılmaz, ekonomi gündemine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Bir soru üzerine, Türkiye'deki ekonomik göstergelerin krizi çağrıştırmaktan uzak olduğunu vurgulayan Yılmaz, belirsizlik oluşturacak söylemlerden uzak durmanın herkesin menfaatine olacağını ifade etti. Yılmaz, hızlı değişen dünyada ekonomik, sosyal ve siyasal dalgalanmaların olabilir ancak Türkiye ekonomisi açısından bir krizin söz konusu olmayacağını düşündüğünü anlattı. Özel sektör borçlanmasındaki artışı da değerlendiren Yılmaz, borçlanan özel sektör firmalarının büyük ölçekli olduğunu ve döviz geliri elde ettiğine dikkat çekerek, borçlanmanın sağlıklı olduğunu ifade etti. Yılmaz, firmaların kur riskinin faiz maliyetinin üzerine çıkabileceği gerçeğini de unutmaması gerektiğini sözlerine ekledi. Başkan Yılmaz, Haziran ayından itibaren döviz tevdiat hesaplarında bir artış olduğunu kabul ederek, artışın bireysel değil şirketler bazında olduğunun altını çizdi. Şirketlerin tavrında geçmişte yaşanan krizlerin etkili olduğunu kaydeden Yılmaz, ekonomide güven ve istikrarın güçlenmesiyle birlikte tersine bir hareketin başlayacağını söyledi. Merkez Bankası Başkanı Yılmaz, 2001 yılında uygulamaya başlanan finansal istikrar programının omurgasının IMF anlaşması olduğunu, AB ile ilişkilerin ise programın başarısında etkili olduğunu ifade etti. Programın iki çapasının önemine dikkat çeken Yılmaz, AB çapasının sürdürülmesi gerektiğini kaydetti. Yılmaz, Türkiye'nin AB'ye üye olsa da olmasa da reform çalışmalarını sürdürmesi gerektiğinin altını çizdi. Yabancı sermayenin Türk bankacılık sektörüne gösterdiği ilgiyi olumlu bulduğunu ifade eden Yılmaz, Türk mali sisteminin uluslararası rekabete açılmasının bir tercih olduğunu söyledi. Başkan Yılmaz, yabancı sermayenin Türkiye'ye gelerek doğrudan banka açmasını, banka satın almasını ya da ortaklık kurmasını; maliyetlerin azalması, rekabetin artması ve toplum refahını artırması bakımından desteklediklerini sözlerine ekledi. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin'in, Merkez Bankası'nın faiz artırımlarına ilişkin endişelerini de değerlendiren Yılmaz, bankacılık sisteminde açık pozisyon olmadığını, faiz artışının ise maliyetleri artırdığını kabul ettiklerini söyledi. Yılmaz, ancak faiz artışlarının bankaların sıhhati için alındığını ifade etti.