AK Parti, Sivil Anayasa Üzerindeki Ön Hazırlık Çalışmalarını Tamamladı
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, Hazırladıkları Sivil Anayasa Taslağında Kılık-kıyafet Düzenlemesinin Yer Almadığını Belirterek, "Biz Tepki Anayasası Yapmıyoruz, Yoksa Etek Boyuna ve Hangi Renkte Elbise Giyileceğine Kadar Gider. Zaten Anayasa'da Kılık-kıyafetle İlgili Bir Yasak Yok" Dedi. Fırat, Cumhurbaşkanı'nın Görev ve Yetkilerinin 1961 Anayasası Esas Alınarak Yenide...
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, hazırladıkları sivil Anayasa taslağında kılık-kıyafet düzenlemesinin yer almadığını belirterek, "Biz tepki Anayasası yapmıyoruz, yoksa etek boyuna ve hangi renkte elbise giyileceğine kadar gider. Zaten Anayasa'da kılık-kıyafetle ilgili bir yasak yok" dedi. Fırat, Cumhurbaşkanı'nın görev ve yetkilerinin 1961 Anayasası esas alınarak yeniden belirlendiğini de belirterek, Milli Güvenlik Kurulu'na Başbakan'ın da başkanlık edebileceğini,
bu konunun tartışıldığını söyledi.,
AK Parti'de sivil Anayasa üzerinde çalışmaları yürütmek üzere oluşturulan 11 kişilik komisyon ön hazırlık çalışmalarını bugün tamamladı. Komisyon başkanlığını yürüten AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, sivil Anayasa çalışmaları hakkında bilgi verdi. Akademisyenler tarafından hazırlanan 136 ana madde, 1 yürürlük maddesi ve 9 geçici maddeden oluşan bilim kurulu taslağının ön incelemesini bugün tamamladıklarını belirten Fırat, bu inceleme sonucunda komisyon üyelerinin mevcut taslak
üzerindeki önerilerin tek tek not alınarak en kısa sürede taslağı hazırlayan akademisyenlere iletileceğini bildirdi. Önümüzdeki hafta parti komisyonu ile akademisyenlerin ikinci tur görüşmelerin yapılacağını anlatan Fırat, bu çalışmaların da 4-5 gün süreceğini ve taslağın hazır hale getirileceğini söyledi. Taslağın daha sonra bastırılarak bütün kurum, kuruluş, sivil toplum kuruluşları, basın ve üniversitelere gönderileceğini açıklayan Fırat, aynı zamanda taslağın interaktif bir sitede yayınlanacağını
söyledi. Bünyelerinde hukuk fakültesi bulunduran üniversitelerden çok aktif şekilde sempozyum ve toplantılar düzenleyerek taslak üzerinde çalışma yapmalarını isteyen Fırat, 3 aylık sürede yapılan tartışmaların tümünün komisyon tarafından gözden geçirilerek, çalışmanın Meclis'e sunulacağını kaydetti. Fırat, hangi sayıyla geçerse geçsin Anayasa'nın halk oyuna sunulacağını da vurguladı. Fırat, "Doğrudan doğruya halka malolmuş ve halkın yapmış olduğu bir Anayasa kavuşmuş olacağız" diye konuştu.
Açıklamalarının sonunda gazetecilerin sorularını cevaplayan Fırat, önümüzdeki hafta akademisyenlerle yapılacak toplantıların belli bir bölümüne Başbakan Erdoğan'ın da katılacağını açıkladı. Taslakta yasama dokunulmazlığına ilişkin alternatifli teklifler olduğuna işaret eden Fırat, dokunulmazlığın sadece yasama dokunulmazlığı olarak algılanmaması gerektiğini, 1982 Anayasası'nda yasama dokunulmazlığı dışında başka dokunulmazlıklar da olduğunu hatırlattı. Bunların tümünün birlikte değerlendirilmesi
gerektiğinin altını çizen Fırat, "Bu şekilde bir kez daha gözden geçirebiliriz. Yeni yapılan düzenlemede dokunulmazlık konusunda bir sınırlama getiriliyor" dedi. 1982 Anayasası'nda çok geniş bir dokunulmazlığın 3-4 milyon kişiye tanındığını belirten Fırat, TBMM üyelerine tanınan dokunulmazlıklarda yürür zamanın işlemediğini ancak kamu personeline tanınan dokunulmazlıklarda böyle bir sınırlamanın olmadığını, ilgili merci izin vermediği süre içerisinde yargılamanın yapılmadığını, bu süreç içerisinde yürür
zamanın işlemeye devam ettiğini kaydetti.
Fırat, "Biz yalnız bir parlamenter dokunulmazlığıyla kendimizi sıkıştırıp toplumu aldatma durumunda değiliz" şeklinde konuştu. Özgürlükleri çok açık ve net şekilde tarif eden, sınırlamaları mümkün olduğu kadar katı kurallara bağlayan bir Anayasa hazırlayacaklarını ifade eden Fırat, çevre hakları, hayvan hakları gibi son yılların getirmiş olduğu hakların da Anayasa'da yer alacağını dile getirdi. Fırat, Anayasa'da devlet organlarının görev ve yetkilerinin daha kesin çizgilerle belirleneceğini kaydetti.
Fırat, zorunlu din dersi konusunda düzenlemeye ilişkin bir soru üzerine de, bu konunun alternatifli konular arasında yer aldığını söyledi. Fırat, "Din dersi mi genel ahlak dersi midir? Bunları birbirinden ayırmak lazım. 1982 Anayasası'nda din ve ahlak dersi mecburidir. Ancak din dersi ebeveynin iznine bağlıdır, bu uygulanmıyor. Tamamen isteğe mi bağlı kılınması lazım, birinin mecbur edilip, diğerinin şarta mı bağlanması lazım. Bunun tartışılması lazım" dedi.
KÖŞK'ÜN GÖREV VE YETKİLERİ SINIRLANDIRILIYOR
Cumhurbaşkanı'nın görev ve yetkileri konusunda 1961 Anayasası'nı esas alındığını açıklayan Fırat, "Parlamenter sistemlerde Cumhurbaşkanlarının konumu, görevleri bellidir. 1982 Anayasası buna bir istisna getirmiştir. Aslında bir yarı başkanlık sistemini oluşturmuştur. Parlamenter sistem içinde Cumhurbaşkanı tabi ki devletin başıdır, devletin birliğini ve beraberliğini korur. Ama Cumhurbaşkanı'nın doğrudan doğruya sorumsuzluk nedeniyle sorumluluk gerektiren işleri daima ihtilaf doğurmuştur. 1982'den bu
yana bu sürece baktığımız zaman bu çatışmayı sürekli görüyoruz. 1961 Anayasası burada esas alınmıştır" şeklinde konuştu. Fırat, 'Cumhurbaşkanı'nın Milli Güvenlik Kurulu'na başkanlık etmeyeceği' yönündeki tartışmalarla ilgili olarak da, "Olabilir, olmayabilir. Tartışılabilir. Cumhurbaşkanı da başkanlık edebilir, Başbakan da edebilir. Bu tartışılması gereken bir konudur. Tartışılan konulardan biri. Alternatifli bir konu" dedi.
Fırat, Anayasa taslağında üniversitelerdeki türban sorununu çözen bir maddenin yer alıp almayacağı konusundaki bir soru üzerine de, Anayasalarda kılık kıyafetle ilgili düzenlemelerin yapılamayacağını vurguladı. Anayasa'nın yönetmelik olmadığına dikkati çeken Fırat, şöyle konuştu:
"Biz bir yönetmelik üslubuyla değil Anayasa üslubu ile çalıştık. Anayasa temel kuralları koyar. Temel hak ve hürriyetlerle alakalıdır. Tatbikatla hukuku birbirine karıştırmayın. Çünkü her tatbikatın hukuki olduğunu savunabilmek mümkün değil. Eğer siz tepki olarak bir Anayasa yapmaya kalkarsanız 1982 Anayasası gibi bir Anayasa'ya doğru gidersiniz. 61 Anayasası'nda da aynı tepkiyi görürsünüz. Anayasalara temel olan şey evrensel hukukun kuralları olması lazım. Anayasa, Anayasa olmaktan çıkar yönetmelik
olur. Siz yönergelerle yapılacak işi Anayasa ile yapmaya kalkarsanız o Anayasa, Anayasa olmaktan çıkar. Ondan sonra bir ihtilaflar silsilesi başlar."
Fırat bir gazetecinin 'Kılık-kıyafet sorunun Anayasa'da yer almayacağını söylediniz. Peki nasıl çözeceksiniz?' sorusuna da, "Siz bana 1982 Anayasası'nda kılık-kıyafet yasağıyla ilgili bir hüküm gösterebilir misiniz? Yok. Kanunlarda gösterebilir misiniz? Yok. Yönetmelikle bir özgürlüğün önünün kısıtlanması mümkün mü? Anayasa'ya göre hayır. Demek ki burada tek işleyiş var. Biz bir tepki Anayasası yapmıyoruz. O zaman 'hangi renkte elbise giyileceği, eteklerin boylarının nasıl olacağına' kadar gidersiniz.
Biz böyle bir Anayasa yapmayı düşünmüyoruz" şeklinde yanıt verdi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, 21 Ekim'de yapılacak referandumu erteleme yönünde bir karar almadıklarını da sözlerine ekledi.
(DA-MAY-NÇ-Y)