Haberler

Sani Konukoğlu Hastanesi'nden "Sınav Kaygısı" Konulu Konferans

Özel Sani Konukoğlu Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Bülent Çekem, Sınav Kaygısının, Bireyin Sınav Anında Potansiyelini Tam Olarak Kullanamamasına Yol Açtığını Söyledi.

Özel Sani Konukoğlu Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Bülent Çekem, sınav kaygısının, bireyin sınav anında potansiyelini tam olarak kullanamamasına yol açtığını söyledi.

Dr. Çekem, Özel Sani Konukoğlu Hastanesi'nde düzenlenen ''Sınav Kaygısı'' konulu halka açık konferansta, kaygının kişi duygusal ya da fiziksel baskı altındayken ortaya çıkan bir tepki olduğunu söyledi. Çekem, ''Kaygı, genel olarak olumsuz bir duygu olarak değerlendirilse de aslında hayatımızı sürdürmemiz için son derece gereklidir. Bir miktar kaygı duymazsak ne ders çalışırız, ne sınava gireriz, ne de işe gideriz. Bunun yanında, en önemli kaygı nedenlerinden birisi de anne-baba ve öğretmen davranışlarıdır. Çocuğunuzdan beklediğiniz başarı düzeyi, çocuğunuza ders çalışması konusunda yaptığınız baskılar, sınavı kazanamayınca ne olacağı konusunda verdiğiniz olumsuz örnekler, çocuğunuzun kaygı yaşamasına ve başarısız olmasına neden olabilir. Çocukların sınav kaygısı yaşayıp yaşamadığı konusundaki bilgiyi, kendisine ve öğretmenlerine sorarak araştırabilirsiniz. Çocuk ders çalışmaktan rahatsızlık duyuyorsa, ders çalışmayı sürekli erteliyorsa, derslerle ilgili konuşmalardan kaçınıyor veya geçiştiriyorsa ya da saatlerce ders çalışıyor ancak çalıştığı konuyu anlamıyor ve kendisinden beklenen başarıyı gösteremiyorsa, sınav stresi yaşıyordur'' şeklinde konuştu.

Çocuğun sınavda terlemesi, kalbinin sıkışması, ellerinin titremesi, nefesinin daralması, çok heyecanlanması, sürekli başarısız olacağını düşünmesi, sınava konsantre olamaması ve başarısının düşük olması halinde bir psikolojik danışmana başvurulmasının yararlı olacağını vurgulayan Dr. Çekem, sözlerini şöyle tamamladı:

''Bu durumlarla karşılaşıldığında ilk yapılacak şey, sınav durumlarında, kendinizle ne tür bir diyalog içinde olduğunuza dikkat etmek ve bu diyalogda yakaladığınız olumsuz, gerçek dışı beklenti ve yorumları değiştirmeye çalışmaktır. Gerçek dışı, kötümser ve karamsar düşüncelerinizi, gerçek dışı bir iyimserliğe dönüştürmek değil, yalnızca gerçekçi düşünmektir. Başarıya ulaşmanın ilk aşaması, kişinin potansiyelini doğru değerlendirmesidir. Nelerin eksik olduğuna ve neyi, ne kadar öğrenmeniz gerektiğine, ancak gerçekçi bir değerlendirme sonucunda karar verebilirsiniz. Eğer, kendi zihninizin ürettiği bu olumsuz düşüncelerin tutsağı olmaktan kurtulursanız, endişelerinizin azaldığını ve artık bedeninizden gelen sinyalleri de eskisi kadar olumsuz yorumlamadığınızı göreceksiniz. Duygularınız, düşünceleriniz ve bedeniniz arasında, sizi bile şaşırtacak bir etkileşim vardır. Bu etkileşim, mutluluğunuza, başarınıza ve sağlığınıza zarar veren silahlı bir çatışmaya da dönüşebilir; kulağınıza çok hoş gelen bir senfoniye de. Bu sizin elinizde.'' Dr. Çekem, konferansın sonunda katılımcıların sorularını yanıtladı.

(TB-ÖZ-Y)

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Yerel

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title