Fatma Yıldız: "Belçika'da Irkçılar Korkan ve Nefret Eden Bir Toplum Oluşturmak İstiyor"

- Fatma Yıldız : " Belçika'da ırkçılar korkan ve nefret eden bir toplum oluşturmak istiyor"

BRÜKSEL - Belçika'nın Aalst şehri Belediye Meclis Üyesi Fatma Yıldız, Belçika'da ırkçıların korkan ve nefret eden bir toplum oluşturmak istediğini söyledi.

Belçika'nın Flaman bölgesinde yer alan Aalst şehrinde Belediye Meclis Üyeliği yapan Türk kökenli Fatma Yıldız, Belçika'da artan ırkçılık hakkında İHA'ya açıklamalarda bulundu. Belçika'da ırkçıların korkan ve nefret eden bir toplum oluşturmak istediklerini söyleyen Yıldız, "26 Mayıs'ta gerçekleştirilecek olan bölge parlamentosu, federal parlamento ve AP seçimlerine kısa bir zaman kala İslam karşıtı ırkçı Flaman Çıkarları Partisi gözlerini kaleleri olarak gördükleri, içinde Aalst şehrinin de olduğu 'Kanal Boyu' diye adlandırılan bölgeye dikti" dedi.

"Tek yaptıkları oy alabilmek gayesiyle Müslümanlara saldırmak"

Yıldız, "Gün geçmiyor ya camimize ya halkımıza saldırmasınlar. En küçük bir açık bulsunlar hemen bir bardak su içinde fırtına oluşturuyorlar. Bu şimdi küçük çocukların okul gezilerinde değişik kültür ve inançlara tanımasına da sıçradı. Küçücük beyinleri şimdiden nefret, kin ve korkuyla dolduruyorlar ve böylelikle gelecek nesillere bir nefret kültürü oluşturuyorlar. Bizim çocuklarımız da kilise gezilerine gidiyorlar, bu çocuklarımızın Katolik olması demek olmuyor. Çocukların arkadaşları ve onların kültür ve dinlerini tanıma hakları var, bu şekilde arkadaşlarına daha az önyargıyla yaklaşacaklar. Tabi bu bazı politikacıların işine gelmiyor. Yaklaşan parlamento seçimleri için sunacakları tam içeriği olan bir programları olmadığı için, tek yaptıkları oy alabilmek gayesiyle Müslümanlara saldırmak. Bu şekilde insanları başkalaştırıp ayrımlaştırmaya teşvik ediyorlar" dedi.

" Belçika'ya uyum sağlamam ya da ülkeyi terk etmem söylendi"

Aalst şehrinde ırkçı Vlaams Belang partisinin seçimler yaklaştıkça, kendisini hedef aldıklarına vurgu yapan Fatma Yıldız, " Belçika'ya uyum sağlamam ya da ülkeyi terk etmem söylendi" dedi. İkinci kez Aalst Kenti Belediye Meclisi'nde başörtüsüyle yer alan Fatma Yıldız, "Toplumsal davaları meclise taşıdığım için Vlaams Belang Partisi Grup Başkanı Michel Van Brempt'in sürekli olarak hedefindeyim. Irkçı Brempt, Belçika'ya uyum sağlamamı ya da ülkeyi terk etmemi söyleme küstahlığında bulundu. Başörtülüyüm diye sürekli saldırılara maruz kaldım ve ırkçı Vlaams Belang Partisi tarafından hedef olarak görüldüm. Ben Aalst topraklarında yaşayan ve kendini Aalstlı hisseden bir belediye meclis üyesiyim. Şayet sağlıklı ve yapıcı bir politika yapmak istiyorsak, bu hadsiz tavırların değişmesi gerekiyor" açıklamasında bulundu.

"Gelecek nesillere nefret ve korku aşılıyorlar"

Geçtiğimiz günlerde okul gezileri kapsamında camilerin gezilmesine verilen tepkiler konusuna değinen Yıldız, "Aalst şehrinde bir devlet okulunun, ilkokul öğrencilerini farklı dinler gezisi kapsamında Belçika Türk Diyanet Vakfı'na bağlı Kevser Camisi'ne gerçekleştirilen gezi için 'çocuklarımıza zorla namaz kıldırıyorlar' yaygarasını gazetelere manşet yaptıran Vlaams Belang, çirkin yüzünü göstermeye devam etti. Ben cami başkanıyla görüştüm. Böyle bir şey kesinlikle söz konusu değil. Küçücük beyinlere nefret ve korku tohumları aşılamayalım. Çocuklar, Aalst şehrinde farklı kültür ve dinler olduğunun zaten bilincindeler. En azından daha yakından tanımak onlara bir şey kaybettirmez güven ve bilgi kazandırır. Bizim çocuklarımız da kiliselere gidiyor. Ben bir rahibe okulunda okudum. Çocuklarım Katolik okullarında okudular ama bu onların dinlerini değiştirmedi. Aksine farklı dinleri tanımaları, kıyaslamaları ve farklılıklar görme açısından faydalı olabilir diye düşündüm. Vlaams Belang Partisi sırf politik ve oy toplama adına, gelecek nesillere nefret ve korku aşılayıp, bir yanındakinden korkan ve nefret eden bir toplum oluşturuluyor. Bu çok üzücü ve korkunç bir durum. Eğer bu konuyu gelecek meclis toplantısına taşırlarsa, meclis üyelerine daha yapıcı, daha birleştirici bir tutum almaları için çağrıda bulunacağım. Avrupa'nın merkezindeki bir şehrin, kendi çevresine duvar örmesi anlaşılır ve kabul edilir bir durum değil. Tahammülsüzlük sadece kültürler arası sürtüşmeye yol açar. Sağlıklı bir Aalst için, inançlara saygılı olmak çözümün anahtarı olacaktır" dedi.