TÜM KATEGORİLER
Adana'daki Fetö/pdy Davası
Adana'da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında hakkında "terör örgütü kurmak ve yönetmek" ile "resmi belgede sahtecilik" suçlarından hapis cezası istemiyle dava açılan ve örgütün üst yöneticisi olduğu belirlenen tutuklu sanığın yargılandığı...
Adana'da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında hakkında "terör örgütü kurmak ve yönetmek" ile "resmi belgede sahtecilik" suçlarından hapis cezası istemiyle dava açılan ve örgütün üst yöneticisi olduğu belirlenen tutuklu sanığın yargılandığı davanın ilk duruşması görüldü.
Adana 12.Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuklu sanık Mustafa Aslan ve avukatı katıldı.
Duruşmada savunması alınan sanık Aslan, FETÖ terör örgütü üyesi olmadığını ve örgütsel bir konumunun bulunmadığını söyledi.
Kod adı ve ByLock kullanmadığını belirten sanık Aslan, "Suçlamaları kabul etmiyorum. Tahliyemi ve beraatimi talep ederim." dedi.
Mahkemede tanık olarak dinlenen M.F.K. ise huzurda bulunan sanığı FETÖ'ye ait evlerde kaldığı dönemden hatırladığını söyledi.
Sanık Mustafa Aslan'ın, Adana'da üniversiteden mezun olan öğrencilerin hangi iş yapacağı konusunda sorumluluk üstlendiğini aktaran M.F.K, "Mustafa Aslan'ın 'Ümit' kod adını kullandığını biliyorum. FETÖ içerisinde il mezuncusu olarak görev yapıyordu." ifadesini kullandı.
Tanık beyanlarını karşı söz hakkı verilen sanık Aslan, iddiaları kabul etmediğini belirtti.
Cumhuriyet savcısı ise mütalaasında sanığın üzerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, bu aşamada adli kontrol tedbirlerinin yetersiz kalacağı hususları dikkate alınarak mevcut halinin devamına karar verilmesi ve eksik hususların giderilmesi yönünde görüş bildirdi.
Mahkeme heyeti de sanık Aslan'ın tutukluluk halinin devamını kararlaştırarak duruşmayı erteledi.
Adana'da, FETÖ/PDY soruşturması kapsamında örgüt mensuplarınca "gaybubet evi" olarak adlandırılan hücre evinde yakalanıp tutuklanan Mustafa Aslan hakkında, "terör örgütü kurmak ve yönetmek" ile "resmi belgede sahtecilik" suçlarından 27,5 yıla kadar hapis cezası istenmişti.
İddianamede, şüphelinin, devlet kadrolarına sızdırılacak elemanların sayısı ile niteliklerini belirlediği ve mevcut sızdırılmış elemanların örgütlenmesi, örgüte ait kurumlara personel ataması, hangi örgüt mensubunun nerelerde kalacağı ve hangi görevi üstleneceği konusunda planlamalar yaptığı kaydedilmişti.
