Dışişleri Bakanı Davutoğlu: Türkiye Düzen Kurucu Ülke Olmak Durumunda

Dışişleri Bakanlığı'na atanan Ahmet Davutoğlu dış politikada artık bir Türk vziyonu bulunduğunu belirterek, "Türkiye düzen kurucu ülke olmak durumunda" dedi. Davutoğlu, öncelikle komşularla "sıfır problem" ilişkisini, "maksimum çıkar" ilişkisine dönüştürme gayreti içinde olunması gerektiğini savundu ve "Türkiye tek bir bölgeyle anılan bir ülke değildir. Balkan ülkesidir, Kafkas ülkesidir, Ortadoğu ülkesidir, Karadeniz ülkesidir, Akdeniz ülkesidir, Hazar ülkesidir, etkileri itibarıyla Körfez ülkesidir hatta. bütün bu bölgelerde Türkiye düzen kurucu ülke rolünü üstlenmek durumundadır" dedi.

Dışişleri Bakanlığı'nda devir-teslim töreni yapıldı. Bakanığı Devlet Bakanlığı'na atanan Ali Babacan'dan alan Ahmet Davutoğlu, bakanlık görevinin kendisi için büyük bir onur olduğunu belirterek, "Hem de ülkeme bir borç edası için yeni bir imkan sunmaktır. Hepimiz aslında bu ülkeye, bu millete bu köklü devlet geleneğine bir borç edasıyla meşguluz" dedi.

Son dönemde Türk dış politikasının dünyada yaşanan gelişmeler nedeniyle çok ciddi bir değişim yaşadığını belirten Davutoğlu, Dışişleri Bakanlığı'nın yoğun bir çabayla buna ayak uydurmaya çalıştığını bildirdi. Davutoğlu, "En önemli değişim kriz odaklı bir yaklaşımdan vizyon odaklı bir yaklaşıma geçmektir. Arık bir Türk vizyonu vardır, Ortadoğu, Kafkasya, Avrupa Birliği, Avrupa konularında bir Türk vizyonu vardır. Sadece krizlere tepki veren bir ülke değil, krizleri olmadan fark edebilen, etkin bir şekilde müdahale edebilen, etrafında düzen kurucu bir ülkedir Türkiye" dedi.

Ali Babacan döneminde başarılı çalışmalar yapıldığını, bunlardan birinin diplomasinin şahikalarına örnek oluşturan BM Güvenlik Konseyi'ne üye seçilme olduğunu belirten Ahmet Davutoğlu, vizyonlarının üç ayağını sürdüreceklerini bildirdi. Davutoğlu, "Ülkemiz özgürlük güvenlik dengesinin sağlandığı müreffeh bir ülke olarak dünya ülkeleri sıralamasında hak ettiği yere gelecektir. Türk devlet Dışişleri camiamızda bu sürekliliğin en omurga unsurlarındandır, Avrupa Birliği NATO, bu özgürlük güvenlik dengesinin en önemli ayaklarıdır" dedi. Türkiye'nin çevre havzalarla ilgili vizyonunun devam edeceği garantisini verdiklerini kaydeden Davutoğlu şunları söyledi:

"Öncelikle komşularla sıfır problem ilişkisini, maksimum çıkar ilişkisine dönüştürme gayreti içinde olmalıyız ve bütün çevremizde Türkiye tek bir bölgeyle anılan bir ülke değildir. Balkan ülkesidir, Kafkas ülkesidir, Ortadoğu ülkesidir, Karadeniz ülkesidir, Akdeniz ülkesidir, Hazar ülkesidir, Körfez ülkesidir hatta etkileri itibarıyla. Bütün bu bölgelerde Türkiye düzen kurucu ülke rolünü üstlenmek durumundadır. Bizim sadece 70 milyonu temsilimizin ötesinde her Türkün bulunduğu, geçmişte bu topraklarla her türlü irtibatı sürdürmüş olan bütün topraklara tarihi bir borcumuz var, bu borcumuzu en iyi şekilde yerine getirmek durumundayız. Bu şekilde çevremizde, çevre havzalarda düzen kurucu aktif politikalarımızın aynen devam ettirmeye gayret edeceğiz."

Dünyanın ve uluslar arası sistemin geleceğini belirleyecek her türlü konuda Türkiye'nin bir görüşü olacağını kaydeden Ahmet Davutoğlu, "Vardı, bundan sonra daha etkin bir şekilde olacak. Türkiye her alanda görüşüne başvurulan bir ülke haline gelmek durumundadır. Türkiye bölgesel ve küresel vizyonuyla önümüzdeki dönemin en etkin ülkeleri arasında yer alacaktır. Aslında bu Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Yurtta Sulh Cihanda Sulh ilkesinin en etkin şekilde uygulanmasıdır. Edilgen bir barış anlayışı değil etkin barış ve düzen kurucu bir anlayışı dış politikamızda şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da egemen kılma çabasını sürdüreceğiz" diye konuştu.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, en güçlü dayanaklarının Türk devlet geleneğinin son derece güçlü bulunan kurumları olduğu, bunlardan Dışişleri Bakanlığı'nın omurga niteliği bulunduğunu belirterek, "Dış politikamızda söylenen bir şekilde dışişleri camiası itfaiye eri gibi krizlere yetişen bir camia değil, devletin sürekliliğini temin eden bir camiadır. Bu anlamda mesaisi saatlerle sınırlı değildir. Yedi gün yirmidört saat çalışan bir camiadır" dedi.

-BABACAN: MİLLİ DAVALARIMIZIN SAVUNULMASI ÜZERİNDE HASSASİYETLE DURDUM-

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ise Dışişleri Bakanlığı'nın en önemli görevinin Türkiye'nin milli menfaatlerini dünyanın her yerinde gözetmek korumak, kollamak, milli davaları savunmak, ülkenin itibarını her yerde korumak ve yüceltmek olduğunu bildirdi. Babacan, "Bakanlık Türkiye'nin itibarını dün dört bir yanında temsil eden bir kurumdur. Bu dönemde Dışişleri Bakanlığı'nın yüzlerce mensubu ile yakın mesai yapmak imkanını buldum. Bu kurum milletini devletini seven, ilkeli prensipli insanların çalıştığı bir kurum. Böyle bir kurumun başında olmak görev yapmak benim için onur kaynağı oldu" dedi.

Dışişleri Bakanlığı görevini üstlenmiş olmaktan ömrü boyunca şeref duyacağını anlatan Babacan, "Milli çıkarlarımızın korunması temel düsturum oldu, haklı milli davalarımızın savunulması üzerinde hassasiyetle durdum, Türkiye'nin ortak değerler ve ideallerin yaygınlaşmasına ve hayata geçirilmesine katkı veren bir ülke olması gerektiğine inandım. Bu süre zarfında bakanlık olarak çok boyutlu, sağduyulu, ön alıcı gerçekçi ve sorumlu bir dış politika izledik. Sadece bölgemizde değil dünyada barışın hakim kılınması için etkin faaliyetlerde bulunduk. BM güvenlik konseyine yüzde 80 gibi oy alarak seçilmemi bunun en önemli göstergesidir" şeklinde konuştu.

Dinler ve kültürler arasında husumet tohumlarının ekilmesinin önüne geçmeyi temel öncelik olarak belirlediklerini anlatan Devlet Bakanı Babacan, "Bunları yaparken komşularımızla ilişkileri geliştirmeyi ihmal etmedik, kökleşmiş bazı sorunların aşılması yoğun çaba sarfettik. Ülkemizin bulunduğu coğrafya bize birçok fırsatlar sunmakta. Diğer taraftan sorunlu bölgelerin de çevrelediği bir konuma sahibiz, gayet çetin sorunlarla karşı karşıyayız. Ülkemizden beklentiler de artmış durumda" dedi.

Ali Babacan, Prof.Dr.Ahmet Davutoğlu'nun dış politika konusunda Türkiye'nin yetiştirdiği en değerli isimlerden biri olduğunu kendisinin 2002 yılından bu yana dışişleri konularının içinde bulunduğunu kaydetti.

Daha sonra iki bakan basın mensuplarının önünde tokalaşarak birbirlerine başarılar dilediler. (ANKA)

(ORH/BÜN)

Haberler