Eski Bakan Yakış: Suriye Kürtleri'yle Dost Olmalıyız

Dışişleri eski Bakanı Yaşar Yakış, Suriye'deki gelişmeler ve Kürtlerin bu gelişmeler içerisindeki rolünü değerlendirirken, "Suriye'deki Kürtlerin ileride statüleri ne olursa olsun, Türkiye oradaki yönetimle dostane ilişkiler kurmayı hedeflemelidir" dedi. Çözüm sürecini de değerlendiren eski Bakan Yakış, "Türkiye'deki Kürt açılımı, 180 senedir devam eden bir sorunu çözümleme teşebbüsüdür. Sayın Erdoğan bu sorunu çözemezse başka bir liderin çözmesi ihtimali yok gibidir" diye konuştu.

Dışişleri eski Bakanı Yaşar Yakış, Avrupa'da Kürtçe yayın yapan 'Rudaw' gazetesine, Çözüm süreci ve Suriye'deki gelişmeler ile ilgili açıklamalarda bulundu. Suriye'deki Kürtlerin durumunun komşu ülkeler açısından bir tehdit olup olmadığının, bu sürecin nasıl yürütüleceğine bağlı olacağını belirten eski Bakan Yakış, "Hem Suriyeli Kürtler, hem de komşu ülkeler, bu şekillenişi bir barış projesi haline dönüştürebilirler. Bunu başarabildikleri takdirde hem Suriye Kürtleri, hem de komşu ülkeler bundan yarar sağlayacaklardır" dedi.

'DOSTANE İLİŞKİLER HEDEFLENMELİ'

PYD lideri Salih Müslim ile yapılan görüşmelerin, diplomasi mesleğinin gerektirdiği şekilde yürütüldüğünü de söyleyen eski Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış, Irak'ta oluşan ve Suriye'de oluşması gündemde olan Kürt yönetimleri ile ilgili soruyu da şöyle yanıtladı:

"Şu anda Kuzey Irak'ta otonom bir Kürt Yönetimi vardır. Fakat uluslararası hukuk açısından bu yönetim bölgesi Irak Devleti'nin topraklarıdır. Suriye'de ise henüz otonom bölge statüsüne kavuşmuş bir bölge yok. Suriye'deki iç karışıklıklar nedeniyle Kuzey Suriye'deki Kürtler kendi yerel sorunlarıyla ilgilenecek bir yönetim oluşturma teşebbüsü içindedirler. Henüz otonom bölge oluşmuş ve onun statüsü Suriye hükümeti ve uluslararası camia tarafından tanınmış değildir. Sayın Salih Müslim de beyanlarında, bu hassasiyetlerin korunmasına özen gösteriyor. Türkiye ile Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi gayet dostane ilişkiler içindedir ve her iki taraf da bu dostluktan büyük yararlar sağlamaktadır. Suriye'deki Kürtlerin de ileride nasıl bir statü elde edeceklerini şimdiden kestiremeyiz. Ona Suriyeliler karar verecektir. Ancak o statü ne olursa olsun, Türkiye oradaki yönetimle dostane ilişkiler kurmayı hedeflemelidir ve Kuzey Suriye'deki Kürtlere şu mesajı vermelidir; 'Türkiye'nin Kuzey Suriye'deki Kürtlerle bir sorunu yoktur. Ancak orada oluşacak yönetim Türkiye'yi rahatsız edecek politikalar benimserse, Türkiye de ona göre mukabelede bulunur."

Çözüm sürecini de değerlendiren Yaşar Yakış, sürecin 1830'lu yıllardan beri, 180 yıldır devam eden bir sorunu çözümleme teşebbüsü olduğunu kaydederek şu görüşleri savundu:

"AK Parti hükümeti uzun zamandan beri Türkiye'deki en güçlü hükümetlerden biridir. Parlamentodaki sandalyelerin beşte üçüne çok yakın bölümünü kontrol etmektedir. BDP ile birlikte hareket edebilirse, Anayasayı referanduma götürmek için gerekli 5'te 3 çoğunluğa ulaşabilmektedir. Sayın Başbakan, kişisel olarak çok güçlü bir liderdir. Gerektiğinde risk alabilmektedir. Sayın Erdoğan bu sorunu çözemezse başka bir liderin çözmesi ihtimali yok gibidir. Sayın Başbakan bu girişime bütün ağırlığını koymuştur. PKK'nın cezaevindeki lideri muhatap alınmak suretiyle çok isabetli bir yaklaşım benimsenmiştir. PKK lideri Abdullah Öcalan sürece sahip çıkmış ve onu desteklemiştir. PKK'nın Kandil Dağındaki askeri kanadı, Öcalan'ın söylediklerine karşı çıkmamış ve onun talimatlarını uygulayacağını beyan etmiştir. Türkiye'nin Kürt sorunu günün birinde çözülecekse, ancak böyle bir süreçle çözülecektir. Bu süreç tıkanırsa Türkiye uzun süre bu kadar elverişli bir rüzgar yakalayamayabilir. Gökyüzündeki 'constellation' yani yıldızların belli bir sıraya dizilmesi 287 yılda bir vaki olurmuş. Türkiye'nin Kürt sorunu için şu sıralar işte o döneme tekabül ediyor." - Diyarbakır

Politika Güncel Haberler