Haberler

Doğu ve Güneydoğu İlleri Mülki ve İdari Amirleri Toplantısı

Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Bu devlet bugün çok çetin bir coğrafyada sadece kendisi için değil, çevresindeki bütün halklar ve mazlumlar için de bir sığınak, bir umut kapısı durumunda" dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Bu devlet bugün çok çetin bir coğrafyada sadece kendisi için değil, çevresindeki bütün halklar ve mazlumlar için de bir sığınak, bir umut kapısı durumunda" dedi.

Davutoğlu, Vilayetler Evi'nde Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki illerde görev yapan mülki ve idari amirlerle bir araya geldi.

Başbakan Davutoğlu, burada yaptığı konuşmada, tarihin önemli dönüm noktaları olduğunu belirterek, "O dönemeç noktalarında doğru kararlar alan devletler, ülkeler daha sonraki aşamalarda gelecek nesillere çok güzel miras bırakırlar ve o güzel mirasın yükseltilmesi, yüceltilmesi için de uygun bir zemin bırakırlar. Bu tarihi dönemeçlerde doğru karar alamayan, ait oldukları coğrafyanın ve tarihin hakkını veremeyen ülkeler, devletlerse bir sonraki aşamada mutlaka büyük bir çözülme süreci yaşarlar" diye konuştu.

Türkiye Cumhuriyeti'nin de çok geniş bir düşman cephe karşısında zorlu mücadeleler sonrası kurulduğuna işaret eden Başbakan Davutoğlu, asırlarca büyük yüzleşmelere meydan okumuş, savaşlarda acılar yaşamış, çetin yollardan geçmiş bir neslin Türkiye'yi kurduğunu anlattı.

"Bu devlet bugün çok çetin bir coğrafyada sadece kendisi için değil, çevresindeki bütün halklar ve mazlumlar için de bir sığınak, bir umut kapısı durumunda" diyen Davutoğlu, küresel ekonomik krizlerin, jeopolitik dalgalanmaların bulunduğu bir dönemde Türkiye Cumhuriyeti'nin 78 milyon vatandaşıyla demokrasiyi yaşatabilen, demokratik hukuk devleti kurallarını işletebilen, ekonomik kalkınmasını sağlayabilen bir istikrar adası konumunda olduğunu ifade etti.

Böyle bir dönemde böyle bir istikrar adasının varlığından rahatsız olanlar bulunduğunu belirten Başbakan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu istikrar adasını çevredeki birçok başka ülke gibi krize, kaosa sürüklemek isteyen çevreler var. Bu çevrelerin piyon olarak kullandıkları terör örgütleri, kimisi şu kimisi bu etnik veya mezhebi kimlikle önümüze çıkıyorlar ve bir piyon olarak kumanda edildikleri çevreler tarafından ülkemizin istikrarına karşı kullanılıyorlar."

20 Temmuz'dan sonra yaşanan terör olaylarını anımsatan Davutoğlu, DAEŞ, PKK ve DHKP-C'nin eş zamanlı olarak saldırıya geçtiğini vurgulayarak, o süreçte başkentte devletin ve milletin geleceğiyle ilgili sadece millete hesap verme konumunda olan yöneticilerin bir araya geldiğini ve terör olaylarının münferit olmadığı, Türkiye'ye dönük kapsamlı bir saldırı yapıldığı yönünde tespitte bulunduklarını aktardı.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Sizinle 31 Temmuz 2015'te tam da bu mücadele başladıktan yaklaşık bir hafta sonra bu salonda bir aradaydık. Size o zaman hükümetimizin terörle mücadeledeki hedefleri, göz önüne almanız gereken hususları aktarmış, tek tek vilayetlerimizden aldığımız bilgilerle ortak kanaatimizi, perspektifimizi paylaşma imkanı bulmuştuk. Tek tek vilayetlerimizi masaya yatırmış, oradaki terör tehdidine karşı alınacak tedbirler ve halkımıza sahip çıkma konusunda atacağımız adımları da gözden geçirmiştik. O günden bugüne kahramanca mücadele eden askerlerimize, polislerimize, güvenlik birimlerimize bir kez daha teşekkürü bir borç biliyorum. Gösterdiğiniz gayretler dolayısıyla hepinize milletim adına şükranlarımı ifade ediyorum."

(Sürecek)

Kaynak: AA / Politika

Ahmet Davutoğlu Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title