Tüsiad'dan 10 Madelik Paket

TÜSİAD Başkanı Ömer Sabancı, son günlerde arka arkaya gelen bir dizi olumsuzluğun, ekonominin gidişatı konusunda herkesin kafasında soru işaretleri yarattığını belirtrek, hızlı ve kararlı adımlarla yeni politikaların devreye sokulması gerektiğini belirterek 10 maddelik bir politika paketi önerdi.

Sabancı, TÜRKONFED Başkanlar Kurulu toplantısında yaptığı konuşmada, bütün dünyada, "yükselen pazarlar" diye adlandırılan ülkelerde yaşanan dalgalanmalardan Türkiye'nin diğer benzeri ülkelere göre belirgin biçimde daha fazla etkilendiği görüşünü yineledi. Bu farklılığı yaratan iç faktörlerin mercek altına alınması gerektiğini anlatan Sabancı, Türkiye'nin, kısa vadede, siyasi istikrarını ve reformlarını sürdürebileceği konusunda piyasaların güvenini sarsmış olması yüzünden dalgalanmalardan bu kadar olumsuz etkilendiği görüşünü yineledi.

"YETERİNCE MALMEZE VERİYORUZ"

"Biz bazen içerde yapılan siyasi tartışmaların olduğu gibi dışarı yansıdığını ve dışarıda, içerdekinden çok farklı algılamalar yarattığını göremiyoruz" diyen Sabancı, ekonomik ve siyasi gözlemcilerin, gelişmeleri yakından izleyip birçok unsuru bir arada değerlendirdiğini vurguladı. Sabancı "Biz de onlara yeterince malzeme veriyoruz" dedi.

Reform sürecindeki yavaşlama ve temel reform alanlarındaki gecikmenin dikkat çektiğini belirten Sabancı şunları söyledi:

"Bu gelişmeler, seçimlere kadar geçecek süre içinde ilave ilerlemeler sağlanamayacağı beklentisini kuvvetlendirdi. AB süreci ile ilgili iletişimin önemli ölçüde zayıflaması ve buna karşılık AB karşıtlarının sesinin güçlü bir şekilde ortalığı kaplaması, diğer siyasi tartışmalarla birleşince, Türkiye'nin farklı bir rotaya girebileceğine ilişkin soru işaretlerinin artmasına neden oldu. Bütün bunlar, piyasalarda Türkiye'ye duyulan güveni azaltıcı algılamalar yaratma işlevi gördü."

TÜSİAD'IN ÖNERİLERİ

Dalgalanmalara teknik müdahale olanaklarının belli ve sınırlı olduuğunu, kalıcı çözümün de bu teknik müdahalelerde yatmadığını savunan Sabancı, günlük çözümlere konsantre olarak reformları ertelemenin, Türkiye ekonomisini sürekli olarak krizlere açık halde bırakmak anlamına geldiğini savundu. Sabancı, "Unutmayalım ki bu reformları gerçekleştirmiş olan ülkeler, bugün piyasalardaki dalgalanmalardan en az etkilenen ülkelerdir" dedi. Hızlı ve kararlı adımlarla yeni politikaların devreye sokulması gerektiğini savunan Sabancı atılması gereken adımları şöyle sıraladı:

"-AB müzakere sürecinde yavaşlayan ivmenin yeniden kazanılması, ekonomik konularda uyum sürecinin hızlandırılması, yurt içi ve yurt dışı iletişim stratejilerinin belirlenmesi,

-Avrupa Birliği'nin Lizbon Stratejisine uyum sağlamak amacıyla, işgücü piyasalarına esneklik sağlayıcı ve ürün piyasalarında rekabet şartlarını geliştirici türde mikroekonomik reformları içeren bir programın uygulanması,

-AB Uyum Paketinin içerisinde yer alan başta Devlet Yardımlarının Çerçevesi, İzlenmesi ve Denetlenmesi, Mesleki Yeterlilikler Kurumu Kurulması, Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı Kurulması gibi düzenlemelerin bir an önce yasalaşması,

-2007-2013 yıllarını kapsayan 9. Kalkınma Planı Stratejisi'nin kuvvetli bir siyasi irade ile uygulamaya konması,

-Üretimin yoğun ithal aramalı kullanan yapısını değiştirmek ve katma değeri yüksek ürünlere yönelmek için başta KOBİ'ler olmak üzere tüm sanayiye dönük bir yeniden yapılanma programının başlatılması,

-Üretimde girdilerin dünya fiyatlarında temin edilmesi için vergi ve vergi benzeri yüklerin azaltılması,

-İleri teknoloji ürünlerinin üretiminde performans artışı sağlamak için, başta araştırma geliştirme olmak üzere, tüm alanlarda özendirici politikaların devreye sokulması,

-Hizmet ihracatında rekabet gücünün artırılması,

-Bölgesel ve sektörel yatırım önceliklerinin belirlenmesi,

-Verimlilik artışı ve sanayideki dönüşüm ihtiyacının gerektirdiği insan kaynaklarının sağlanması için yeni istihdam ve eğitim politikalarının devreye sokulması.

Haberler