Anadolu Isuzu CDP'nin iki programında "A" ile derecelendirildi
Anadolu Isuzu, Karbon Saydamlık Projesi (CDP) tarafından 'İklim Değişikliği' ve 'Su Güvenliği' kategorilerinde 'A' skoru ile ödüllendirildi. Şirket, çevresel şeffaflık açısından ilk yüzde 4'lük dilimde yer alarak, sürdürülebilirlik hedeflerine katkı sağlamaya devam ediyor.
Anadolu Isuzu, çevresel raporlama platformu Karbon Saydamlık Projesi (CDP) tarafından, bu yıl "İklim Değişikliği" ve "Su Güvenliği" kategorilerinde "A" skoru ile derecelendirilerek "Global Liderler" arasındaki yerini korudu.
Şirketten yapılan açıklamaya göre, Anadolu Isuzu, çevresel şeffaflık açısından değerlendirilen küresel şirketler arasında ilk yüzde 4'lük dilimde bulunarak, CDP A Listesi'nde yer aldı.
CDP İklim Değişikliği Programı kapsamında şirket, iklimle bağlantılı risk ve fırsatları kurumsal yönetim yapısı anlayışına yansıtan, veri temelli ve uzun vadeli bir yaklaşım izliyor.
Şirket, sera gazı emisyonlarını "GHG Protokolü" ve "ISO 14064" standartlarıyla uyumlu şekilde hesaplayarak üçüncü taraf bağımsız kuruluşlarca doğrulatıyor ve emisyon azaltım performansını düzenli olarak izliyor.
Su verimliliği odaklı sürdürülebilirlik stratejisi
Yenilenebilir enerji yatırımları sayesinde enerji ihtiyacının önemli bir bölümünü güneş enerjisinden karşılayan Anadolu Isuzu, düşük karbonlu ekonomiye geçiş sürecinde ortaya çıkan düzenleyici, teknolojik ve piyasa kaynaklı geçiş risklerini sistematik biçimde değerlendiriyor ve yönetiyor.
CDP Su Güvenliği Programı kapsamında ise şirket, iklim değişikliğine bağlı fiziksel su risklerini ve bunlardan doğan fırsatları kurumsal risk yönetimi süreçlerine entegre eden bütüncül bir yaklaşım benimsiyor.
Şirket, su stresi, suya erişimde azalma gibi fiziksel risklerin operasyonlar üzerindeki olası etkilerini değerlendirirken, su kullanımı ve etkilerini ISO 14046 Su Ayak İzi standardına uygun olarak analiz ediyor.
Bu kapsamda Anadolu Isuzu, su verimliliğini artırmaya ve suya bağlı operasyonel dayanıklılığı güçlendirmeye yönelik uygulamalarıyla hem risklerini azaltıyor hem de kaynak verimliliği ve iş sürekliliği açısından fırsatlar oluşturuyor. Bu yaklaşım, şirketin su güvenliği alanındaki dayanıklılığını artırırken sürdürülebilirlik hedeflerine katkı sağlıyor.






