Hepimiz teknolojinin hızının hızının dahi arttığı bir dönemde yaşamaktayız. Bilim insanları sayesinde geçmişte yapamadığımız birçok şeyi yapabilmekte, ulaşamadığımız birçok şeye ulaşabilmekte ve bilimin bu muhteşem gelişmesine tanıklık etmekteyiz. Bu yüzden de şuana kadar yaşayan gelmiş geçmiş tüm canlıların en şanslıları biziz de diyebiliriz aslında. Peki biz ülkece bu teknolojik farklılaşmanın neresindeyiz? Bence teknolojiyi bir kertenkeleye benzetirsek, biz kuyruğunun sonunda bile değiliz. Her ne kadar ülkemizde bir elin parmaklarını geçmeyecek şekilde teknolojik gelişmeler olsa da yurt dışındaki ülkelere baktığımız zaman onların çok çok gerisindeyiz diyebiliriz.

Hiç düşündünüz mü Türkiye’nin neden uzay araştırmaları yapan bir kurumu yok? Veya neden yazılım/internet alanında hep yurt dışında üretilen yazılımlara muhtacız? Eğer bir ülkede bilime ve eğitime yatırım yapılmazsa maalesef o ülkenin geleceği yer bellidir. Ha eğer bu durumu nasıl düzeltebiliriz diye soruyorsanız da bunun da tek cevabı tabi ki ülkemizin eğitim sisteminin değiştirilip, tamamen bilimi esas alan, matematik ve pozitif bilimler ağırlıklı bir ders programına gidilmesi olacaktır. Eğer matematik ve pozitif bilimlerde dünya standartlarında bir başarı yakalayabilirsek, işte o zaman Türkiye’nin de nice Facebook’ları nice NASA’ları olur. Bunun için biran evvel titreyip kendimize gelmeli, sonrasında da çok düzgün ve doğru eğitim sistemi ile birlikte anında ileriye yönelmeliyiz. 

Unutmayın zaman bizi beklemiyor. Akıp geçiyor.