Ücretsiz izin verilen işçi, işsizlik maaşından yararlanabilir mi?
Çalışanların izinleriyle ilgili düzenlemeler 4857 sayılı İş Kanunu'nda belirtiliyor. Ancak İş Kanunu'nda asıl yer verilen konu, ücretli izinlerdir. Bu nedenle ücretsiz izin konusunda Yargıtay uygulamalarına göre de hareket edildiği görülür. Yargıtay içtihatları gereğince işverenlerin işçiyi ücretsiz izne zorlaması mümkün değildir. Uygulamada rastlanan bir diğer durum ise işçinin yıllık iznine mahsuben ücretsiz izin kullanmasıdır ki sonuç itibariyle bu da taraflar arasında karşılık mutabakata tabidir.
4875 sayılı İş Kanunu'nda belirtilen ücretsiz izinler şu şekilde düzenlenmiştir:
1 - Madde 74: İstekleri üzerine, kadın çalışan analık izninin bitiminden itibaren ve 3 yaşından küçük bir çocuğu evlat edinen eşlerden biri 6 ay süreyle ücretsiz izin kullanabilir.
2 - Madde 56: Yıllık iznini iş yerinin bulunduğu mahal dışında kullanacağını belgeleyen çalışana 4 güne kadar ücretsiz yol izni verilir.
3 - Madde 56: Kullanılan doğum sonrası analık hâli izninin bitiminden itibaren çocuğunun bakımı ve yetiştirilmesi amacıyla ve çocuğun hayatta olması kaydıyla kadın işçi ile üç yaşını doldurmamış çocuğu evlat edinen kadın veya erkek işçilere istekleri hâlinde birinci doğumda altmış gün, ikinci doğumda yüz yirmi gün, sonraki doğumlarda ise yüz seksen gün süreyle haftalık çalışma süresinin yarısı kadar ücretsiz izin verilir.
Çalışana ücretsiz izin verilmesi, sadece imzalanacak ortak mutabakata bağlı değildir. Ücretsiz izin için işverenin başka şartları da yerine getirmesi gerekiyor. İlk olarak bu izin teklifi, İş Kanunu'nun 22. maddesine göre işçiye yazılı bir şekilde yapılmalıdır. İşçi de bu teklife 6 iş günü içerisinde yanıt vermelidir. Diğer yandan işçi de işvereninden ücretsiz izin talebinde bulunabilme hakkına sahiptir. Taraflar ortak bir mutabakata vararak işçi ücretsiz izine çıkarsa, iş sözleşmesi izin süresi boyunca askıya alınır. Kişinin yaşanan süreç içerisinde işsizlik maaşı alma hakkı da bulunmaz.
Ücretsiz izinle ilgili uygulamalar kapsamında çalışılmayan günlerin ücreti ödenmez. Özellikle bu kısım çok önemli ve işçileri mağdur edebilecek bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Çünkü, ücretsiz izinli günleri için SGK primi ödenmez, eksik gün bildirimi yapılır. Çalışan, 10 güne kadar sağlık hizmetlerinden faydalanmaya devam edebilir. Kullanılan ücretsiz izinler, süresi kadar işçinin kıdeminden düşürülürken ayrıca çalışan, ücretsiz izin kullandığı dönemde başka bir yerde çalışamaz.
Peki bu durumu kabul etmeyen işçi hangi haklara sahiptir? Bu gibi durumlarda çalışanlar, sözleşmelerini 4875 sayılı İş Kanunu'na dayanarak haklı nedenle feshedebilir ve tazminat başta olmak üzere diğer haklarının tamamını alabilir. Bugünlerde şahitlik ettiğimiz koronavirüs salgını gibi olağanüstü durumlarda, zorunlu olarak çalışmalar durdurulabilir. Zorlayıcı nedenden dolayı, iş yerinin faaliyetlerini durdurmak zorunda olduğu ilk hafta için çalışana yarım ücret ödenmesi gerekir. İşveren sonraki dönemde sözleşme fesih hakkını ya da çalışana İşsizlik Sigortası Kanunu uyarınca 3 aylık kısa çalışma yaptırarak ücretin işsizlik sigortası fonundan ödenmesini sağlayabilir.
İşçilerin karşılaştıkları çeşitli durumlarda iddia edilen yaptırımları kabul etmeden önce, alanında uzman bir avukata danışması gerekiyor. Gerekiyorsa hukuki süreç başlatılmalıdır.