Haberler

1. Yerli Katkı ve Offset Uygulamaları Paneli

Savunma Sanayii Müsteşarı Demir: "Yerli katkı mecburiyetiyle iş alan şirketlerimizin nasıl olsa iş bana geliyor rahatlığından çıkıp, ben bu işi ömür boyu nasıl devam ettirebilirim anlayışında olması gerekiyor" "Kendi yerli endüstrimizin envanterini çıkarıp, offset kullanımıyla ilgili yol arayan şirketlere rehberlik etmemiz gerekiyor" ASO Başkanı Özdebir: "İhraç pazarlarında Türk malı artık bir kalite sembolü haline geldi.

Savunma Sanayii Müsteşarı İsmail Demir, "Yerli katkı mecburiyetiyle iş alan şirketlerimizin nasıl olsa iş bana geliyor rahatlığından çıkıp, ben bu işi ömür boyu nasıl devam ettirebilirim anlayışında olması gerekiyor" dedi.

Demir, Ankara Ticaret Odası (ATO) tarafından düzenlenen 1. Yerli Katkı ve Offset Uygulamaları Panelinde yaptığı konuşmada, offset uygulamalarının  savunma sanayisinde hayata geçirilen projelerde katkısının olduğunu söyledi.

Offsetin, savunma alımlarında 25 yıldır uygulandığını kaydeden Demir, "Son çıkartılan kanundaki hüküm dolayısıyla birkısım yabancı şirketler alarma geçtiler. Offset kelimesinin kendi başına bir iticiliği oldu. Bir önceki görevim Türk Hava Yolları (THY) tarafındaydı. THY'nin büyük alımlarda offset uygulaması yapmaması çeşitli ortamlarda çok şiddetle eleştirildi" dedi.

Demir, meseleye iki taraflı bakmak gerektiğine işaret ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Offset yükümlülüğünü getirdiğimizde, rakamların nasıl eritileceğiyle ilgili bir sorun ortaya çıkıyor. Bu da yabancı şirketlerin yerli katkı oranının nasıl yapacaklarıyla ilgili kendilerine yol gösterilmesi kavramını gündeme getiriyor ve bizim de kendi yerli endüstrimizin envanterini çıkarıp, offset kullanımıyla ilgili yol arayan şirketlere rehberlik etmemiz gerekiyor.

Biz bu anlamda ne kadar yol gösterici olabilirsek hem yerli katkı oranımızın teknolojik ağırlığı daha fazla olacaktır hem de geçmişte örneklerini gördüğümüz 'uyduruk' kavramlarla offsetin kullanılması ve eritilmesi gibi olayların önüne geçebileceğiz. Offsetin rakamı ve kendisi kadar, nasıl kullanıldığının, yerli sanayiye ne kadar katkıda bulunduğunun, şirketleri nereden nereye getirdiğinin çok önemi var. Yerli katkı oranının kullanılacağı kritik alanları belirlememiz ve kendi ödevimizi çok iyi yapmamız gerekiyor."

Meselenin ikinci kısmına da değinen Demir, söz konusu uygulamaların sanayinin o endüstriye girmesi için başlangıç teşkil etmesi gerektiğini ifade ederek, "Bir anlamda marş motorunun arabayı çalıştırmak için gördüğü görev gibi. Ondan sonra motorumuzun tüm aksamının yerli yerinde olması, offsetle başlayan sürecin kendiliğinden bir işbirliği olarak devam etmesi gerekiyor. Uzun vadeli işbirliğini asıl parametresi budur. Yerli katkı mecburiyetiyle bir şirketimizi işe dahil ettiysek, katkı oranı mecburiyeti bittiği anda o iş de bitiyorsa biz burada başarısız olduk demektir. Başarı onun sürekli olarak devam ettirilmesidir" değerlendirmesinde bulundu.

Demir, iç sanayide neler yapılabileceğini değişmez bir gündem olarak bütün ilişkilerde masada olması gerektiğini vurguladı.

Türkiye'yi tecrübe eden birçok şirketin, olumlu tecrübeler yaşayarak işi devam ettirme kararı alabildiğini belirten Demir, "Olumsuz tecrübelerin önüne geçmemiz, iş disiplinini sağlamamız gerekiyor. Yerli katkı mecburiyetiyle iş alan şirketlerimizin nasıl olsa iş bana geliyor rahatlığından çıkıp, ben bu işi ömür boyu nasıl devam ettirebilirim anlayışında olması gerekiyor" diye konuştu.

"Yerli ürüne yeterli güven gösterilmiyor" -

Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir de kamu alımlarının devletin ihtiyaçlarına en ucuza temin etmek olmadığını belirterek, bu alımlara sanayinin gelişmesi, Ar-Ge ve inovasyona teşvik edilecek şekilde bir gelir aktarma olarak bakmak gerektiğini söyledi.

Türkiye'nin son 10 yılda ciddi bir sanayileşme hamlesi gösterdiğini kaydeden Özdebir, "İhraç pazarlarında Türk malı artık bir kalite sembolü haline geldi. Ancak maalesef, aynı özgüveni biz kendi ürünlerimize gösteremiyoruz. Çok kolaylıkla yerli malı yerine ithal ürünleri tercih edebiliyoruz. Bu bana göre kolaycılık" diye konuştu.

Özdebir, offset uygulamalarının ülkeye teknoloji transferi getirmek, ithal edilecek ürünlerden tasarruf noktasında önemli bir yer tuttuğunun altını çizerek, ancak söz konusu uygulamanın nihai hedef olamayacağına işaret etti.

Özdebir, offset uygulamalarında Savunma Sanayi Müsteşarlığının tecrübelerinden faydalanılması gerektiğine işaret etti.

"Off-set yıllık 30 milyar dolar kazandırabilir" -

ATO Yönetim Kurulu Başkan Vekili Koray Güngör Şanal ise offset uygulamasının dünya genelinde yaygınlık kazanmasının 1960'lı yıllara dayandığını belirtti.

Gelişmekte olan ülkelerin, offseti ithalat finansmanı ve döviz çıkışını azaltmak, yerli sanayiyi geliştirmek, ödemeler dengesini iyileştirmek, teknoloji transferi yapmak gibi amaçlarla uygulamaya koyduğunu söyleyen Şanal, "Dünyada 50 yılı aşkın zamandır kullanılan offset, Türkiye'nin gündemine 1980'li yıllarda girdi.  Savunma sanayi alanında başarıyla uygulandı ve halen de uygulanıyor. Offset anlaşmalarının katkısıyla savunma sanayiinde yerli üretim payı yüzde 56'lar seviyesine yükseldi" ifadelerini kullandı.

Şanal, Türkiye'nin elde ettiği en önemli sivil offset anlaşmasının 1998 yılında THY'nin Boeing firmasından yolcu uçağı tedarik programına bağlı olarak oluşturulduğunu dile getirdi.

Bugün dünyadaki toplam ticaretin yaklaşık yüzde 15'inin offset anlaşmalarıyla bağlantılı olduğunu bildiren Şanal, konuşmasını şöyle sürdürdü:

" Türkiye'nin 2023 yılına kadar haberleşme, bilgi teknolojileri, ulaştırma, enerji ve sağlık alanında 500 milyar doları aşkın bir harcama yapacağı tahmin ediliyor.

Bu süre boyunca kamu alımlarında yüzde 50 oranında offset uygulanması halinde, sanayi katılımı, ihracat ve teknolojik işbirliği yollarıyla Türkiye ekonomisine yapılacak katkının yıllık 30 milyar doları bulacağı hesaplanıyor.

Kamu alımlarında offset uygulamasının zorunlu hale getirilmesi, ülkemizin sanayileşme hamlesi için de itici bir güç olacak."

Şanal konuşmasında ayrıca, kamu alımlarında yerli üretime getirilen yüzde 15 fiyat avantajı kuralının işletilmesinin önemine de dikkat çekti.

"Yerli sanayiye 9 yılda 200 milyar dolar aktarılabilir" -

ATO Kamu Alımlarında Yerli Katkı ve Offset Uygulamaları Özel İhtisas Komisyonu Başkanı Musa Pireci ise komisyonlarının 2013 yılının Temmuz ayından buyana offset uygulamalarının tanınmasına katkıda bulunduğunu söyledi.

Uygulamanın savunma sanayinde başarılı şekilde uygulandığını ve bu sayede Türkiye'nin dünyanın önemli silah ihracatçılarından biri haline geldiğini kaydeden Pireci, "Türkiye, offset uygulamalarını sağlık, enerji ve ulaştırma alanlarında da geliştirmeyi başarabilirse ülkemizin yerli sanayiye aktaracağı miktar önümüzdeki 9 yılda 200 milyar dolar civarında olacak" dedi.

Pireci ayrıca, Ankara'nın savunma sanayi ve medikal sektöründe başarılı bir konumda olduğunu belirterek, offset uygulamalarının şehir açısından ayrı bir öneme sahip olduğunun altını çizdi. - Ankara

Kaynak: AA / Yerel

Ankara Sanayi Odası Nurettin Özdebir İsmail Demir Türkiye Yerel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title