Özel Dershaneler Birliği Derneği: Nabi Avcı'nın İkna Etme Turları ile Ülkeyi Dolaşmasına Gerek Yok

Özel Dershaneler Birliği Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Köprülü, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın ikna etme turları ile ülkeyi dolaşmasına gerek olmadığını vurgulayarak, "Bütün bunlara rağmen bu konu yasalaşırsa, bizler her türlü yasal haklarımızı önce ülkemizdeki tüm yasalar çerçevesinde kullanıp daha sonra bir sonuç alamazsak, bu süreci Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne kadar taşıma düşüncesi içerisindeyiz" dedi.

ÖZ-DE-BIR, GÜVENDER, TÖDER, ÖZDER ve KÜLTÜR-BİR'in yaptığı ortak açıklamada, 3 bin civarı dershaneyi temsil eden derneklerin, tüm dershane sektörü tüm özel öğretim kurumları dernek ve çevreleri bu soruna sahip çıktığı, ortak bir bakışla ve demokratik haklarını kullanarak sorunun çözümüne yöneldiği vurgulanarak, şöyle denildi:

"Bu aşamada sektör temsilcileri olarak;

-Bakanlar Kuruluna gelen bu konuyu yeniden değerlendirme ihtiyacıyla tarafların görüşlerini, önerileri alma yaklaşımlarını meselenin çözümü açısından olumlu buluyoruz.

-Bakanlık bürokratları tarafından dershane dernekleri ile yapılacak görüşmelerde karşılıklı dayatma olmadan yapıcı katkılarda bulunmak İstiyoruz.

-Dershaneler meselesi, sadece dershaneleri değil; öğretmenler, çalışanlar, öğrenciler ve veliler dikkate alındığında halkımızın çok büyük bir kısmını ilgilendirmektedir. Bundan dolayı meselenin oldubittiye getirilmeden, zaman baskısı olmadan, hukuksal sorunlara yol açmayacak biçimde ayrıntılarıyla görüşülmesini bekliyoruz.

-Bakanlar Kurulu toplantısından sonra Bülent Arınç'ın açıklamasında ifade ettiği mutlaka paydaş olan dershane derneklerinin görüşlerinin alınacağı gibi, olayın diğer paydaşları olan çalışan öğretmen ve personel ile bu kurumlardan hizmet alan öğrenci ve velilerin de görüşlerinin alınması gerektiğine inanıyoruz.

-Bu konunun çok daraltılmış seçenekleriyle bir dayatma biçiminde sunularak çözüleceğinin sanılması büyük bir yanılgıdır. Bundan dolayı konuyla ilgili çalışma yapan başta sektör temsilcisi dernekler olmak üzere düşünce kuruluşlarının ve üniversitelerin, öğretmen sendikalarının ve özel okulları temsil eden derneklerin kanaatlerinin alınmasının da faydalı olacağına inanıyoruz.

-Bazı basın yayın kuruluşlarında sanki Bakanlar Kurulu sonrası dershane temsilcileri ile görüşmeler yapılmış ve mutabakat sağlanmış gibi haberler vardır. Bunlar doğruyu yansıtmamaktadır. Bundan sonraki sürecin şeffaflık içinde yürütülmesini bekliyoruz."

-"SÜREÇLE İLGİLİ SOMUT ÖNERİLER GELMİŞ DEĞİL"-

Ortak basın açıklaması sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Özel Dershaneler Birliği Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Köprülü, Milli Eğitim Bakanlığı'nda çalışan 800 bin öğretmenle ilgili hiç bir zaman rencide edici ifadelerde bulunmadıklarını belirterek, "Eğitim nerede yapılırsa yapılsın bir bütündür. Böyle baktığımız zaman okullarımız her ülkede olduğu gibi kaçınılmaz kurumlardır. Bu kaçınılmaz kurumları biz eğitimcilerin yok sayması tabi ki mümkün değildir. Biz bugüne kadar okullarımızı yok sayan okullarımızda çalışan öğretmenlerimizi yok sayan bir yaklaşımda hiçbir zaman bulunmadık. Milli Eğitim Bakanlığı bizlerin süreçle ilgili düşüncelerini almak üzere bir araya geldik ancak toplantı da somut bir takım öneriler gelmiş değil" diye konuştu.

-"YENİ MAĞDUR ÖZEL OKULLAR YARATMA DÜŞÜNCESİNİ VE DAYATMASINI ANLAMAK MÜMKÜN DEĞİL"-

Köprülü, "Türkiye'deki özel okullar yüzde 40 açıkla hizmet vermekteler. Ekonomik durumu müsait olmayan bir velimiz dershaneye gönderemiyorsa devletin vereceği 2 bin 500 TL yardımla özel okula öğrencisini nasıl gönderecek? Özel okula gönderebilen veliye de bu yardımı yapmak ne anlam taşıyacak?" sorusu üzerine şunları kaydetti:

"Şuanda Türkiye'deki özel okullarımız yüzde 60 kapasiteyle çalışmakta. Başka bir ifadeyle yüzde 40 kontenjan açığıyla çalışmakta. Bir taraftan özel okullarımız çalışmalarına devam ederken, yeni yeni mağdur özel okullar yaratma düşüncesini ve dayatmasını anlamak mümkün değil. Bir velimiz çocuğunu özel okula gönderecekse 15-20 bin TL gibi bir ücreti zaten ödeyecekse o veliye de 2 bin 500 TL gibi bir rakamı vermenin bir anlamı var mı? diye soruyoruz."

-"BÜTÜN DERSHANELERİ ÖZEL OKULLARA DÖNÜŞTÜRSEK DE DERSHANELERE OLAN İHTİYAÇ DEVAM ETTİĞİ SÜRECE AMACINA ULAŞMIŞ OLMAYACAK"-

Köprülü, mevcut dershanelerin yüzde 75'inin özel okula dönüştürülmesi konusuna ilişkin şunları ifade etti:

"Bu konu yanlış aksettiriliyor. Milli Eğitim Bakanlığı özel eğitim kurumları geçen yıl dershaneci arkadaşlarımıza hazırlamış olduğu bir takım soruları iletti. Bu soruların içerisinde özel okula dönüşmeyi arzu edip etmedikleri de soruldu. Tabi doğal olarak bugün için dershaneci her arkadaşımın ondan sonraki hedeflerinin özel okulculuk olacağı zaten doğal bir süreçtir. Kaldı ki birçok dershaneci arkadaşımız daha sonraki süreçte dershane açmış hatta bazı dershaneci arkadaşlarımız özel okulla kalmamış üniversiteler açmışlar. Bunun için "özel okul açmayı düşünür müsünüz?' sorusu doğal bir cevap olarak evet ile nitelenebilir. Ancak biz yaklaşık sadece 200-250 civarında dershanenin bina şartlarıyla özel okul olmaya müsait olduğunu biliyoruz. Bütün dershaneleri özel okullara dönüştürsek de dershanelere olan ihtiyaç devam ettiği sürece amacına ulaşmış olmayacak."

-"BU SÜREÇ YASALAŞIRSA, SÜRECİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ'NE KADAR TAŞIMA DÜŞÜNCESİ İÇERİSİNDEYİZ"-

"Başbakan Erdoğan kendilerine şamar atılmaya çalışıldığını söyledi. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna ilişkin Köprülü, "Sayın Başbakanımızın açıklamaları aslında biz ulusal dershanelerin sorunu gibi bir sorun değil. Bizler eğitimciler olarak eğitimle ilgili doğru bildiklerimizi paylaştık. Bugünden sonra da paylaşmaya devam edeceğiz. Dershanelerin bugünkü eğitim sistemiyle bir ihtiyaç olduğunu dershanelerin yıllardır devam eden kuruluşlar olduğu düşünürsek bu konu hepimizi ilgilendiriyor" açıklamasında bulundu.

Süreç içerisinde kendilerini anlatma gayretinin devam edeceğini vurgulayan Köprülü, "Ancak bütün bunlara rağmen bu konu yasalaşırsa, bizler her türlü yasal haklarımızı önce ülkemizdeki tüm yasalar çerçevesinde kullanıp daha sonra bir sonuç alamasak, bu süreci Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne kadar taşıma düşüncesi içerisindeyiz" diye konuştu.

-"BİZ SADECE EĞİTİMCİLER OLARAK, KENDİ HAKLARIMIZI SAVUNDUK"-

Köprülü, "Hükümetin bu uygulama girişimi eğitim sorununu çözmek için mi yoksa siyasi amaçlı mı?" sorusu üzerine, "Hükümetin bu yaklaşımının hangi açıdan olduğu konusunda biz bir değerlendirme yapmayı uygun bulmuyoruz. Biz sadece eğitimciler olarak, kendi haklarımızı savunduk. Bugünden sonrada sadece kendi haklarımızı savunmaya devam edeceğiz. Bu konuda doğru bildiklerimizi de söylemeye devam edeceğiz" dedi.

-"VELİLERİN DERSHANEYE ÇOCUKLARINI GÖNDEREMEME DURUMU SÖZ KONUSU DEĞİL"-

Dershanelerin hem bir üst okulun hazırlık sınavlarına öğrenci yetiştirdiklerini, hem de öğrencilerin okuldaki derslerine takviye amaçlı çalışma yaptırdıklarına dikkat çeken Köprülü şöyle devam etti:

"Sınavların sorularını dershaneler hazırlamamaktadır. Dershaneler test cambazlığı yapmaz. Okulda öğretilmeyen konuların dershanelerde işlenmesi söz konusu değil. Türkiye'nin muhtelif illerinde dershane ücretleri değişiklik göstermekle birlikte ortalama olarak baktığımızda 2 bin 3 binler civarından bahsedebiliriz. Ancak bir çok Doğu ve Güney Doğu Anadolu bölgesinde öğrencilerimiz 700-800-1000 TL gibi bir ücretle dershane hizmeti almakta. Dershanelerde yüzde 3 ücretsiz öğrenci okutmamız gerekirken yaklaşık ortalama yüzde 10 öğrenci bedava okutuluyor. Yaklaşık 150 bine yakın öğrenci de bu kurumlardan hizmet satın alıyor. Ücretlerin yüksek olması sebebiyle velilerin dershanelere gönderemediği durumu söz konusu değildir."

-"DERSHANELER RANT KAPISI DEĞİL"-

Dershanelerin bir rant kapısı olmadığını ve son günlerdeki rencide edici açıklamaların kendilerini üzdüğünü belirten Köprülü, velilerin ve öğrencilerin istekleri üzerine dershaneye başvurulduğunu söyledi.

Dershaneler kapatılırsa mezun öğrencilerin yıldan yıla katlanarak artacağını savunan Köprülü, şöyle devam etti:

"Mezun öğrenciler bir sonraki yıl hazırlanarak üniversiteye girebiliyor. Dershaneler kapatılırsa mezun öğrenciler yıldan yıla katlanarak artacaktır. Bu durum bile başlı başına dershanelerin kapatılmaması gerektiğini ortaya koyuyor. Bizler eğitimciyiz. Gayemiz öğrencileri eğitmek. Meydanlara inmek gibi bir yola başvurmayız. Ancak çeşitli yönlerden hakkımız sonuna kadar arama gayretindeyiz. Bizlere somut olarak iletilmiş bir hazırlık raporu yok. Bu durumda çok net bir ifade vermek zor."

Kaynak: ANKA / Güncel