"Marka Şehir İzmir Sempozyumu"nda Osman Kibar Oturumu Düzenlendi

Ege Üniversitesi'nin 60. kuruluş yılı etkinlikleri kapsamında Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi tarafından düzenlenen "Marka Şehir İzmir Sempozyumu'nda Ege Üniversitesi Prof. Dr. Yusuf Vardar MÖTBE Kültür Merkezi'nde "Osman Kibar" oturumu yapıldı.
Başkanlığını Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Candeğer Yılmaz'ın yaptığı "Marka Şehir ve Yerel Yönetimler" konulu Osman Kibar oturumuna Eskişehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir Ticaret Odası (İTO) Meclis Başkanı Rebii Akdurak, Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İbrahim Gökçüoğlu, Ege Sanayicileri ve İşadamları Derneği (ESİAD) Başkanı Mustafa Güçlü konuşmacı olarak katıldı.
" 'ŞEHİR GİBİ ŞEHİR ESKİŞEHİR' YARATMAK İLK AMACIMIZDI"
Eskişehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, belediye başkanlığı sürecinde Eskişehir'in markalaşması için neler yaptıklarını anlattı. En başında marka bir şehir yaratmak amacıyla başkanlığa başlamadığını belirten Prof. Dr. Büyükerşen, "Asıl amacım, lastik tekerlekli araçlar için değil, insanlar için bir şehir yaratmaktı. Ben sadece şehir gibi bir şehir yaratmak için kolları sıvayıp belediye başkanlığına başladım. Eskişehir'i otomobillere terk etmemeye kararlıydım. Çünkü Türkiye'nin şehir gibi şehirlere ihtiyacı var" diye konuştu. Prof. Dr. Büyükerşen ayrıca Eskişehir'e önceden insanların sadece işleri düştüğünde gelip, hızlıca terk etmek istediklerini fark ettiğini ve bu durumu değiştirmek için ilk adımlarını attığını söyledi. Yaptığı değişiklikler sayesinde Eskişehir'in artık insanların tercih ettiği şehirlerden olduğunu hatta şehir dışından gelen insanların Eskişehir'e yerleşmeyi amaçladığını dile getirdi. Eskişehir'in markalaşması sürecindeki adımlarından örnekler vererek konuşmasını tamamladı.

KENT-MARKA İLİŞKİSİ

Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer konuşması sırasında, ticari bir kavram olan 'marka' kavramının şehirlerle nasıl bir ilişki kuruduğundan bahsetti. Şehirlerin markalaşmasının aynı zamanda birbirleri arasında bir rekabet ortamı oluşturduklarını dile getiren Soyer,"Markaların sembolik değerleri vardır. Paris Eiffel, Prag Charles Köprüsü, Mısır Piramitler, Roma Pisa ile nasıl ünlü ise İzmir'in de bu markalaşma sürecinde yeni bir slogana ve yeni bir sembole ihtiyacı vardır. İzmir çok uzun yıllar boyunca büyük bir ticaret kenti olmuştur. Bundan 250 yıl öncesine kadar İzmir Akdeniz ticaret hacminin yüzde 38'ine sahipken İstanbul yüzde 12'sine sahipti. Bugün gelinen noktayı değiştirmek için ise Dün Ahmet Piriştina'nın bugünse Aziz Kocaoğlu'nun yaptığı gibi, ticaret ve turizm güzergahlarını yeniden İzmir'e doğru çevirecek hamlelerin yanı sıra marka değeri üzerine de kafa yormak gerekmektedir" dedi.

"YAŞAM KALİTESİ YÜKSEK BİR ŞEHİRİZ"

İTO Meclis Başkanı Rebii Akdurak, yaşam kalitesi yüksek ve bu konuda büyük hayalleri olan bir şehir olarak İzmir'in "Neden istediği yere gelemediği" hakkında konuştu. Akdurak, İzmir'in istediği yere gelememesine sebep olarak uzun soluklu hedefler peşinde koşmakta kararlı olmadığının gösterilebileceğini söyledi. İzmir'in 2000'li yıllardan başlayarak kabuğunu kırmaya başladığını dile getiren Akdurak,"İzmir olarak her şeyden önce, ortak bir vizyona ve bu vizyona ulaştıracak stratejilere sahip olmalıyız. Yerel kaynaklarımızı ortak hedeflere yönlendirerek marka bir şehir oluşturmalıyız" diye konuştu.

"İZMİR İLKLERİN ŞEHRİ"

EBSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İbrahim Gökçüoğlu, İzmir'in bir "ilkler şehri" olduğunu söyledi. İzmir olarak hep birlikte bir şarkı söyler gibi aynı hedefi ve önceliklerimizi belirleyerek marka olma yolunda gerçekleştirilmeyecek hedeflerin olamayacağını dile getirdi. İzmir'in serbest şehir olmasının öneminden bahseden Gökçüoğlu "Dünya markası olmak için İzmir'in serbest şehir olması gerekmektedir. Sanayi, ticaret ve kültürlerine sahip olan İzmir'in dünya markası olmak için önünde hiç bir engel yoktur" dedi.

"YATIRIM ÇEKİLECEK ŞEHİR İZMİR"

ESİAD Başkanı Mustafa Güçlü sözlerine dünyanın yalnızca küreselleşmediğini, aynı zamanda kentleştiğini söyleyerek başladı. Kentleşen dünyada İzmir'in konumunun"İş yapılacak şehir, yatırım çekilecek şehir" olarak değerlendirilebileceğini dile getirdi. Marka şehirlerin yaratıcı sınıfları kendine çektiğinden bahseden Güçlü, "Marka şehir kavramını canlı tutmak çok önemli, ancak bu işin sahibi büyükşehir belediyeleri olmalıdır" diye konuştu.
Oturum Başkanı Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Candeğer Yılmaz oturumun tamamlanmasının ardından tüm konuşmacılara teşekkürlerini ileterek, plaket takdim etti.

Kaynak: Bültenler / Güncel