Kayıp Yakınları 391.Kez Alanlardaydı
Batmanda 1990'lı yıllarda faili meçhul cinayetler ve kaybolanların yakınlarının gerçekleştirdikleri eylemde, kayıpların bulunması ve faillerin yargılanması istendi.
Kayp Yakınları 391.Eylemlerini gerçekleştirdi.
İHD Batman Şubesi ve kayıp yakınları 391. kez "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" eylemleri Batmanda, Gülistan Caddesi İnsan Hakları Anıtı önünde bir araya geldi.
İHD adına açıklama yapan Devran Yıldız, "Hak arama mücadelemiz için, geçmiş onca yıllarda olduğu gibi yine yılmadan alanlardayız. Bizlerden koparılan canlarımızın hesabını soruyoruz. Kalbimizden, bedenimizden, ruhumuzdan kopartılarak kaybedilen ve bugünümüzü borçlu olduğumuz Kayıp insanlarımız bulununcaya ve failler yakalanıp cezalandırılıncaya dek bu eylem ve etkinliklerimize devam edeceğiz" diye konuştu.
"İNSANLARIMIZ GÖZALTINDA KAYBETTİRİLMİŞTİR"
"OHAL döneminin bir uygulaması olan yasadışı örgütler tarafından binlerce insan öldürülmüş ya da devlet tarafından alıkonulan insanlarımız gözaltında kaybettirilmiştir" diyen Yıldız, 31 Temmuz 1993'te Batmanda faili meçhul cinayete kurban giden Mehmet Yaşar'ın hikâyesini oğlu Sabahattin Yaşar'ın satırlarıyla şöyle anlattı: "Sizin hiç babanız öldü mü? Benim babam öldü ve kör oldum. Herkesin bir öyküsü olduğu gibi benim babamın da bir hikâyesi vardı. Eşi, 8 çocuğu ve annesi ile İkiztepe köyünde yaşardı. Bütün babalar gibi benim de babam çocuklarına özgür yarınlar bırakmak için öldü. Politik duruşunu sevmeyenlerin bile saygı duyduğu, dostlarının ve sevenlerinin çok olduğu bir kişiydi. Yarına dair hayalleri olan, insanların barış, eşit ve adil bir şekilde yaşamasını savunan eşsiz bir insan hakları savunucuydu. Adaletsiz olan öz kardeşi dahi olursa karşı çıkan, eşit ve adil davranan birisiydi. Aradan geçen onca yıllara ve genç yaşta faili meçhule kurban gitmesine rağmen hala onu tanıyanların etkisinde kaldığı ve sevenlerinin iyilikle yâd ettiği bir insanın oğlu olmak insanı gururlandırıyor. Sürekli insanlara sevgi ile yaklaşan, yardım etmeyi seven, bulunduğu ortamlarda çözüm üreten ve zorbanın karşısında dik duran bir kişilikti. Olaydan sonra açılan soruşturma dosyası nerdeyse daha cinayetin kırkı bile çıkmadan 4 ay sonra kapatıldı. Verilen dilekçelerde cinayetin politik nedenlerle işlendiğine ilişkin itirazlarımıza rağmen söz konusu cinayet aydınlatıl(a)madı. Herkese bir gün lazım olacağı gibi biz de adalet, adalet, adalet diyoruz. Çünkü elinde güç olup bugün adil bir adaleti temin edemeyenler yarın herkesten daha çok adalete muhtaç kalacaklardır."
Anlatılan hikayenin ardından 5 dakikalık oturma eylemi gerçekleştirildi.