Dr. Küçük 23. Ölüm Yıldönümünde Törenle Anıldı
Kıbrıs Türk Halkının Özgürlük Mücadelesi Lideri Dr. Fazıl Küçük, 23. Ölüm Yıldönümünde, Anıttepe'deki Kabri Başında Düzenlenen Törenle Anıldı.
Kıbrıs Türk halkının özgürlük mücadelesi lideri Dr. Fazıl Küçük, 23. ölüm yıldönümünde, Anıttepe'deki kabri başında düzenlenen törenle anıldı.
Eşi Süheyla Küçük'ün rahatsızlığı nedeniyle katılamadığı törene; ailesi, KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Fatma Ekenoğlu, Başbakan Ferdi Sabit Soyer, 1. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçisi Türkekul Kurttekin, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri (KTBK) Komutanı Korgeneral Hayri Kıvrıkoğlu, 28. Tümen Komutanı Tümgeneral Sabri Demirezen, 39. Tümen Komutanı Tümgeneral Hüsmen Akdeniz, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Mehmet Eröz, 14. Zırhlı Tugay Komutanı Tuğgeneral Namık Kemal Çalışkan, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı (GKK) Yardımcısı Tuğgeneral Salih Cengaver Cem, Yüksek Mahkeme Başkanı Metin Hakkı, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Turgay Avcı, Ana Muhalefet Ulusal Birlik Partisi Başkanı Tahsin Ertuğruloğlu, bazı bakanlar, milletvekilleri, dernek, kurum-kuruluş temsilcileri, okullar ile diğer askeri ve sivil yetkililer katıldı.
Tören, protokol sırasına göre anıta çelenklerin sunulmasıyla başladı. Saygı marşı ve sirenler eşliğinde saygı duruşunda bulunulmasının ardından, İstiklal Marşı eşliğinde bayraklar göndere çekildi ve yarıya indirildi.
KKTC Cumhurbaşkanı Talat, Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçisi Türkekul Kurttekin, KTBK Komutanı Korgeneral Hayri Kıvrıkoğlu ile GKK Tümgeneral Mehmet Eröz'ün anıt özel defterini imzalamasıyla devam eden tören, Talat'ın konuşmasının ardından Müze'nin gezilmesiyle tamamlandı.
Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, KKTC'nin Kıbrıs Rum devletinden daha meşru bir devlet olduğunu yineleyerek, "Bizim; meşruiyet tartışmalarına girişmek, KKTC'nin, onların deyişiyle 'düzeyini yükseltmek' vesaire gibi çalışmalarımız söz konusu değildir" dedi. Dr. Küçük'ü hasretle ve özlemle anıyoruz, çünkü onun mücadelesi bize ışık tuttu. Onun mücadelesinin koşullarını anımsatmakta yarar görüyorum. Lozan Antlaşması ile Türkiye'nin gündeminden çıkan Kıbrıs sorununu Türkiye'nin gündemine taşımak ve Kıbrıs Türkü'nün haklarını korumak zor bir görevdir. Bugün artık mücadelemiz bir mayın tarlasında yürümeye benziyor. Bu mayın tarlasında, çok etkenli birçok uluslararası gücün ve devletin katılarak etkilediği bir süreç yaşanmak" dedi.
"KKTC DAHA MEŞRUDUR"
Bu süreçte Kıbrıs sorununun çözüm çabaları BM çerçevesinde sürerken; AB'nin de konuya müdahil ettirilme çabalarının devam ettiğine işaret eden Talat, "Bu koşullar altında, KKTC olarak varlığımızı ve yapımızı güçlendirmek, geliştirmek mücadelesi veriyoruz. Bugün artık dünyada daha fazla ilgi çeken, ancak buna karşın yine de KKTC'nin meşruiyetinin sorgulanmaya kalkışıldığı zor günler yaşıyoruz" diyerek, KKTC'nin Kıbrıs Rum Devleti'nden daha meşru bir devlet olduğunu yineledi.
KKTC'nin, Kıbrıs Türk halkının iradesiyle kurulan ve Kıbrıs Türk halkının iradesiyle, demokratik, laik bir devlet olarak yoluna devam ettiğine; öte yandan sözde Kıbrıs Rum devletinin tüm Kıbrıs'ı temsil ettiği iddiasında olduğuna ve AB arenasında da bunun böyle olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Talat, zaman zaman görüştüğü AB yetkililerine, "Dünyada karşıtları tarafından temsil edilen başka bir devlet var mı?" diye sorduğunu da kaydetti.
Sözde Kıbrıs Rum devletinin Kıbrıslı Türkleri temsil etmediğini, bu nedenle meşru devlet olamayacağını yineleyen KKTC Cumhurbaşkanı Talat, "Bizim meşruiyet tartışmalarına girişmek, KKTC'nin, onların deyişiyle 'düzeyini yükseltmek' vesaire gibi çalışmalarımız söz konusu değildir. Meşru bir yapıya sahip KKTC, zaman zaman görüş ayrılıkları olsa da, uyum içinde çalışan kurumlarıyla, hep birlikte, omuz omuza yürümektedir. Dr. Küçük'ün, laik bir ülke yaratmaktaki büyük mücadelesinin hep rehber edinilmesi gerekir. Kıbrıs Türk halkının çağdaş kurumlara kavuşması, Kıbrıs Türk cemaati, daha sonra Kıbrıs Türk toplumu ve KKTC'nin daha çağdaş, daha demokratik, daha ileri düzeyde; çağı da geçecek düzeyde yasalara kavuşması için verdiği mücadeleyi unutmamız gerekir. Bir kere daha söz veriyoruz ki; Kıbrıslı Türkler, onun yaktığı meşaleyi hiçbir zaman söndürmeyecekler, onun çizdiği yolu terk etmeyecekler. Rahat uyusun" şeklinde konuştu.
Bu arada Dr. Fazıl Küçük'ün anısına yarın, başkent Lefkoşa'daki Girne Caddesi'nde kendi adını taşıyan müzede bir portre ve fotoğraf sergisi açılacak. Özel koleksiyonu ve Almanya ile Hindistan ziyaretlerinde şahsına verilen armağanları konu alan sergi, 19 Ocak Cuma gününe kadar gezilebilecek.
(MG-CY-CY-FS-FS-D)