Çözüm Süreci Devam Etmeli"

İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı Ağrı Şube Başkanı Kerem Anığı, "Hava harekatı başladığından beri halkın şu an sükunetle meselenin çözülmesine dair sessiz bir şekilde beklemesi, aslında bu durumun (terör eylemlerinin) tasvip edilmediğinin bir göstergesidir" dedi.

Anığı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son zamanlarda yaşanan olayların talihsiz bir durum olduğunu belirterek, özelde bölgedeki psikoloji, genelde Türkiye'deki psikolojinin maalesef 1,5-2 yıla yakındır devam eden o ateşkes ve silahsızlanma ortamının oluşturduğu sükunet havasının birden dağıldığını kaydetti.

Yaşanan olayların toplumda ciddi bir psikolojiye dönüştüğünü anlatan Anığı, şöyle devam etti:

"Çünkü insanlar gerçekten çözüm sürecini özellikle Doğu ve Güneydoğu halkı olarak bizler çok fazla önemsiyoruz. Çünkü gerçekten bölgemizde birçok normalleşmenin bu sürece dayandığını görüyoruz. Olağanüstü halin kaldırılması, bölgedeki antidemokratik uygulamaların birçoğunun artık terk edilmesi, devletin güvenlikçi politikalarla bu sorunun çözülmeyeceği kanaatine varıp, gerçekten kardeşlik bilinciyle milli, birlik ve beraberlik projesi adı altında çözüm süreci şeklinde bu bölgede birçok insan hakları noktasındaki yapılan ihlallerin giderildiğine şahit olduk."

Çözüm süreci ile bölgede inanılmaz bir rahatlama olduğunu kaydeden Anığı, "Dolayısıyla toplum aslında 1-2 yıldır kanların akmaması, silahların konuşmaması, siyaset kurumunun devreye girmesi, bu anlamda çözüme yönelik çaba sarf etmesi bölgede inanılmaz bir rahatlığa dönüştü. Bu, hem ekonomik hem psikolojik hem de sosyolojik anlamda ciddi bir rahatlama sağladı" ifadelerini kullandı.

Terör örgütü PKK'nın yaptığı eylemleri doğru bulmadığını anlatan Anığı, şunları kaydetti:

"Bundan 1-2 hafta önce sürecin bittiğine dair yapılan açıklamaların, bazı çağrıların, bazı eylemselliklerin bu memlekete, bölgemize daha önce faturasının ağır olduğunu gördük. Yani asla silah tekrar bir çözüm, bir dil ve bir üslup olmamalıdır. Sivil siyasetin gerçekten halktan aldığı gücü, milletten aldığı gücü bu soruna çok iyi yansıtması gerekir. Meclis'e 80 milletvekili ile girmiş olan HDP'nin bana göre sorumluluğu düne göre daha fazladır. Silahın önüne geçmesi adına yani şiddetin ve silahın bir yol olmadığı, bir çözüm olamayacağı, Kürt halkının, Kürt meselesinin çözüm sürecinin ilerlemesi adına muhakkak surette silahların tekrar yeniden susması, silahların bir dil, bir üslup olarak kabul edilmemesini yüksek sesle vurgulamamız gerekiyor."

Anığı, "Hava harekatı başladığından beri halkın sükunetle meselenin çözülmesine dair sessiz bir şekilde beklemesi, aslında bu durumun (terör eylemlerinin) tasvip edilmediğinin bir göstergesidir" dedi.

Yeni kurulacak hükümetin acilen olaya el atması gerektiğini kaydeden Anığı, "Çözüm süreci insani, ahlaki ve güçlü bir süreçtir. Politik süreç olmaktan çıkmıştır" ifadesini kullandı.

-"Huzur olmayan bir yerde bir şey olamaz"-

Ağrı Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Saim Alpaslan da PKK'nın kesinlikle silah bırakılması gerektiğini söyledi.

Alpaslan, "Ezilen bölge insanı HDP'yi Meclis'e taşıdıysa masa başında bu halkın hakkını savunmaları gerekir" dedi.

TOBB Genel Merkezi'nde gerçekleştirilen "Teröre Karşı Sivil İnisiyatif" programına katıldığını anımsatan Alpaslan, şöyle konuştu:

"Bu operasyonlar kesilmeli, bir masada oturulmalı. Aksi takdirde iç savaş geliyor. Başbakan'ın ve oda başkanlarının verdiği mesaj sanki bir savaş süreci devam edecek gibi. Batı'daki başkanlar Doğu ve Güneydoğu'da neler yaşandığının farkında değil. Burada ne yaşanılıyor çoğu insanın umurunda değil fakat bu ateş çemberinde bizler varız. Bu savaşın bir an önce kesilmesi ve diyaloglara geçirilmesi lazım aksi takdirde Allah yardım etsin."

Alpaslan, Van, Hakkari ve Yüksekova başkanlarının toplantıya katıldıkları için Twitter'dan tehdit edildiğini söyledi.

Huzur gelmesinin, barış sürecinin devam etmesinin şart olduğunu vurgulayan Alpaslan, şöyle devam etti:

"Huzur olmayan bir yerde bir şey olamaz. Sermaye ürkek bir sermayedir. Bugün huzursuz olsak sizler de terk edeceksiniz, bizler de terk edeceğiz. Gidebildiğimiz yere kadar kaçacağız. Her şeyin başı huzurdur. Huzur olmadığı yerde yaşam olmaz ki zaten. Her gün 3-5 tane askerimiz, o taraftan da ölenler var, yani oradaki çocuklar da bizim çocuklarımız, bu ülkenin çocuklarıdır. Yani kardeş kardeşi vuruyor, bunun ötesi yoktur. Bölge dikenler içinde. Bir an önce birlik, beraberlik ve kardeşlik içinde bu barış süreci devam etmeli."

Türkiye Ağrı Yerel Haberler