Haberler

Çelik'ten İzmir'e İlginç Benzetme

Güncelleme:

Hüseyin Çelik, 'İzmir Dört Tekerine Fren Takılmış Araba Gibi' Dedi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, İzmir'de dört tekerine fren takılmış arabaya benzeterek, "İzmir'e bir şeye engel olma zihniyeti, çözümün bir parçası olmakdan daha öne geçiyor" dedi.

Ege Sanayici ve İşadamları Derneği'nin (ESİAD) konuğu olarak geldiği İzmir'de ilginç açıklamalarda bulunan Çelik, İzmir'den armoni değil kakafoni çıktığını ileri sürdü. İzmir'e, Kayseri ve Konya'yı örnek veren Çelik, şunları söyledi:

"Türkiye'de Kayseri örneği var. Kayseri'den cumhurbaşkanı var, milletvekilleri, sanayi ve ticaret odaları, esnaf ve sanatkarlar odaları, barosu, borsası, stk'ları mahalli yönetimi, mülki idaresi merkezi idaresi öyle saat gibi bir işliyor ki Kayseri mesafe alıyor. Konya'da öyle. Konya'da gecekondu bulamazsınız. İzmir'de de bazı evler gecekondu değil. Kenti gecekondu sarmış ve ortak paydalarda buluşarak kentlilik bilinciyle İzmirlilik ortak paydasıyla o eksende buluşarak İzmir'de ciddi bir hamle yapılamadı."

Hüseyin Çelik, İzmir'in Türkiye'nin üçüncü büyük kenti olduğunu hatırlatarak, "Modernizmi temsil eden kent, Türkiye'nin fihristi, tarım, turizm kenti. Ama ben İzmir'i şuna benzetiyorum. Pırıl pırıl nur topu gibi bir çocuk ama burnu akmış kir pas içinde. Yüzünü, gözünü temizlediğiniz zaman güzelliği ortaya çıkar. İzmir dört tekerine fren takılmış araba gibi. Bir şeye engel olma zihniyeti çözümün bir parçası olmaktan daha öne geçiyor" dedi.

CUMHURİYET EŞİTTİR DEMOKRASİ DEMEK DEĞİL

Hüseyin Çelik, Türkiye'de demokratik cumhuriyet değil, bürokratik cumhuriyet olduğunu ileri sürerek, "Bize okullarda hep cumhuriyeti 'demokrasi' diye anlattılar. 'Cumhuriyet eşittir demokrasi' diye anlattılar. Cumhuriyet eşittir demokrasi falan değil" diye konuştu.

Cumhuriyet olmayan ve demokrasinin en rafine biçimiyle yönetilen ülkeler bulunduğu görüşünü savunan Çelik, "Cumhuriyet olup da diktatörlükle yönetilen ülkeler de var. Küba, Çin, İran, İsrail de cumhuriyettir. Bizim kağıt üzerinde adımız 'demokratik cumhuriyet' olmasına rağmen uygulamalar 'bürokratik cumhuriyettir'. Seçilmişlerin değil atanmışların iradesi ön plandadır. Vesayetçi sistem vardır" dedi.

1946 YILINA KADAR KÖYLÜLER ULUS'A GİREMİYORDU

Cumhuriyet döneminde gayrimüslümlerin, Alevilerin, Kürtlerin, dindarların ve köylülerin ötekileştirildiğini iddia eden Hüseyin Çelik, "1946 yılına kadar köylüler Ulus'a girmeleri yasaktır. Köylülerin üstü başı kirli ve şalvarlı olduklarından fötr şapkalılar tarafından Ulus'a, Kızılay'a sokulmadı. 1946'da çok partili siyasi hayata geçtik. Köylülerin oyu kıymete binince köylüler öteki olmaktan çıktı. Ama diğerleri devam ediyor" diye konuştu.

Hüseyin Çelik, ötekileştiren kesimlerin yok sayıldıkça varlıklarını ispat için daha çok çaba göstereceklerini ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü:

"İnsan kendi iradesiyle Kürt olmuyor. Kendi ırkından dolayı övülmesi ve yerilmesi doğru değil. Yıllarca 'biz böyle insanlar yoktur' demişiz. Adamın yüzüne karşı sen yoksun dendiğinde adam varlığını ispat için daha çok gayret gösterir. Görmemezlikten gelme politikasının bizi getirdiği yeri anlatmaya gerek yok. Devlet, orkestra şefidir. Bir orkestrada enstrümanların sesleri farklı çıkar. Şef kabiliyetliyse oradan armoni, şef becerikli değilse oradan kakafoni çıkar."

AK Parti Sözcüsü Çelik, İzmir'de yaşam tarzına müdahale tehdidinin olmadığını öne sürerken, "Kimse kimsenin yaşam tarzına müdahale etmemelidir. Biz birbirimize mecbur değil mahkumuz. Birlikte yaşarken farklılıklarımızı koruyarak huzur ve barış içinde birarada yaşamayı öğreneceğiz. İzmir'de kimse AK Parti Genel Başkanı, Cumhurbaşkanı gibi hayatını tanzim etmek zorunda değil. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül 'Ben cumhurbaşkanıyım, içki içmiyorum kimse de içmeyecek' demesi laikliğe aykırıdır. Başbakan 'faize dayanan bankacılık sistemi yasaklansın' derse bu laikliğe aykırı olur. Bireysel hayatında faiz alıp vermiyorum demek laikliğe aykırı değil. 'AK Parti iktidara geldi acaba bir şey mi olacak?' Sekiz yıl bir şey olmadı. 'Sen niye öyle giyiniyorsun, ne yiyip içiyorsun' diyen olmadı. Tahrikler AK Parti yokken de vardı."

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Politika Güncel Haberler

Kobani Davası'nda karar! Ahmet Türk'e 10 yıl hapis cezası verildi, Sırrı Süreyya Önder ve Ayhan Bilgen beraat etti

Kobani Davası'nda karar! Ahmet Türk'e 10 yıl hapis cezası verildi, Sırrı Süreyya Önder ve Ayhan Bilgen beraat etti

Kobani davasında 10 yıl hapis cezasına çarptırılan Ahmet Türk: Karar verenler yargıçlar değil siyasiler

Kobani davasında 10 yıl hapis cezasına çarptırılan Ahmet Türk: Karar verenler yargıçlar değil siyasiler

Selahattin Demirtaş'a Kobani Davası'nda 42 yıl hapis cezası

Selahattin Demirtaş'a Kobani Davası'nda 42 yıl hapis cezası

Figen Yüksekdağ, Kobani Davası'nda 30 yıl hapis cezasına çarptırıldı

Figen Yüksekdağ, Kobani Davası'nda 30 yıl hapis cezasına çarptırıldı

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title