Haberler

Başbakan Davutoğlu Tekirdağ'da

Davutoğlu: (1) "Eğer toplum yukarıdan aşağıya ve aşağıdan yukarıya ortak akıl üretme kabiliyetini kaybetmişse, ortak kader bilincini kaybetmişse işte o andan itibaren o toplumları, ilkeleri, bir arada tutma imkanı da kalmaz" "Mesela Suriye... Halep şehri yerle bir edilirken ülkenin lideri, başkanı kendi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, ortak akıl üretme kabiliyetini ve ortak kader bilincini kaybetmiş toplumları bir arada tutma imkanı olmayacağını belirtti.

Ramada Otel'de sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle yemekli toplantıda bir araya gelen Davutoğlu, yurt içindeki ziyaretlerinde, il ya da bölge bazında sivil toplum kuruluşlarıyla bir araya gelmeye özel gösterdiğini belirterek, "Çünkü bu, sadece bir buluşmanın ötesinde, bir anlamda ortak geleceğimizle ilgili istişare etme imkanı sağlayan da çerçeve oluşturuyor" dedi.

Davutoğlu, Gaziantep'te de sivil toplum kuruluşlarıyla görüştüklerini ve beklentileri paylaştıklarını dile getirerek, "Gaziantep işgal altına düştüğünde hiçbir yerden talimat, destek beklemeden halk omuz omuza vermiş ve işgal ordularını şehirden çıkarmıştı. Çok şanlı bir direnişti. Aslında sivil toplumu tanımlamak gerekirse, zor zamanlarda siyasi bir otorite ve devlet yapısı olmadığı durumlarda dahi eğer o toplum bir araya gelip omuz omuza vermiş ve ortak kaderini şekillendirme iradesi göstermişse sivil toplum orada vardır. O bakımdan Gazianteplileri tebrik etmiştim" değerlendirmesinde bulundu.

İşgal altındaki bir ülkede, tam da yeni bir istiklal harbine yöneldiği bir anda Gaziantep'in bir umut ışığı olduğunu hatırlatan Davutoğlu, Kahramanmaraş'ta, Şanlıurfa'da da aynı destanın yazıldığını, insanların sivil toplum iradesiyle bir araya gelip şehirlerini savunduğunu ve büyük bir milli uyanışa da öncülük ettiğini söyledi.

Davutoğlu, bu açıdan bakıldığında şehirlere, şehirlerin havzalarına, bölgelerine sahip çıkmanın bir mekan bilincinin yansıması olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:

"Şehir bilincinin gelişmesi bir tür nepotizme yönelmiyorsa ki mükemmel bir duygudur ve hem geleneksel kültürümüzün hem de çağdaş kültürün en önemli unsurudur, kendi şehrine, hatta şehrin içinde kendi mahallesine, kendi semtine sahip çıkamayan bir anlayışın, ülkenin bütünlüğüyle ilgili bir gelecek planlaması mümkün olmaz. O anlamda şehir bilinci, şehir içinde sivil toplum ile birlikte ortaya çıkan o ortak irade anlayışı, ülkeleri yükselten, ülkelerin kalkınmasına ivme kazandıran bir anlayıştır.

Bu aynı zamanda özgürleştirici bir anlayıştır. Çünkü yerel hayatta, kültürde ve sivil toplumda ne kadar özgür bir hareket olursa, atmosfer olursa, ülke bazında da o derece gelişmiş ve özgür bir ortam sağlayabilirsiniz. Eğer toplum yukarıdan aşağıya ve aşağıdan yukarıya ortak akıl üretme kabiliyetini kaybetmişse ortak kader bilincini kaybetmişse işte o andan itibaren o toplumları, ilkeleri, bir arada tutma imkanı da kalmaz. Mesela Suriye... Halep şehri yerle bir edilirken ülkenin lideri, başkanı kendi şehrini havadan bombalarken, o şehrin halkı ortak bir kimliği kaybetmiş ise işte o zaman, bu Halep için olduğu kadar Hama, Humus için de geçerlidir, ülkenin birliğini ve beraberliğini koruma imkanı da kalmaz. O bakımdan bunun benim hiç terk etmeyeceğim bir yaklaşım olacağını öncelikle size taahhüt etmek isterim."

"Tarihi bir eşikten geçiyoruz"

Başbakan Davutoğlu, gittiği her yerde sivil toplumla buluşacaklarını, çok daha fazla vakit ayırıp karşılıklı istişarede bulunmaya çalışacaklarını vurgulayarak, "Türkiye'nin bu kritik tarihi eşikten en doğru kararları, en doğru şekilde almasına zemin teşkil edecek bir istişare ve özgür bir tartışma ortamı sağlamaya özel göstereceğiz" dedi.

Farklı siyasi görüşlere sahip olunabileceğine, farklı kaygıların öncelik sıralamasında öne alınabileceğine işaret eden Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Ama hepimiz bu kritik tarihi eşikten gelecek perspektif itibariyle ortak bir zeminde buluşma sorumluluğuyla karşı karşıyayız. Dikkat ederseniz, öylesine bir tarihi eşikten geçiyoruz ki geçtiğimiz hafta Brüksel'de yaptığım konuşmada zikrettim, şu anda devletler artık sahip oldukları kimliklerle veya ait oldukları bölgelerle anılmıyor sadece. Ben baktığımda üç kategorik ülke görüyorum. Avrupa'da da Avrupa dışında da dünyada da... Kendi ülkesi için vizyon üretebilen ve o vizyon etrafında toplumu mobilize edebilen, aynı zamanda da yönetim kabiliyeti gösterebilen devletler. İkincisi, vizyon üretemeyen ama yönetim kabiliyetini kaybetmemiş devletler. Üçüncüsü ise vizyonu olmayan, yönetim kabiliyetini kaybetmiş devletler. Birinciler demokratik bir sistem içerisinde, özgür bir ortamda ve doğrudan halkın meşruiyetiyle meşruiyet kazanmış idarelerin olduğu ortamlarda, halkı için vizyon üretmeyi bilenler mesafe alıyorlar ve yönetim kabiliyetini sürdürebiliyorlar. Şunu açık yüreklilikle söylemek isterim ki elhamdülillah ülkemiz bu kategoridedir."

- İstanbul

Kaynak: AA / Güncel

ahmet davutoğlu tekirdağ Suriye Politika Güncel Haberler

Fidan'dan Hamas için 'Terör örgütü' ifadesini kullanan Avusturyalı mevkidaşına canlı yayında sert yanıt

Fidan'dan Hamas için "Terör örgütü" ifadesini kullanan Avusturyalı mevkidaşına canlı yayında sert yanıt

Bahçeli'den emniyet müdürlerinin açığa alınmasına ilişkin açıklama: Bir komplo devrede, sabrımızı taşırmasınlar

Bahçeli'den emniyet müdürlerinin açığa alınmasına ilişkin açıklama: Bir komplo devrede, sabrımızı taşırmasınlar

Müge Anlı'nın programında kan donduran anlar! Muhabir, canlı yayında ceset buldu

Müge Anlı'nın programında kan donduran anlar! Muhabir, canlı yayında ceset buldu

Kararı valilik açıkladı! Giresun'da açık alanlarda alkol kullanımına yasak getirildi

Kararı valilik açıkladı! Giresun'da açık alanlarda alkol kullanımına yasak getirildi

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title