Haberler

Balyoz Planı Davası Yargıtay'da "Savcı Nedir Düşündün mü / Dağları Sorguçlu Kılan!"

Davanın bir numaralı sanığı Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu 6 sanığın avukatı Celal Ülgen, Türkiye'de ve dünyada yapılan darbelerin ardında her zaman ABD'nin olduğunu, Meclis'te 2003 yılında kabul edilmeyen 1 Mart Tezkeresinin intikamının...

Davanın bir numaralı sanığı Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu 6 sanığın avukatı Celal Ülgen, Türkiye'de ve dünyada yapılan darbelerin ardında her zaman ABD'nin olduğunu, Meclis'te 2003 yılında kabul edilmeyen 1 Mart Tezkeresinin intikamının alındığını savundu 361 sanıklı Balyoz Planı Davası'nın temyiz duruşmasına Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nde devam edildi. Davanın bir numaralı sanığı Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu 6 sanığın avukatı Celal Ülgen, Türkiye'de ve dünyada yapılan darbelerin ardında her zaman ABD'nin olduğunu, Meclis'te 2003 yılında kabul edilmeyen 1 Mart Tezkeresinin intikamının alındığını savundu. Ülgen, "TSK, ABD'ye karşı bir darbe yapılmış mıdır, evet yapmıştır. ABD suçluyor; 2003 Mart Tezkeresi TBMM reddedildiği zaman "Sen, ey Genelkurmay, gücünü göstermedin ve tezkerenin geçmesini sağlamadın. Siz kendinizi Türk ordusunun generalleri mi sanıyorsunuz, siz NATO'nun askerlerisiniz' diyor. Sonunda bunun hesabı soruluyor. 1 Mart Tezkeresinin hesabı için Genelkurmay Başkanına kadar uzanacak bir operasyon yapılıyor" dedi.

İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde Balyoz Davası'nda Eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek ve eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral İbrahim Fırtına'ya 20 yıl hapis kararı çıkmıştı. 361 sanıklı Balyoz davasının temyiz duruşmasının 15. gününe Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nde devam ediliyor. Sanıklar Süha Tanyeri, Dursun Çiçek, Nedim Ulusan, Ahmet Zeki Üçok, Çetin Doğan ve Ahmet Bertan Nogaylaroğlu'nun Avukatı Celal Ülgen, savunmasına öyleden sonraki oturumda devam etti. Savunmasının başında 10 saat konuşacağını söyleyen Ülgen, Mahkeme Başkanı Ekrem Ertuğrul'un, tekrardan kaçınması yönündeki uyarıları doğrultusunda savunmasını kısaltacağını belirtti. Soruşturma sırasında Balyoz davası sanıklarının çoğunun telefonlarının dinlemeye alındığını, müvekkillerinin de telefonlarının soruşturma evresinde dinlendiğini ifade eden Ülgen, ancak ses kayıt ve dinleme tapelerinin dosyada yer almadığına dikkat çekti. Dinlemelerden sonuç alınamadıysa bunun sanıklar açısından lehe kanıt sayılacağını söyleyerek, bu tapeleri mahkemeden talep ettiklerini anlatan Ülgen, mahkemenin bu taleplerini de reddettiğini dile getirdi.

Dinlemelerde suç unsuru çıkabilecek veya planları doğrulayacak tek bir konuşma tespit edilemediğine dikkat çeken Ülgen, bu durum karşısında mahkemenin sıkıştığını savundu.

-LİSTELERDE SADECE İSİMLERİ VAR DİYE TUTUKLANDILAR-

Suça konu edilen listelerden hiç birisinin altında imza veya işaret bulunmadığını insanların sadece listelerde isimleri yer aldığı için tutuklandığını savunan Avukat Ülgen, "Sadece isimleri var diye insanların tutuklandığı herhalde yüksek mahkemenin dikkatinden kaçmayacaktır" dedi. Verilerde kapatılacak dernekler arasında yer alan derneklerden birinin 2004 yılında adının değiştiğini ve 2003 yılında hazırlandığı belirtilen verilerde yeni hali ile yer aldığını anlatan Ülgen, listelerde yer alan bazı hastanelerin isimlerinin de 2003 yılından sonra değiştirilmiş hali ile yer aldığını ifade ederek, "Demek ki bir bütün olarak Dernekler Masası veya açık kaynaklardaki bilgiler harmanlanarak oluşturulmuş ancak bunların ayrıntısına girecek, eski isimlerine bakılacak zaman bulunamamış" değerlendirmesinde bulundu.

Veriler arasında yer alan "İstanbul'da Güvenilecek Personel' listesindeki bazı polislerin İstanbul'da görevli olmadığını ifade eden Avukat Ülgen, 2007-2008-ve 2009 yıllarında kurulan kuran kurslarının 2003 yılında oluşturulduğu belirtilen CD'lerin içinde arama yapılacaklar listesinde yer aldığına dikkat çekti.

-2006'DA CUNTA VARSA NEDEN DOĞAN PAŞA'YI BERAAT ETTİRMEDİNİZ?-

Zaman çelişkisi olan 2007-2008-2009 yıllarına ait verileri 2003 yılında oluşturulan CD'lerin içerisinde 2 bin 500 adet olduğunu anlatan Ülgen, 2003 yılında İzmir iline kayıtlı plakaya sahip bir aracın Bursa'ya kayıtlı olarak gösterildiğini savundu. Bu durumu savcılığın bildiği halde iddianameye Bursa'ya kayıtlı araç olarak geçtiğini savunan Ülgen, sözlerine şöyle devam etti:

"Bunu söylediğimiz zaman yerel mahkeme üzerine gitmedi sadece, "güncellenmiş' dedi. Bir şey güncellenebilir. O listeler 2007-2008-2009'da 361 sanıklı Balyoz Planı Davası'nın temyiz duruşmasına Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nde devam ediliyor. Davanın bir numaralı sanığı Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu 6 sanığın avukatı Celal Ülgen, Türkiye'de ve dünyada yapılan darbelerin ardında her zaman ABD'nin olduğunu, Meclis'te 2003 yılında kabul edilmeyen 1 Mart Tezkeresinin intikamının alındığını savundu. Ülgen, "TSK, ABD'ye karşı bir darbe yapılmış mıdır, evet yapmıştır. ABD suçluyor; 2003 Mart Tezkeresi TBMM reddedildiği zaman "Sen, ey Genelkurmay, gücünü göstermedin ve tezkerenin geçmesini sağlamadın. Siz kendinizi Türk ordusunun generalleri mi sanıyorsunuz, siz NATO'nun askerleri siniz' diyor. Sonunda bunun hesabı soruluyor. 1 Mart Tezkeresinin hesabı için Genelkurmay Başkanına kadar uzanacak bir operasyon yapılıyor" dedi.

. Ancak CD tek oturumda yapılmış bir CD'dir. Bu konuda TÜBİTAK'ın raporu bile var. Bazı CD'ler bir kaç oturum yazılabilir, bu durum incelendiğinde ortaya çıkar. Ancak tek oturumda oluşturulan CD'lerde güncelleme yapamazsınız. 2003 yılında Çetin Doğan emekli oldu. 2006 yılında devam eden bir cunta varsa, bilgilerde güncelleme yapılıyorsa Doğan Paşa'yı neden beraat ettirmediniz? Güncelleme ifadesi son derece akıl ve mantık dışı bir şey. Mahkemede "gerçekleri duymaya hazır mısınız?' dedim bilirkişiye gönderin, sizin güvendiğiniz bilirkişiye, kuruma ve siyasi iktidarın arka bahçesi olan TÜBİTAK'a gönderin' dedim ama talebim yine gerekçesiz olarak reddedildi. Nereye kadar kacaksınız, bir gün karşınıza gerçekler çıkacak. Zaman çelişkisini güncelleme ile açıklamak aklımıza, zekamıza hakaret etmek demektir. Bilirkişi incelemesi yaptırmak Yargıtay'ın yetkisinde değil ancak incelediğinizde bu durumun çok önemli bir bozma nedeni olduğunu göreceksiniz."

-FİŞLEME YAPILMIŞ MIDIR, YAPILMIŞTIR-

11 No'lu CD'de bulunan darbe sırasında askere yardım edecek Hazine Müsteşarlığı çalışanlarının listesindeki isimlerin görevlerine 2004 yılında geldiklerinin altını çizen Ülgen, "TSK içinde dönem dönem irtica ile mücadele yapılmıştır. İrtica ile mücadele için dernek, siyasi parti temsilcileri fişlenmiş midir, bu doğru mudur, doğrudur. Bana göre bu suçtur. Ancak TSK, kanunların, yönetmeliklerin kendisine verdiği yetkilerle bunu yapmıştır. Yapıla gelen uygulamalardır bunlar. O yapılan uygulamalarla sahte Balyoz Harekat Planı ile köprüyü kurmak istiyorlar bu yanlıştır, hatalıdır" diye konuştu.

Sanık Ahmet Zeki Üçok'un birlik içerisinde düzenlenen sahte evrakı araştırdığı için adeta suç makinesi haline getirildiğini savunan Ülgen, "Adamda hipnoz var, fuhuş var, Balyoz var, var da var. Suç makinesi haline dönüştürüldü. İstenilen suçlar 400- 500 yılı buluyor. Bütün davalarda kendisine sanık sıfatı verildi, her davanın sanığı konumuna getirildi" dedi.

-ONU DA ERGENEKON'DA OKURUZ-

Ülgen, 10 saat savunma hazırlamanın bir şey olmadığını belirterek, 10 saat boyunca savunma yapabilecek gücü bulmanın önemli olduğuna dikkat çekerek, "4-5 saat sonra algılamakta güçlük çekiyorsunuz, dizlerde kopma başlıyor" demesi üzerine Daire Başkanı Ekrem Ertuğrul, "Sizde fazlası var, süreye uyduğunuz için biz teşekkür ediyoruz, yoksa on saat daha savunma yaparsınız" karşılığını verdi. Ülgen'de heyete

Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın "savcıya seslendiği' şu şiiri okudu:

"Savcı, nedir düşündün mü,

Dağları sorguçlu kılan?

Onlar susmaz, gece gündüz, onlar haykırır yüceden.

Gelmiş dağlardan yalnayak, durmuş kapına bir ıssız,

Seni bile içli kılan.

Savcı, nedir düşündün mü,

Bıçakları uçlu kılan?

Bir eski hak alınmamış, bir dere kan sorulmamış,

Şunun bunun alın teri,

Alınları taçlı kılan.

Savcı, nedir düşündün mü?

Yazıları suçlu kılan?

Usla, yürekle büyümüş, gündüzler geceye karşı,

Ama nedir çağlar üzre,

Beni senden güçlü kılan."

Nazım Hikmet'in kendi avukatına atfettiği, "İyi günlerimde unuttuğum insan eli nasılsın" şeklindeki şiirini de anımsatan Ülgen'in "Onu da Ergenekon'da paylaşırız" demesi salonda gülüşmelere neden oldu.

-1 MART TEZKERESİ'NİN İNTİKAMI ALINDI-

Türkiye'de ve dünyada yapılan darbelerin ardında her zaman ABD'nin olduğunu savunan Ülgen, Meclis'te 2003 yılında kabul edilmeyen 1 Mart Tezkeresinin intikamının alındığını savunarak sözlerine şöyle devam etti:

"Arkasında ABD olmayan darbe olmaz. Bizde TSK, ABD'ye karşı bir darbe yapılmış mıdır, evet yapmıştır. Örneğin; ABD suçluyor; 2003 Mart Tezkeresi TBMM reddedildiği zaman "Sen, ey Genelkurmay, gücünü göstermedin ve tezkerenin geçmesini sağlamadın. Siz kendinizi Türk ordusunun generallerimi sanıyorsunuz, siz NATO'nun askerlerisiniz' diyor. Sonunda bunun hesabı soruluyor. 1 Mart Tezkeresinin hesabı için Genelkurmay Başkanına kadar uzanacak bir operasyon yapılıyor. Diğer askerlere karşı askeri casusluk ve fuhuş davası açılıyor. Fuhuş lafını kanmayın hem medyatik hem de insanlar nefretsin diye koyuyorlar. ABD'de Mc Carthy'i tutuklayan komiser, "ithamı o kadar şiddetli yapınız ki yargıçlar mahküm edemezlik yapamasın' diyor. Bu ithamların benzerleri Türkiye'de yapılıyor hem Ergenekon hem de Balyoz davasında. Savcı-polis ve mahkeme işbirliği var. Bunu Ergenekon davasında çok yakından göreceksiniz."

-AMACIMIZ ÇIPLAK GERÇEĞİ GÖRMEK-

Ülgen'in Türkiye'de yargının büyük bir bataklık içerisine girdiğini, bağımsız yargının bulunmadığını iddia etmesi üzerine araya giren Daire Başkanı Ertuğrul, "Burada denetlenen İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararındır, sanıklar hakkında verilen mahkümiyet hükmüdür. O mahkemeyi eleştirebilirsiniz, tarafsızlığını ve adil yargılama yapıp yapmadığı konusunu tartışırsınız. Ancak Türkiye Cumhuriyeti'nin Anayasası ile kurulan devletin yargı organlarının geneline, lütfen... Tecrübeli avukatsınız, savunma dokunulmazlığını çok iyi bilebilecek konumdasınız. Kişilere, kurumlara, yeriz ve icapsız ithamlar hukuki sorumluluk yaratır. Bağımsız yargı organlarının geneline yönelik söylediğiniz sözler pek şık değil" uyarısında bulundu. Ülgen ise "Ben sadece İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesinin yöntemlerini anlatırken aysbergin bir parçasını anlatmış oldum" dedi. Ülgen, kendisini bilerek eleştirilerde bulunduğunu, "yargı tarafsız değil', demenin eleştiri olduğunu hakaret olmadığını ifade etti. Türkiye'deki yargının büyük sıkıntı içinde olduğunu ve bunun birlikte aşılabileceğini söyleyen Ülgen, "Mahkemelerin olumlu, objektif davranmaya başlaması, Türkiye'nin normalleşmeye gitmesi gerekir. Arkamızda adil yargılanma ilkesine aykırı uygulamalar bırakırsak Türkiye normalleşmeye gidemeyecektir. Ben gerçekleri önlemek için olağanüstü önlemler alan bir mahkemeden bahsediyorum. Haykırışımın nedeni budur" dedi.

Daire Başkanı Ertuğrul ise amaçlarının çıplak gerçeği görebilmek olduğunu ifade ederek "Yargıtay tarihinde bu kadar uzun duruşma yoktur. Çıplak gerçeği görmek istiyoruz amacımız aynı gerçeği bulmak" dedi. (ANKA/DEVAM)

(YE/ORH) - Ankara

Kaynak: ANKA / Güncel

Politika Güncel Haberler

Erdoğan'ın uykularını kaçıracak anket! Bugün seçim olsa AK Parti 2. oluyor

Erdoğan'ın uykularını kaçıracak anket! Bugün seçim olsa AK Parti 2. oluyor

Otoyol ve köprü geçiş ücretlerine zam

Otoyol ve köprü geçiş ücretlerine zam

13 yaşındaki kıza tecavüz davasına bakanlık müdahil oldu: Haberlere tepkili, tekrar travma yaşamak istemiyor

13 yaşındaki kıza tecavüz davasına bakanlık müdahil oldu: Haberlere tepkili, tekrar travma yaşamak istemiyor

TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder'den gülümseten sözler: Ben bir cevap vereceğim internete düşeceğiz

TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder'den gülümseten sözler: Ben bir cevap vereceğim internete düşeceğiz

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title