TÜM KATEGORİLER
Erzurum MHP Kadın Kolları Başkanlığı'ndan "Türkiye'de Kadın ve Siyaset İlişkisi Çalıştayı"
Erzurum MHP Kadın Kolları Başkanlığı tarafından "Türkiye’de Kadın ve Siyaset İlişkisi" Çalıştayı düzenlendi.
Erzurum MHP Kadın Kolları Başkanlığı tarafından " Türkiye'de Kadın ve Siyaset İlişkisi" Çalıştayı düzenlendi.
Erzurum Barosu Toplantı Salonu'nda yapılan çalıştaya, Erzurum MHP Kadın Kolları Başkanı Avukat Kübra Ertugay Güven, Erzurum Noterler Odası Başkanı Avukat Hale Ataman, ERVAK Kadın Kolları Başkanı Nuran Çelenk, Erzurum Barosu Yönetim Kurulu Genel Sekreteri Avukat İlknur Sarcan, Erzurum Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Serap Çimen, Mobbing ile Mücadele Derneği Erzurum Temsilci Başkanı Jale Hülya Alcan, Atatürk Üniversitesi Sosyoloji Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nuray Karaca, Prof. Dr. Leyla Sağlam, Prof. Dr. Muhsine Börekçi, Doç.Dr. Nesrin Feyzioğlu, Doç. Dr. Semra Alyıldız ve çok sayıda partili katıldı.
Kahvaltının ardından çalıştayın açılış konuşmasını yapan Kadın Kolları Başkanı Kübra Ertugay Güven, kadınların temsil sorununa dikkat çekerek şunları söyledi. "Günümüzde dünya nüfusunun yarısını oluşturan kadınların dünya siyasetinde yaşadıkları temsil sorunu güncel siyasetin temel sorunlarından biridir. Dünya kadınlarının parlamentolarda yer alma oranı zaman içinde göreceli olarak artmış ise de hala çok düşük düzeylerde seyretmekte, kadınlar ulusal parlamentolarda olduğu gibi hükümetlerde de kendilerin yeterince yer bulamamaktadır. Dünya'da olduğu gibi Türkiye'de de siyasi yaşam erkekler tarafından belirlenmektedir. Oyunun kuralları, iyi-kötü tanımları, yaşam değerleri ve alışkanlıkları bu belirlemeler çerçevesinde oluşmaktadır. Türkiye'de yetişmiş kadın işgücünün yüksekliğine ve bu potansiyelin sunduğu olanaklara rağmen siyasi temsildeki tıkanıklıkları nedeniyle, kadınların parlamento ve hükümet düzeyinde eksik temsil edildiği görülmektedir. Kadınlara yüklenilen geleneksel rollerle, siyaset yaşamına katılımın birbiriyle bağdaşmadığına dair kanı kadınların çevreleri tarafından bu alandan uzak tutulmalarına neden olmaktadır. Halbuki kadınlar toplumsal ve siyasi katılımına imkan tanıyacak eşit ve demokratik aile anlayışının yaygınlaşması gerekmektedir."
"KADIN KOLLARI YÖNETİCİLERİNE SÖZ VE KARAR YETKİSİ VERİLMİYOR"
1999 yılındaki "Siyasi Partiler Kanunu"nda kadın kollarını yasaklayan hükümlerin kaldırıldığını hatırlatan Güven, "Bugün siyasi partiler çıkardıkları yönetmeliklerle kadın kollarının çalışma usul ve esaslarını belirlemektedir. Tüm bunlar rağmen parti genel merkezlerinin kadın kollarını belirleme ve yönlendirmelerden vazgeçmediği ve seçilen kadın kolları yöneticilerine partinin karar organlarında söz ve yetki verilmediği görülmektedir. Kadın kolları genellikle çay, kermes ve piknik düzenleyen ve partinin propagandasını evleri dolaşarak yapan yardımcı örgütlenmeler görünümündedirler. Kadınların sorunlarını siyasi alana taşımak konusunda gerekli siyasal güç, yetki ve imkandan yoksundurlar" dedi.
"KADIN ÖRGÜTLERİ GÜÇLENDİRİLMELİDİR"
Çözümün partilerin kadın örgütlerini güçlendirmekten geçtiğini sözlerine ekleyen Güven, "Partilerin kadın kolları, yardımcı örgüt durumundan çıkarılarak, kadınların siyasete katılımını arttırmak görevini yerine getirebilmesi için gerekli yetki ve güçle donatılmalıdır. Kadın kolları yöneticilerinin siyasi partilerin genel karar organlarında temsili sağlanmalıdır" diye konuştu.
Çalıştayı birinci oturumunda "Kadınların Gözünden, Türk Siyasetinde Kadının Yeri, Kadın ve Siyaset İlişkileri", ikinci oturumunda, "Siyset Kadının Yaşam Tarzı, Türkiye'de Kadın Seçmenin Eğilimlerini Belirleyen Faktörler" konularına yer verildi. - ERZURUM
