Türkiye'de Atıkların Geri Kazanılması
Çevre ve Orman Bakanlığı Atık Yönetimi Daire Başkanı Mahir Erdem, Türkiye'de Atıkların Geri Kazanılması Konusunda Ciddi Yatırımlar Yapıldığını Belirtti.
Çevre ve Orman Bakanlığı Atık Yönetimi Daire Başkanı Mahir Erdem, Türkiye'de atıkların geri kazanılması konusunda ciddi yatırımlar yapıldığını belirterek, 'Amacımız atık yönetimi konusunda tüm eksiklerin giderilmesi ve atıkların tamamının geri kazanılmasını sağlamak. AB mevzuatına uyum çalışmaları bu faaliyetlere ayrı bir ivme kazandırdı, önümüzdeki 2 yılda da mevzuat eksikliğini tamamlamış olacağız' dedi.
Dördüncü Türk-Alman Katı Atık Günleri (TAKAG) 2010 Kongresi, Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Meclis Salonunda başladı.
Kongrenin açılışında konuşan Mahir Erdem, Çevre ve Orman Bakanlığının son 7-8 yılda atık yönetimi konusundaki çalışmalarını yoğunlaştırdığını söyledi.
Yürütülen ve tamamlanan projeler hakkında bilgi veren Erdem, belediyelerle yaptıkları çalışmalarla entegre atıklara ilişkin önemli adımların atıldığını, Çevre Kanunu'na eklenen bazı maddelerle belediyeleri bu konuda teşvik ettiklerini ve yerel yönetimlerin atık yönetimine çok olumlu etkilerinin olduğunu ifade etti.
Erdem, 2008-2012 yıllarını kapsayan katı atık eylem planı kapsamında somut hedeflerin belirlendiğini, bu hedef çerçevesinde entegre tesis sayısının 130'a çıkarılacağını ve böylece 57,5 milyon nüfusa hizmet edecek kapasiteye getirileceğini bildirdi.
Geri kazanılabilir nitelikteki katı atıkların ekonomiye kazandırılmasının önemine işaret eden Erdem, son dönemdeki yatırımlarla katı atıklardan enerji elde edilmesi çalışmalarının yapıldığını, böylece bu gazların sera gazı salımının azaltılmasında önemli aşama kaydedildiğini, biyogaz üretimine dair çalışmaların da devam ettiğini söyledi.
Erdem, ambalaj atıklarının toplanmasının atık yönetiminin önemli kalemlerinden biri olduğunun altını çizerek, Türkiye'de 32 milyon nüfusun ambalaj atıklarının toplanmasının sağlandığını, gelecek dönemde bu sayının artacağını bildirdi.
Sağlık kuruluşlarının tıbbi atıklarının risk yükü yüksek atıklar olduğunu vurgulayan Erdem, Türkiye'de yılda 100 bin ton tıbbi atık çıktığını, bunun yüzde 35'inin zararsız hale getirilebildiğini, miktarın artırılmasına ilişkin çalışmaların devam ettiğini kaydetti.
Erdem, Türkiye'de yılda çıkan atık madeni yağ miktarının ise 250 bin ton olduğunu, bunun 50 bin tonunun toplanıp değerlendirildiğini, kanalizasyon ve arıtma sistemine ciddi zararlar veren kullanılmış bitkisel yağların ise 2008'den itibaren belediyeler tarafından toplandığını, yılda 90 bin ton yağın toplanıp değerlendirildiğini, bunun 7 bin tonunun konutlardan çıkan kızartma yağları olduğunu anlattı.
Ülkede her yıl piyasaya 90 bin ton pil arzı yapıldığını, atık pillerin değerlendirilmesine ilişkin çalışmalar biraz yavaş ilerlese de her yıl yüzde 50'lik artış kaydedildiğini ve bu yılın sonunda 600 ton pilin toplanıp değerlendirilmesinin beklendiğini ifade etti.
Erdem, 'Ülkemizde atıkların geri kazanılması konusunda ciddi yatırımlar yapılıyor. Amacımız atık yönetimi konusunda tüm eksiklerin giderilmesi ve atıkların tamamının geri kazanılmasını sağlamak. AB mevzuatına uyum çalışmaları bu faaliyetlere ayrı bir ivme kazandırdı, önümüzdeki 2 yılda da mevzuat eksikliğini tamamlamış olacağız' dedi.
- İZMİR'DE BERTARAF TESİSİ KURMA ÇALIŞMALARI-
İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Sırrı Aydoğan, Köln ve Düsseldorf'ta atık yönetimine ilişkin önemli incelemelerde bulunduklarını, bu gözlemlerden yola çıkarak gelecek dönemde İzmir'in birkaç yerinde bertaraf tesisi kurma çalışması yapacaklarını bildirdi.
Bugün dünyanın bir numaralı sorununun çevre, çevrenin sorunun da atık olduğunu kaydeden Aydoğan, Amazon'da bir ağacın kesilmesinin, Almanya'da ya da Türkiye'de olumsuz etki yaratacağının artık bilindiğini söyledi.
Aydoğan, ambalaj sanayisinin çok geliştiğini, ama aynı oranda da atık sorununun büyüdüğünü, bu nedenle ambalajların geri kazanabilir malzemelerden üretilmesinin önemli olduğunu belirtti.
Yerel yönetimlerin önemli bir sorununun da madencilik olduğunu aktaran Aydoğan, 'Konunun en az zararla, toplumla çatışmadan yürütülmesi önemli' dedi.
Aydoğan, Gediz ve Menderes Nehirlerinin Anadolu'dan getirdiği tüm atıkları belediye olarak topladıklarını, bunun da günde 600 tonu bulduğunu, ancak 'suyun baştan kirletilmemesi' gerektiğini söyledi.
Yerel yönetimlerin birinci görevinin katı atıkların geri dönüşümü olduğunu Aydoğan, 'Bunu en başarılı yapan belediyelerden biriyiz. 290 bin hanede yerinde ayrıştırma yapıyoruz. Bu miktarın artması için çalışmalarımız sürüyor' dedi.
TAKAG Düzenleme Kurulu Eşbaşkanı Martin Kranert ise küresel ısınma ve kaynakların kıtlığı nedeniyle katı atık yönetiminin daha fazla önem kazandığını vurgulayarak, 'Bakır kaynaklarının yarısı neredeyse bitti. Elektronik teknolojileri nedeniyle kaynaklar azalıyor. Katı atık yönetimi, bu kaynakların bu döngü içinde kalması için çok büyük önem taşıyor' diye konuştu.
Türkiye'de bu alanda iyi kanunlar ve yönetmeliklerin çıkarıldığını, ama uygulamanın önemli olduğunu, bu konuda da gelecek dönemde çok daha iyi uygulamaların hayata geçirileceğini aktaran Kranert, yeni çöp bertaraf etme tesislerine ve bunların iyi işletilmesine ihtiyaç olduğunu söyledi.
Almanya Çevre Bakanlığı Yetkilisi Claus Bergs, atık yönetiminde kaynak verimliliğinin önemine işaret ederek, hammaddelerin akıllıca ve defalarca kullanımının artırılması gerektiğini bildirdi.
Almanya'nın İzmir Başkonsolosu Stefan Schneider, atık sorununda yönetimler ve devlet kadar vatandaşların da sorumluluk üstlenmek durumunda olduklarını belirterek, 'Bu farkındalık Almanya'da arttı, ama bu uzun bir süreç aldı. Türkiye'de de bu farkındalık her geçen gün artmakta. Bu konudaki her olumlu adım, bizim ve bizden sonraki nesillerin yaşam kalitesini yükseltecektir' dedi.
Dokuz Eylül Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Mehmet Füzün de sağlık için en önemli unsurun yaşanabilir bir çevre olduğunu söyledi.
Dünyada her yıl 1,5 trilyon dolar askeri harcama yapıldığını, öte yandan dünyada her yıl 20 bin insanın açlıktan öldüğünü anlatan Füzün, sadece bu sorunun giderilmesi için 400 milyar doların yeterli olduğunu, dolayısıyla devlet bütçelerinin askeri harcamaları azaltarak açlık ve çevre sorunları başta olmak üzere yeryüzündeki birçok problemin çözümünü mümkün kılacaklarını ifade etti.
(GLC-MV-ŞP) - İZMİR