Haberler

Terör Eylemlerine Dikkat Çekmek İsteyen Profesör Kar Altında Tabuta Yattı

Güncelleme:

Erzurum, Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Mehmet Kavukçu, terör eylemlerine dikkat çekmek için eksi 15 derece 3 saat kar altında tabutta yattı.

Erzurum, Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi (GSF) öğretim üyelerinden Prof. Dr. Mehmet Kavukçu, karla kaplı doğada ilginç bir çalışmaya daha imza attı. Prof. Dr. Kavukçu, artan terör olaylarına dikkat çekmek için hava sıcaklığının sıfırın altında 15 dereceye kadar düştüğü kentte, tabutlu tepki gösterdi.

EYLEM YAKLAŞIK 3 SAAT KALDI

Son yıllarda yaptığı çalışmalardan birini daha gerçekleştiren GSF öğretim üyesi Prof.Dr. Mehmet Kavukçu, karla kaplı Erzurum ovasında boş bir tabutu sırtladı, bir süre taşıdıktan sonra içerisine girdi ve kapağını kapattı. İnsana en büyük acıları yaşatan, belki de ölümün en sert yüzü ile karşılaşılan terör ve şiddetin, dünyayı kasıp kavurduğuna işaret eden Prof. Dr. Kavukçu, her an yaşanılabilecek olan ölümden korkulmayacağı anlayışını da betimledi. Eylem yaklaşık 3 saat sürdü.

"BABAM BU KUTUDA NE ARIYOR"

Eylemle ilgili Prof. Dr. Kavukçu şunları söyledi:

Bu çalışma özellikle teröre tepki amacını da içinde barındırmaktadır. Babası şehit olan bir çocuğun "Babam bu kutuda ne arıyor?" sorgulaması ile tetiklenen bu çalışma, Necip Fazıl Kısakürek'in 'Tabut' ve Nazım Hikmet'in 'Cenaze Merasimim' adlı şiirlerinin anlam ilişkisi ile de derinlik kazanmaktadır.

"HAYAT VE ÖLÜM ARASINDA KAPI GÖREVİ TEŞKİL EDİYOR"

Tabut, insanın ölümlü olması nedeniyle geçmişten günümüze bir simge olarak, onun yaşantısında, yaşam ve ölüm arasında bir nesne olarak da yerini almıştır. Mezar nasıl insanın öldükten sonra yattığı yer ise, tabut da bir nevi onun ölümünde yine ona eşlik edecek bir nesnedir. Hatta tabutun hayat ve ölüm arasında bir kapı görevi teşkil ettiği söylenebilir.

"BİR ÇOK FİLOZOF VE DİN ADAMI FİKİR YÜRÜTMÜŞTÜR"

İnsanın ölümü ve ölüm düşüncesi üzerine bir çok filozof ve din alimi fikir yürütmüştür. Ölümün bir son olduğu, ölümün bir son değil bir başlangıç olduğu tartışılmıştır. İnsanda ki ölüm korkusu üzerine teolojik, felsefi, edebi kitaplar yazılmış, güzel sanatlarda sayısız resim, heykel yapılmıştır ama ölümün insana yakınlığını ve insanın içinde oluştuğunu en iyi anlatanlardan biri olan Rainer Maria Rilke 'Malte Laurids Brigge'nin Notları' adlı romanında dillendirir. Meyve içinde çekirdeği nasıl taşırsa, insan da içinde ölümü öyle taşır. Belki de ölümün insana yakınlığı ancak bu kadar izah edilebilirdi.

Kaynak: Haberler.com / Güncel

Atatürk Üniversitesi Mehmet Kavukçu Erzurum Güncel Haberler

Karar Resmi Gazete'de! 7 bin yabancı hastaya ücretsiz sağlık hizmeti verilecek

Karar Resmi Gazete'de! 7 bin yabancı hastaya ücretsiz sağlık hizmeti verilecek

DP'li Cemal Enginyurt'tan okul müdürünün cenazesinde konuşan müftüye sert tepki: Her şey oldunuz, bir Türk olamadınız

DP'li Cemal Enginyurt'tan okul müdürünün cenazesinde konuşan müftüye sert tepki: Her şey oldunuz, bir Türk olamadınız

Yeni Anayasa'ya ihtiyaç var mı? Anket yapıldı, çıkan sonuç Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı memnun edecek

Yeni Anayasa'ya ihtiyaç var mı? Anket yapıldı, çıkan sonuç Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı memnun edecek

Eurovision'da LGBT+ propagandası! Nemo'ya birinciliği tüylü ceketi ve saten eteği getirdi

Eurovision'da LGBT+ propagandası! Nemo'ya birinciliği tüylü ceketi ve saten eteği getirdi

title