Altınordu'nun son harikası: Ravil Tagir

Spor Arena / Süleyman ARAT - Avrupa daki başarılarını gururla izlediğimiz Çağlar Söyüncü ve Cengiz Ünder'i yetiştiren Altınordu'nun dünya futboluna armağan ettiği yıldızlar arasına bir isim daha katılıyor. İzmir ekibinin 17 yaşındaki stoperi Ravil Tagir, dev kulüplerin radarına girdi. İlk olarak 3 büyüklerin izlemeye aldığı Ravil, kendisinden 4 yaş büyük futbolcuların forma giydiği U21 Milli Takım'da da kalitesini ortaya koyunca, Juventus, M. United, M. City, Chelsea, Dortmund ve RB Leipzig tarafından da takip edilmeye başlandı.

Bir yıl daha Altınordu'da

Altınordu yönetimi, çok sayıda kulüpten teklif gelmesine rağmen Ravil'in bonservisinin yüzde 50'sini, bir İngiliz fonuna satmaya hazırlanıyor. UEFA, çocuk yaştaki futbolcuların yurt dışı transfer yapabilmeleri için 'anne ve babasının o ülkede ikamet etmesi ve bir işte çalışıyor olmasını' şart koştuğu için Ravil, 18 yaşına gireceği 6 Mayıs 2021'e kadar Altınordu'da kalacak ve daha sonra fon tarafından Avrupa'da bir kulübe gönderilecek.

TFF 1. Lig'de 26 maçta forma giydi

TFF 1. Lig'de bu sezon 28 maçın 26'sında oynarken bunların 24'ünde 90 dakika sahada kalan 1.82 metre boyundaki Ravil, 1 kez de Ziraat Türkiye Kupası'nda forma giydi. Altınordu'nun 2-2 berabere kaldığı Osmanlı maçında 1 de gol atan Ravil, 'transfermarkt' verilerine göre, 18 takımdan yüzlerce futbolcunun forma giydiği TFF 1. Lig'in en değerli ismi. Şimdiden 1.2 milyon Euro değer biçilen Ravil Tagir, filmlere konu olabilecek bir yaşam öyküsüne sahip...

Kazak değil, Ahıska Türkleri'nden

1944'te Sovyetler Birliği döneminde Kazakistan'a sürgüne gönderilen Ahıska Türkleri'nden olan Tagir ailesinin kaderi, Ravil'in teyzesi Maygül Hanım'ın evlenip Bursa'ya yerleşmesiyle değişiyor. Baba Gülali Tagir, eşi ve henüz 1 yaşındaki oğlu Ravil'i kucağına alıp Bursa'ya göç ediyor. Asıl mesleği aşçılık olmasına rağmen Bursa'daki lokantalarda iş bulamayan Gülali Bey inşaatlarda çalışıyor. Amelelik, sıvacılık derken Ravil'in okul çağları başlıyor.

Beden öğretmeni keşfetti

Bursa'da Ayşe Müzeyyen Tozluoğlu İlköğretim Okulu'na kaydedilen Ravil'i 3. sınıfta okul bahçesinde arkadaşlarıyla maç yaparken gören beden eğitimi öğretmeni Mesut Karadeniz, "Müthiş bir yetenek" diyerek takibe alıyor. Karadeniz daha sonra Peyami Safa Ortaokulu'nda kendisi gibi beden eğitimi öğretmeni olan ve Altınordu Akademisi'nde görevli olan Ceyhun Kurtar'a haber veriyor. Kurtar da ilk izleyişte hayran kaldığı Ravil'in kaydını kendi okuluna aldırıyor.

TFF 1. Lig'deki ilk maçını 16 yaşında iken oynadı

Ailesinin maddi durumu iyi olmadığı için Ravil'i, kendisinin sahibi olduğu Kaplıkaya Kültür Spor'a kaydeden Kurtar, yakından ilgilendiği öğrencisini, henüz 10 yaşında iken Altınordu'nun Kuşadası'ndaki yaz kampına götürüyor. Altınordu antrenörlerinin de beğenisini kazanan Ravil, o gün bugündür İzmir kulübünde. Ravil, burada da müthiş bir gelişme göstererek hocalarını yanıltmıyor ve U15'ten itibaren milli takımlarda oynamaya başlıyor. Altınordu A takımı formasını ilk kez 16 yaşında giyen Ravil, her geçen gün yükselen performansıyla ilk 11'in değişmez isimleri arasına girdi.

Çağlar, Türkiye'de kalsaydı ne olurdu?

Altınordu Kulübü Başkanı Mehmet Seyit Özkan'ın yakın çevresine sık sık Çağlar Söyüncü örneğini vererek, "Çağlar'ı Türkiye'den birçok kulüp istedi ama biz evladımızın geleceği için 'Hayır' dedik. İyi ki de öyle yapmışız. Bu çocuklar bir çiçek, onlara güvenmez, forma şansı verip oynatmazsan solarlar. Bakın Çağlar Freiburg'da oynarken ne hatalar yaptı ama Almanlar ondaki geleceği, yeteneği görüp oynatmakta ısrar ettiler ve kazandılar. Şimdi değeri 30 milyon Euro'lara dayandı. Tersinden bakalım; Çağlar Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray'da olsa kaç maç oynatılırdı? Burada kalsa çocuğun durumu nasıl olurdu, siz karar verin" dediği belirtildi.

Kaynak: Hürriyet / Spor