Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün Gaziantep'te

Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, esnaf ve sanatkar odalarını güçlendirmek istediklerini belirterek, 'Türkiye'de 3200 oda var, bu çok. Bizim işimiz koltuk sevdası değil. Benim koltuğum ne olacak diye düşünmek yerine, sanatkar ne olacak diye düşünmeliyiz. Güçler birleşse daha iyi olmaz mı? Bunları gözden geçirmemiz lazım. Bir kısmını birleştirmemiz lazım' dedi.

Bakan Nihat Ergün, Gaziantep temasları kapsamında Gaziantep Esnaf ve Sanatkar Odaları Birliği'ne (GESOB) gelerek esnafın sorunları dinledi.

Kapıda Başkan Ömer Küsbeoğlu ve yönetim kurulu üyeleri ile tek tek tokalaşan Bakan Ergün, daha sonra binada incelemelerde bulundu.

Daha sonra toplantı salonuna geçen Bakan Ergün'e GESOB Başkanı Ömer Küsbeoğlu tarafından bölgede yapılan çalışmalar hakkında bilgiler verildi.

Kürsüde gelerek esnafa hitap eden Bakan Ergün, hükümet olarak esnaflara yönelik yapılan çalışmalar hakkında detaylı bilgiler verdi. Bakan Ergün, özellikle küçük ölçekli yatırımcıların teşvik edilmesi için yeni kredi projeler ürettiklerini ve bu projelerden mutlaka faydalanılması gerektiğini söyledi.

Esnafın her türlü sorununa eğile bilmek için talepleri de dikkate aldıklarını ifade ederek, 'Bizim için esnaf ve sanatkarların önemi çok büyüktür. Halkla iç içe olan esnafımızın sorunlarını çözmek için yeni yeni kredi projeleri yapıyoruz. Son olarak yapılan verilecek olan cazip kredi esnafımız için gerçekten çok büyük avantajlar sağlamaktadır. Bu konuyla ilgili gerekli bilgilendirmelerle esnaflarımız doğru kredileri kullanarak kendisini geliştirip büyüteceğine inanıyoruz. Bunların yanı sıra esnaflarımızın eğitimi için gerekli imkanların mutlaka sağlanması gerekiyor. Bunu da odaları vesilesi ile mutlaka yapılacaktır'

Türkiye'de bugün esnaf ve sanatkar sayısının 2 milyonu bulduğunu, esnaf kesiminin ekonominin kılcal damarları olduğunu ifade eden Ergün, 'Bugün esnaf, ülkenin en ücra köşesine mal ve hizmet götürüyor. Diğer firmalar ne kadar büyük olursa olsun, ne kadar çok üretim yaparlarsa yapsınlar, üretim tarladan çıksa bile, bunu köydeki insana, kim götürecek. Onlar ekonominin vazgeçilmezidir. Birisi nasıl olsa bu işi yapacak. Türkiye'de 2 milyon kişi, mal ve hizmeti toplumun derinliklerine dağıtıyor. Fabrikadan alınmayacağına göre, o küçük esnaf ve sanatkar dediğimiz kesim, bu işleri yapıyor. Kimseden bir şey istemiyor, biraz parasını koyuyor, dükkanı tutuyor, yaz demiyor, kış demiyor, günde belki 16-17 saat çalışıp hizmet götürüyor' şeklinde konuştu.

- ESNAF TEMEL DEĞERDİR-

Esnaf kesiminin Türkiye'de temel değer olduğunu, kimsenin vazgeçip, ihmal edip, 'ne halin varsa gör' diyemeyeceğini anlatan Ergün, şöyle konuştu:

'Esnaf ve sanatkarın içinde bulunduğu zorluklar, dünyada yaşanan değişimi esnafı ve sanatkarı nasıl etkilediği ile günü birlik değil, rasyonel çalışmalar üretmek gerekiyor.

Bugün burada iki müjde patlatır giderim. Önemli olan kalıcı ve esnafı dünya değişiminden nasıl etkilenir, ne yapmak lazım. Uzun, orta ve kısa vadeli projeleri hayata geçirmemiz lazım. Onun için esnaf ve sanatkar strateji belgesi üzerinde çalıştık ve tahsis ettik. Esnaf ve sanatkar için neler yapmak lazım, neleri yaparsak doğru olur. Kısa ve uzun vadeli yapılması gerekenleri 7 tane başlık ve 30 eylem planı oluşturduk. Bu daha da gelişecek. Dinamik bir süreç kendi kendini geliştiren bir süreç. 2-3 yıl içinde yapılacak işleri planladık. Değişik kurullar adımlarını hazırladılar, strateji belgelerinde nasıl yapacaklarını belirlediler. Bunlar bir tanesi de KOSGEB. Burada kendini sürekli yenileyen, ne yapması gerektiğini iyi bilenler daha çok faydalanacak. Bundan sonra karambole artık iş yok.

Ülke olarak, millet olarak, esnaf ve sanatkar olarak ne yapacağımızı bilerek yapmalıyız. İsraf edecek kaynağımız yok. Biz, parayı nereye koyabileceğimizi bilemiyoruz diyecek bir ülke değiliz. Paramızı çok etkili kullanmamız lazım. Esnaf ve sanatkarımızın parası mı çok? Tabii ki değil. Sermayesini iyi değerlendirmesi lazım. Hesabı kitabı iyi yapmalıyız. Devletimizin imkanları kısıtlı. Bunları iyi yerde kullanmalıyız. Projeye destekler dönemini başlatıyoruz.'

Bakan Ergün, esnaf ve sanatkara da düşen görevler olduğunu belirtti.

İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Odalarının çalışmaları hakkında örnekler veren Bakan Ergün, 'Mesela, İstanbul'da girişimcilik eğitimi veriyorlar. Bu ülkenin daha çok girişimciye ihtiyacı var. İstihdam yaratacak, üretim yapacak daha çok girişimciye ihtiyaç var. Gençlerimizden okumuş olanlar var okuyamamış olanlar var. Esnaf ve sanatkar odalarımızı girişimci eğitimleri versinler. Üniversite kursu düzenlemeyin, girişimcilik dersleri eğitimi veri. bizim işimiz bu olmalı. Esnaf ve sanatkarın da eğitime ihtiyacı var' ifadelerini kullandı.

Haritası olmayanın ne kadar koşuşturursa koştursun, bir yere gidemeyeceğini diyen Ergün, şunları kaydetti:

'Doğru yöne gitmesi için haritaya ihtiyacı var. O yön paradan daha önemli. Ne yapacağını, nasıl yapacağını bilmek, paradan çok değerli bir şey. bunu para ile satın alamazsınız. Esnaf ve Sanatkar birliğinin esnaf ve sanatkarı gelişen şartlara göre eğitimlerini vermesi gerekiyor. Artık birlik yapmaya ihtiyaç var. Birlikler daha aktif olmalı, dinamik süreç yaşanması gerekiyor.'

Organize Sanayi Bölgeleri yönetmeliğinde değişiklik yapıldığını, OSB'ler içinde artık küçük sanayi sitelerinin kurularak, entegre olabileceklerini ifade eden Bakan Ergün, şöyle devam etti:

'Küçük sanayi sitelerini arazi tahsisi yapıldığı zaman destek veriliyor. Yüzde 1 faizle 15 yıl vadeli, 5 yıl geri ödemesiz kredi veriliyor. Bizde kaynak var. Altyapının yüzde 100'üne kredi veriyoruz. Ama gerçekten iş yapacak arkadaşları alın, dükkan sahibi olsunlar, çalışsınlar. İş yapacak olanlara cazip imkanlar sunuyoruz. Kredi imkanları çok geniş. 2002 yılında 2 milyon esnafa 154 milyon kredi verilmiş. 2009'da 3,5 milyar lira kredi verdik, 22 kat arttırdık yani. Daha fazla krediyi Halk Bankası kanalı ile verdik. 100 bin esnaf ve sanatkara kredi faiz desteği verdik.

Şimdi gösterge faizi 13 oldu, hazine desteğini yüzde 50'ye çıkardı. Esnaf sanatkar yüzde 6,5 veriyor. Enflasyon kadar bile değil.

İşini geliştirmek isteyen herkes kredi kullanabiliyor. Türkiye'de atık imkan var, üretim arttı, itibarımız arttı. Bundan esnaf ve sanatkarımızda istifade edebiliyor.'

- ODA SAYISI ÇOK FAZLA-

Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, odalarda salkım saçak modeli olduğunu, birbirine benzer kolda çok sayıda oda olduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle tamamladı:

'Bizim işimiz koltuk sevdası değil. Benim koltuğum ne olacak diye düşünmek yerine, sanatkar ne olacak diye düşünmeliyiz. Terziler, konfeksiyoncular, manifaturacılar aynı meslek kolunda ama ayrı odalar. Aynı oda olsa dahi iyi olmaz mı? Güçler birleşse daha iyi olmaz mı? Bunları gözden geçirmemiz lazım. İşler bundan dolayı zor oluyor. maliyet yükseliyor. 3200 odanın maliyeti 400 milyon lira. Halbuki bunu 200 milyon liraya düşürsek, aradaki 200 milyonu esnafa kredi hacmi olarak, proje olarak geliştirsek daha iyi olmaz mı.

Bugün semerciler odası var, ayakta içiciler odası var. Bunlar kaldı mı bugün. Yani fonksiyonu kalmamış işlerde odalar var. Yazık günah. Katkısı olsa diyeceğim bir şey yok. Katkısı olmaktan çok, yük. Yükleri artık bir kenara koymalıyız, rahatlamamız lazım. Yükleri niye taşıyoruz. Modelde dayatmıyoruz sizlere. Şöyle olsun, böyle olsun değil, bunu beraberce kararlaştıralım. Herkes kendi koltuğunu düşünürse olmaz. Esnafın ve sanatkarın ne olacağını düşünmemiz lazım.'

Daha sonra esnafın ve oda başkanlarının sorunlarını dinleyen Bakan Ergün, soruları da yanıtladı.

Bakan Ergün'e Vali Süleyman Kamçı, Gaziantep AK Parti Milletvekillerinden, Fatma Şahin, Özlem Müftüoğlu, Mehmet Erdoğan, Halil Mazıcıoğlu, Mehmet Sarı, AK Parti İl Başkanı Ahmet Uzer, Şahinbey İlçe Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, Şehitkamil Belediye Başkanı Rıdvan Fadıloğlu eşlik etti.

(MRT-ABK) - GAZİANTEP

Haberler