TÜM KATEGORİLER
Organ Bağışı Haftası
Türkiye'de organ bağışında önemli bir sorun olarak görülen kadavradan nakillerde artış yaşandığı belirtildi.
Türkiye'de organ bağışında önemli bir sorun olarak görülen kadavradan nakillerde artış yaşandığı belirtildi.
Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi Organ Nakli Koordinatörü Dr. Ferit Erdoğan, 3-9 Kasım Organ Bağışı Haftası dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, tedavisi mümkün olmayan hastalıklar nedeniyle görev yapamayacak derecede hasar gören organların yerine, canlı veya kadavradan alınan sağlam organın naklinin yapılarak hastanın tedavi edilmesine "organ nakli" denildiğini hatırlattı.
Organ nakillerinin canlıdan veya kadavradan olmak üzere ikiye ayrıldığını ifade eden Erdoğan, "Böbrek, karaciğer ve akciğer hem canlıdan hem de kadavradan nakil yapılabilen organlardır. Kemik iliği canlıdan nakil yapılan dokudur. Bu organ ve dokular haricindeki nakiller ise sadece kadavradan yapılabilir." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, mevcut yasalara göre canlıdan organ bağışının 4. dereceye kadar kan ve kayın hısımlarından yapılabildiğini, akrabalık ilişkisi bulunmayan alıcı ve vericinin durumu ise Sağlık Müdürlüğü bünyesindeki Etik Kurul kararıyla mümkün olduğunu kaydetti.
Erdoğan, Türkiye'de böbrek naklinin yüzde 75'i canlı verici denilen anne, baba, kardeş veya diğer akrabalardan, yüzde 25'inin ise kadavra donörden alındığını belirtti.
Diğer ülkelerde bunun tam tersi olduğunu kaydeden Erdoğan, "İngiltere'nin genel durumuna baktığımızda yüzde 20'sini canlı vericiden, yüzde 80'ini kadavra vericilerden sağladığını görüyoruz. Canlıdan organ nakli istenen bir şey değildir. Kadavra bağışlar yeterli olmadığından canlıdan nakiller zorunlu olarak yapılmaktadır." ifadelerini kullandı.
Sağlık Bakanlığının organ bağışının arttırılması konusunda yoğun çaba içerisinde olduğunu vurgulayan Erdoğan, şu bilgileri verdi:
"Ülkemizde son yıllarda beyin ölümü tespitleri ve organ bağışı konusunda artışlar sağlanmıştır. Bazı rakamlar vermek gerekirse 2015 yılında ülkemizde tespit edilen beyin ölümü sayısı bin 965'tir. Bunlardan 471 kişide aile organları bağışlamıştır. Aile izni oranı kabaca yüzde 24'tür. Ancak hasta sayısı organ bağışı sayısından daha fazla artmaktadır. Canlıdan organ nakli sayısı 2015 yılında 3 bin 405, kadavradan organ nakli sayısı ise bin 491'dir."
Erdoğan, beyin ölümü ile bitkisel hayatın farklı olduğunu, beyin ölümünde beynin fonksiyonlarının geri dönüşümsüz şekilde kaybı söz konusu iken bitkisel hayatta beyin fonksiyonlarının geri dönüp hastanın komadan çıkabileceğine dikkat çekti.
