TÜM KATEGORİLER
Rusya Ermeni Meselesinde Gerçek Niyetini Belli Etti
Türkiye'nin hava sahasını ihlal eden savaş uçağının düşürülmesinin ardından Rusya'nın 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarını "soykırım" olarak nitelemeyenlerin sorumlu tutulması için parlamentoya yasa teklifi vermesi, Ermeni meselesinin tarihi bir unsur olmaktan çok siyasi bir koz olduğu gerçeğinin ortaya konulması olarak değerlendirildi.
Türkiye'nin hava sahasını ihlal eden savaş uçağının düşürülmesinin ardından Rusya'nın 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarını "soykırım" olarak nitelemeyenlerin sorumlu tutulması için parlamentoya yasa teklifi vermesi, Ermeni meselesinin tarihi bir unsur olmaktan çok siyasi bir koz olduğu gerçeğinin ortaya konulması olarak değerlendirildi.
Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Başkanı Alev Kılıç, konunun iki ülke arasında geçmişte de gündeme geldiğini hatırlatarak, Rusya'nın geçmişte aldığı kararlardan daha ileri gidemeyeceği görüşüne destek verdi.
Ermeni soykırımı iddialarının tarihi bir unsurdan çok siyasi bir koz olduğunu vurgulayan Kılıç, "Rusya'nın bu girişimi aslında Türkiye'nin hep savunduğu bu durumu ispatlamıştır. Türkiye tüm dünyaya konunun siyasi bir koz olarak ortaya konulduğunu artık daha güçlü olarak anlatabilir" dedi.
Kılıç, "Rus uçağının düşürülmesinden sonra Rusya, elinden gelen tüm imkanları ile Türkiye'yi köşeye sıkıştırmaya çalışacaktır. Askeri ve ekonomik ilişkileri dondurmak gibi. Ancak Ermeni meselesi şu anlamda çok önemli değil, Rus parlamentosu neredeyse 20 yıl önce soykırım iddialarını kabul etmişti. Geçmişte alınan bu kararların ardından Rusya, konuyu daha fazla ileri götüremez" şeklinde konuştu.
Rusya'daki aşırı iki parti liderinin karar tasarısı olan "Ermeni soykırımı" iddialarını, en fazla 1915 olaylarını "soykırım" olarak kabul etmeyenlerin sorumlu tutulması noktasına taşıyabileceğini belirten Kılıç, Türkiye'nin elinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin içtihadının olduğuna işaret ederek, bu durumda dahi Türkiye'nin çok fazla bu konu üzerinden yıpratılamayacağını belirtti.
AVİM Onursal Başkanı Emekli Büyükelçi Ömer Engin Lütem de Rusya'nın 1995, 2005 ve 2015'te bu iddiaları kabul eden kararlar aldığını hatırlattı. Rusya'nın Ermenistan'ı hali hazırda destekler bir konumda olduğunu belirten Lütem, "Ermeni meselesinin şu an Suriye üzerinden yaşanan krizde Rusya'nın eline güç katacak bir yanı yok. Zaten konu ile alakalı parlamentoda alınan kararlar var. İki ülke ilişkileri başka alanlarda bozulabilir ama Ermeni meselesinde yaşanan mevcut durum daha ileri gidemez" diye konuştu.
"Rusya'nın bu hamlesi sembolik bir hareket"
Atılım Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Hasan Ali Karasar da yaptığı açıklamada, Rusya parlamentosunun daha önce de iki defa Ermeni soykırımı iddialarını gündeme aldığını hatırlatarak, bu hamlenin "sembolik bir hareket" olacağını belirtti.
Karasar, Rusya'nın bu adımını kendi iç politikasındaki kızgın siyasetçileri yatıştırmak için attığı bir adım olarak nitelendirdi.
Karadeniz güvenliğinde Türkiye ve Rusya arasında önemli bir işbirliği olduğunu vurgulayan Karasar, "Rusya ve Türkiye'nin ilişkileri bölgesel ve stratejik anlamda çok yüksek. Ekonomik siyasi ve güvenlik boyutları olan ilişkileri var. Dolayısıyla bu tür sembolik önlemlerin iki taraf için de iç siyasetteki bazı dinamikleri yatıştırmaya yönelik olduğunu düşünüyorum" dedi.
Türk-Rus ilişkilerinin çok kısa sürede darmadağın olacak türden ilişkiler olmadığını ifade eden Karasar, iki ülkenin de birbirine yönelik ihtiyaçları olduğunu belirtti.
Geçmişte Ukrayna konusunda da iki ülkenin ihtilafa düştüğünü hatırlatan Karasar, bu krizde de tarafların ilişkilerde çok derin hasarlar yaşamayacağını dile getirdi.
Muhalefetteki Adil Rusya Partisi Başkanı ve Parlamenter Sergei Mironov dün Twitter'dan yaptığı açıklamada, 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarını "soykırım" olarak nitelemeyenlerin sorumlu tutulması için yasa teklifi vermişti.
