Haberler

Mehterle Girdiler 'Emanet'le Çıktılar

Güncelleme:

Türk askerinden 9 saatlik nefes kesen operasyon

Türkiye sınırları dışındaki tek Türk toprağı olan Süleyman Şah Saygı Karakolu ve Türbesi için Suriye içine 2 koldan 9 saat süren bir operasyon düzenlendi. Operasyon Türkiye'deki Eşmeler köyünden Mehter Marşı'yla başladı. Tanklarla Kobani'den geçen Mehmetçik, karakoldaki emanetler ile personeli alıp, Türkiye'ye döndü.

Türkiye ecdada saygıyı sınırın dışında da gösterdi. DEAŞ ve Esed'in etkin olduğu bölgenin tam merkezinde kalan Süleyman Şah Türbesi, düzenlenen kusursuz operasyonla Eşme bölgesine taşındı. Suriye'de dalgalanan Türk bayrağının inmesine ise izin verilmedi.

Suriye'de çatışmaların başlaması ve savaşın yaygınlaşması sonrasında Türk toprağı olan Süleyman Şah Saygı Karakolu'nun korunması için tedbirler alınmış ve asker sayısı 38'e çıkarılmıştı. DEAŞ'ın bölgede hakim olması ve son dönemde karışıklığın daha da artması üzerine Türkiye harekete geçti ve Şah Fırat adı verilen operasyonun düğmesine basıldı.

GEÇEN HAFTA NETLEŞTİ

Hükümet, Türkiye'nin uluslararası hukuktan doğan haklarının korunması, manevi emanetlerin korunması ve Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarının da güvenliklerinin teminat altına alınması prensipleri etrafında her türlü tedbirin alınması yönünde geçen ay içinde TSK'ya direktif verdi. Çalışmalar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimat ve onayından geçtikten sonra geçen hafta nihai aşamaya gelindi ve operasyonun zamanı son ana kadar gizli tutuldu.

EŞME'YE BAYRAK DİKİLDİ

Önceki akşam saat 21.00'de eşzamanlı iki operasyon birden başlatıldı. İlk olarak Birlikler Mürşitpınar'dan Suriye'ye giriş yaptı ve süratle Karakozak Köyü'ne doğru hareket edildi ve buradan Süleyman Şah Saygı Karakolu'na bir an önce ulaşmak için gerekli çalışmalar yapıldı. Saat 21.02'de başka bir birlik ve tanklar Eşme civarından yine Suriye topraklarına girerek yakında bir mekanda, Suriye toprakları içinde Süleyman Şah'ın yeni kutsal mekanının tanzimi ve nakli kuburun gerçekleştirilmesi için bir toprak parçasını kontrol altına alıp Türk bayrağını bölgeye dikti.

00.30'DA OLAY YERİNDE

Operasyon Başbakan Ahmet Davutoğlu, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel ve kuvvet komutanlarının katılımıyla Genelkurmay Karargahı operasyon odasından yürütüldü. 39 tank, 57'si zırhlı 100 araç ve 572 personelle Suriye'ye girildi. 00.30'da birlikler Süleyman Şah Saygı Karakolu'na ulaştı. Burada çalışmalar süratle tamamlandı, nakli kubur için gerekli dini tören yapıldı ve nakli kubur yapılabilmesi için orada manevi değer ifade eden bütün unsurlar bölgeden alınarak askerler bölgeden ayrıldı.

GERİDE EMANET BIRAKILMADI

Saat 04.45'te son asker de Karakoldan ayrıldı. Bir istismara meydan vermemek için manevi emanetler alındıktan sonra geride kalan yapılar kullanılamaz hale getirildi. Saat 06.03 civarında ilk kol askeri birlikler ülkeye giriş yaptı. Gece başlayan operasyon öncesinde yoğun güvenlik önlemleri alındı. Suruç ve Birecik ilçelerinde sınırın sıfır noktasına giden yollar güvenlik güçleri tarafından kesilerek, sivil araç geçişine izin verilmedi. Bölgede sinyal kesicilerle GSM operatörlerinin erişimi de kapatılarak herhangi bir bilgi sızmasının önüne geçildi.

HAVADA HAZIR BEKLEDİLER

Operasyonun başlama emrinin verilmesiyle bölgede termal dürbünlerle tarama yapıldı. Alanın güvenli olduğunun belirlenmesinin ardından Birecik'teki Eşme Köyü civarından

bir grup tank sınırdan geçti. Şah Fırat Operasyonu kapsamında sadece karada değil havada da hareketli saatler yaşandı. Taarruz helikopterleri operasyon süresince havada hazır beklerken F-16'lar da sınır hattında uçuş gerçekleştirdi. Sınırlı birliklerinde konuşlu Fırtına topları da namluları sınıra çevrili hazır bekledi.

ANKARA KİMSEDEN İZİN ALMADI

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Genelkurmay Başkanlığında düzenlediği basın toplantısında operasyonla ilgili bilgi verdi. Sözlerine "Bu gece şerefli Türk Silahlı Kuvvetleri son derece başarılı bir operasyon daha gerçekleştirmiş bulunmaktadır" diyerek başlayan Davutoğlu'nun açıklamasından satır başları şu şekilde:

KARAR ANKARA'DA ALINDI

Kontrol altına aldığımız Suriye Eşmesi tarafındaki bölgedeki şu anda orada bayrağımız dalgalanmaktadır. Son derece başarılı bir operasyon oldu ve uluslararası hukuk anlamında hiç bir hak zayi edilmedi. Operasyonun kararı Ankara'da alınmıştır. Meclis tezkeresi de göz önüne alınarak, tamamiyle hukuk devleti kuralları işletildi. Hiçbir merciden ne izin ne yardım talep edildi. Eğer önümüze bu operasyon esnasında kim çıkmış olursa olsun, talimat verildikten sonra şerefli Türk askeri her türlü engeli aşar, her türlü çatışma riskini de göze alır, yeni Süleyman Şah Karakolu'na kadar iner ve o emanetleri salimen ülkemize getirir.

TÜRKİYE TOPRAK VERMEDİ

Herhangi bir sivil kayıp olmaması için, Özgür Suriye Ordusu ile koalisyon güçlerine operasyon başladıktan sonra gerekli bildirimlerde bulunuldu. Operasyon anından itibaren 21.00 itibariyle bütün taraflar biliyorlardı ki bu operasyona yönelik her hangi bir müdahale en sert şekilde karşılık görür, vazife sonucu ne olursa olsun yerine getirilir. Bunun bilinmesi suretiyle Türkiye'nin caydırıcı gücünden herkesin haberdar olduğu ve bunu yakınen bildiği için çatışma söz konusu olmadı. Türkiye'nin yurtdışında toprağının kalmadığı yönünde algı operasyonu yapılıyor. Bu algı doğru değil. Çünkü zaten 1921 Ankara Antlaşması ile bizim hukukumuza geçmiş olan Türk toprağı, şu anda baraj gölünün altında kaldığı için iki kez bu taşındı. Yani önemli olan burada, Süleyman Şah'ın mukaddes emanetine, mirasına sahip çıkılmasıdır. Yeni bölge Karakozak'ta olan topraktan belki daha büyük bir toprak parçası yine devletimizin ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kontrolü altındadır.

TÜRBE'NİN YERİ İKİ DEFA DEĞİŞTİRİLMİŞTİ

Caber Kalesi, Yavuz Sultan Selim devrinde Osmanlı topraklarına katıldı. Osmanlı Devleti'nin kurucusu Osman Bey'in dedesi Süleyman Şah'ın mezarının 30 Eylül 1975 tarihinde Süleyman Şah Türbesi müştemilatı ile birlikte, Karakozak köyüne taşınana kadar burada kaldı. 1921'de Fransa ile yapılan anlaşmayla, Süleyman Şah'ın Caber Kalesi'ndeki aziz mekanı, Türk toprağı olarak kabul edildi. 1939'da nakli kubur ile Caber Kalesi'nden başka bir mekana, daha sonra da 1975'te baraj inşası dolayısıyla Karakozak Köyü civarına nakledildi.

Sultan İkinci Abdülhamid'in torunu Abdülhamid Kayıhan Osmanoğlu, "Dedemiz Süleyman Şah'ın türbesi, Ümmet-i Muhammed için çok kıymetlidir. Operasyonun bu hassasiyetler göz önünde bulundurularak, muhafaza altına alma mücadelesi olduğunu düşünüyorum" dedi.

PARALEL YAPI VE MUHALEFETTEN YİNE KİRLİ İTTİFAK

Süleyman Şah Türbesi'ne yönelik gerçekleştirdiği Şah Fırat operasyonu da paralel yapı tarafından çarpıtılmaya çalışıldı. Paralel yapı mensubu bazı gazeteciler ve ulusalcılar, TSK'nın oradaki askerleri tahliye etmek için büyük gizlilik ve titizlikle yürüttüğü operasyonun deşifre olması için elenden geleni yaptı. Paralel yapının son davranışı sosyal medyada günün konusu oldu. Türk askeri sınırın 200 metre içerisinde iken operasyonu sosyal medyada deşifre ederek Mehmetçiğin can güvenliğini tehlikeye sokan paralelciler, operasyonu itibarsızlaştırmak için elinden geleni yaptı.

TÜRKİYE ALEYHTARLIĞI YAPIYORLAR

Türbenin 800 yıl sonra taşındığı yalanını söylemekten çekinmeyenler, bayrak ve kutsal emanetleri de çirkin emellerine alet etti. DEAŞ'ın türbeye saygısızlık yapma ihtimaline yönelik olarak imha edilmesini de internet sitelerinin manşetine taşıyan Gülen medyası, Paralel örgütün Türkiye sınırları içinde faaliyet gösteren bir ihanet şebekesi olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Daha önce Esad rejiminden yana tavır sergileyen, kendi ülkesini terörizme destek vermekle itham eden, Musul'daki konsolosluk çalışanlarımız sağ salim kurtarılınca neredeyse üzülen CHP-Paralel Örgüt ittifakı, Süleyman Şah Türbesi operasyonundan sonra da yine Türkiye aleyhtarlığına soyundu.

CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin, Şah Fırat Operasyonu'nun 'şah-mat' operasyonuna dönüştüğünü, Türkiye'nin toprak kaybettiğini iddia etti. Oysa, Gürsel Tekin, daha iki gün önce, Süleyman Şah Türbesi üzerinden Türkiye'ye kurulmak istenen kirli tuzağa çanak tutmuş, adeta Türk askerinin Suriye'ye girmesi için kışkırtıcılık yapmıştı. Tekin, "Hodri meydan! Binelim uçağa, gidelim Süleyman Şah Türbesi'ne!" sözleriyle komik duruma düşmüştü. CHP lideri Kılıçdaroğlu da attığı tweette, "Kendi karakolunu yıkıp, kendi toprağını terk etmeyi 'başarı' diye sunmak danışıklı bir dövüşün kanıtıdır" dedi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de "Türk vatanın mukaddes bir parçası korkakça yüzüstü bırakılmıştır" dedi. MHP Grup Başkanvekili Yusuf Halaçoğlu da koroya katıldı. Halaçoğlu, "Türkiye'nin yenilgi operasyonu" ifadesini kullandı. Parelel koronun diğer ismi BBP Genel Başkanı Mustafa Destici ise, "Ne pahasına olursa olsun türbe boşaltılmamalıydı" dedi. Cumhuriyet Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar'ın da operasyonu küçümseyen tweetleri dikkat çekti.

DÖNÜŞ YOLUNDAKİ KAZADA ŞEHİT DÜŞTÜ

Trabzonlu şehit Halit Avcı'nın eşinin hamile olduğu öğrenildi. Avcı 15 gün sonra baba olacaktı. Başbakan Davutoğlu, telefonla taziye ilettiği şehit eşi Şöhret Avcı'nın Trabzon'daki cenaze törenine katılabilmesi için ambulans uçak hazırlanması talimatı verdi.

Süleyman Şah Türbesi'nden dönüş yolunda üzücü bir olay yaşandı. Operasyona katılan birlikte görevli Muhabere Astsubay Başçavuş Halit Avcı, içinde bulunduğu tanktaki ani manevra sırasında başını şiddetli şekilde çarpınca ağır yaralandı. Avcı, sağlık ekiplerinin müdahalesine karşın kurtarılamayarak şehit oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehit olan Başçavuş Halit Avcı'nın babası Mustafa Avcı ile telefon görüşmesi yaptı. Halit Avcı'nın hayatını kaybetmesinden derin üzüntü duyduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, merhuma Allah'tan rahmet, ailesine ve yakınlarına ise sabır ve metanet dileğinde bulundu. Mustafa Avcı da acılarını paylaşmasından dolayı Cumhurbaşkanı Erdoğan'a teşekkür etti. Davutoğlu ve Orgeneral Özel de şehit ailesini arayarak taziyelerini iletti.

ECDADIN HATIRASINI YAŞATACAĞIZ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Şah Fırat Operasyonu'na ilişkin yazılı açıklama yaptı. Süleyman Şah Türbesi ve Saygı Karakolu'nun yerinin, TSK'nın yaptığı başarılı bir operasyon neticesinde değiştirildiğini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

BAŞARIYLA SONUÇLANDI

"Sevk ve idaresini bizzat takip ettiğim, Sayın Başbakanımızın ve Genelkurmay Başkanımızın harekat merkezinden bizzat yürüttüğü bu operasyon, ecdadımızın bizlere emaneti olan Süleyman Şah Türbesi'ni Suriye'de daha güvenli bir mevkiye nakletmeyi amaçlamıştır. Süleyman Şah Türbesi ve Saygı Karakolu'ndaki tüm emanetler ve orada görev yapan askerlerimiz, salimen ülkemize getirilmiş bulunmaktadır. Operasyon, devletimizin kararı ve uygulamasıyla başarılı bir şekilde tamamlanmıştır. Süleyman Şah'ın naaşı, askerlerimiz tarafından kontrol altına alınan ve şu anda bayrağımızın dalgalandırıldığı, Suriye sınırları içinde sınırımıza 200 metre mesafede bulunan Eşme bölgesine nakl-i kubur ile getirilecektir. Uluslararası hukuk ve anlaşmaların bir gereği olarak yeni mekanında bayrağımızı dalgalandırmaya ve ecdadımızın hatırasını yaşatmaya devam edilecektir. Her türlü takdirin fevkindeki bu başarılı operasyonu gerçekleştiren Hükümetimizi ve Silahlı Kuvvetlerimizi, şahsım ve milletim adına tebrik ediyorum." Erdoğan'ın açıklaması Türkçe, Arapça, İngilizce ve Kürtçe yayınlandı.

TELEFONLA TEK TEK KUTLADI

Cumhurbaşkanı Erdoğan, operasyon sonrası Başbakan Davutoğlu, Genelkurmay Başkanı Özel ile Kara Kuvvetleri Komutanı Hulusi Akar'ın yanı sıra, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Hava Kuvvetleri Komutanı Akın Öztürk, Jandarma Genel Komutanı Abdullah Atay, Genelkurmay 2. Başkanı Yaşar Güler ve Genelkurmay Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı ile telefonla görüştü, hepsini ayrı ayrı kutladı.


Kaynak: Ensonhaber.com / Güncel

Recep Tayyip Erdoğan Süleyman Şah Türbesi Süleyman Şah Türkiye Güncel Haberler

title