TÜM KATEGORİLER
MAZLUMDER'de Hak Arama Bilinci Semineri
MAZLUMDER Şanlıurfa Şubesi'nin haftalık olarak düzenlediği eğitim seminerleri dizisinin bu haftaki konusu 'Hak Arama Bilinci' oldu.
Şanlıurfa Barosu eski başkanlarından Avukat Yahya Demirkol tarafından MAZLUMDER Şanlıurfa Şubesi binasında verilen seminerde, yönetici, üye ve gönüllülere yönelik Hak Arama Bilinci anlatıldı. Demirkol, burada yaptığı sunumda, "Hak arama bilinci ve hürriyeti, insan haklarına dayalı hukuk devletinin ve demokrasinin gelişiminin önemli faktörlerindendir. Bunun için hak ve hukuk tanımını iyi yapmak ve bu tanımlama üzerinden de bu bilinç ve hürriyeti ve bunların gelişimini konuşmak gerek diye düşünüyorum. Hukuk düzeninin koruduğu ve kişiye yarar sağlayan bir kavram hak. Bu kavramın, buna dair bilincin yerleşmesi, gelişmesi özgürlük ve demokrasi açısından son derece mühim. Öncelikle bu kavramın, temel hakların ve özgürlüklerin sadece yazılı metinlerde yer alması önemli olmakla birlikte yeterli değildir. Zira Hammurabi'den bu yana kanunlar metinlerde yer almıştır, ancak bunların uygulanabilirliği ve gelişmesi ise aynı paralelde olmamıştır. Bu nedenle uluslararası sözleşmelerde, anayasalarda ve diğer mevzuatlarda yer alan hakların bilinmesi çok önemlidir, bilinenin hayata geçirilmesi ise daha önemlidir, daha sonra da bunların geliştirilmesi önem arz eder." dedi.
'DİLEKÇE HAKKI' ÇOK ÖNEMLİDİR
Hak aramanın yasal yollarını anlatan Demirkol, "Hak arama hürriyeti anayasada da yer almaktadır. Herkes hakkını aramak için yasal veya meşru vasıtalar kullanarak davacı, iddiacı olabilir. Toplum yaşamında hukuksuzluklar olağandır, olağan olmayan bunlara karşı mücadele etmemektir. Bu mücadelesizlik ya bilgisizlikten, ya korkudan yada gelenek vs. etkenlerden kaynaklanır. Oysa kendi hakkınızı aramanız sadece sizin hakkınızı aramanız değil aynı zamanda bu hakkın güçlenmesi, gelişmesi, yaygınlaşması anlamına gelir ve genelde başkalarının da hakkını aramak anlamına gelir. Bu nedenle bu bilincin gelişmesinde 'Dilekçe Hakkı' çok önemlidir. Dilekçe hakkı, şikayet veya talep etme hakkı gerekli her durumda kullanılmalıdır. Elbette bu başvurunun etkin sonuçlanması önemlidir. Ancak demokraside ısrarlı takip mutlaka sonuç getirecektir. Çoğu zaman bilinç eksikliği, veya sonuç alınmaz duygusu, korku vs. nedenlerle bu hak kullanılmaz. Ancak çocuk eğitiminden başlayarak bu bilincin yerleştirilmesi gerekir. İstenen sonuç vermese bile dilekçe hakkı kullanıldığı zaman hem kayıtlarda yer alması hem de en kötü ihtimalde ilgilisini rahatsız etmesi dahi önemlidir. Bu hakkı destekleyecek bir diğer hak da 'Örgütlenme hakkı veya özgürlüğüdür' Modern toplumlarda yalnız olan birey devlet veya kamu otoritesi karşısında zayıftır, buna karşı güçlü olmanın, kendini dolayısıyla toplumu güvende görmenin en iyi yolu örgütlenmek, bir amaçta birlikte olmaktır. Bu nedenle bu hak da kişinin korkularını yenmesine, birlikte daha güçlü olmasına, etkileşime, paylaşıma katkı sunacaktır. Bu hakkın da kullanılması, sivil toplum kuruluşlarına üye olunarak veya zaman zaman faaliyetlere katılarak, eylem ve etkinlikle hak arama bilinci ve hürriyeti geliştirilebilinir." diye konuştu.
YARGININ BAĞIMSIZ VE GÜÇLÜ OLMASI
Adil Yargılanma Hakkı'na da değinen Yahya Demirkol, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hak arama bilinci ve hürriyetinin gelişmesinde bir diğer hak 'Adil Yargılanma Hakkı'dır. Adil yargılanma hakkı olmadan da Hak arama bilinci ve hürriyetinin gelişmesinden bahsetmek mümkün değildir. Aslında bu bilinci sadece üst yapı diye tanımlanabilecek hak, hukuk, sosyoloji ile izah etmek mümkün değildir, ekonomi, hukuk, tabiat, vs. her şey birbiriyle ilişkili elbette. Ancak adil yargılanma hakkının gerçekleşmesi kuşkusuz hak arama bilinci ve hürriyetinin gelişmesinde en önemli pay sahiplerindendir. Bunun için de yargının bağımsız ve güçlü olması gerekmektedir. Nitelik ve nicelik olarak hakim-savcı-avukat-personel yeterliliği sağlanmalıdır. Adalete ayrılan pay artmalıdır."
Demirkol, son olarak, "Mutlaka anayasa başta olmak üzere yasal düzenlemelerin de eşitlik, özgürlük, demokrasi hedef alınarak düzenlenmesi önemlidir. Ancak başta da ifade ettiğim gibi asıl mesele mevzuattan çok uygulamadır." dedi.
Seminer karşılıklı soru cevap faslının ardından sona erdi.
(Kaynak: Gazeteipekyol)
