Ölürsem Babamın Yanına Götürün"

KEMAL ERDOĞMUŞ - Dünyaca ünlü halk ozanı Aşık Veysel Şatıroğlu'nun büyük oğlu Ahmet Şatıroğlu hastalığı nedeniyle büyük ozanın vefatının 44. yılı dolayısıyla yarın yapılacak anma törenine katılamayacak olmanın üzüntüsünü yaşıyor.

Bir süredir rahatsızlığı nedeniyle Şarkışla ilçesi Yıldırım Mahallesi'ndeki evinde tedavi gören Şatıroğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yarın babasının vefatının 44. yıl dönümü olduğunu anımsattı.

Yaşlılığa bağlı rahatsızlığı nedeniyle konuşmakta güçlük çeken 94 yaşındaki Şatıroğlu, hastalığı nedeniyle anma programına katılamayacağını söyleyerek "Ne söylesem yalan söylerim. Çok üzülüyorum çok çünkü herkes gidiyor ben katılamıyorum." dedi.

Bu durumun kendisini çok üzdüğünü dile getiren ve gözyaşlarına hakim olamayan Ahmet Şatıroğlu, vasiyetinin sorulması üzerine ise "Vasiyetim yok, orada mezar yerim hazır, babamın mezarının yanında. Ölürsem hemen götürüp, oraya koyun." ifadelerini kullandı.

Ahmet Şatıroğlu'nun 34 yıldır birlikte yaşadığı Türkan Ertemir ise Şatıroğlu'nun rahatsızlığı nedeniyle bir süredir hastanede tedavi gördüğünü, bir süredir ise tedavisine evde devam ettiklerini belirtti.

Şatıroğlu'nun yaşlılığa bağlı birçok hastalığı bulunduğunu aktaran Ertemir, tedavi sürecinde kendilerine yardımcı olan Şarkışla Kaymakamı Akif Pektaş'a teşekkür etti.

Mezarı başında anılacak

Ölümünden birkaç saat önce bile "Birbirinizle, konu komşuyla iyi geçinin, dirliğiniz, düzeniniz bozulmasın" diyen ve "Kürt'ü Türk'ü ne Çerkez'i/Hep Adem'in oğlu, kızı/Beraberce şehit, gazi/Yanlış var mı ve neresi" dizeleriyle birlik ve beraberliğe vurgu yapan ünlü halk ozanı Aşık Veysel Şatıroğlu, ölümünün 44. yılında memleketi Şarkışla'da anılacak.

Şarkışla Kaymakamlığınca hazırlanan anma programı, yarın Aşık Veysel'in Sivrialan köyündeki kabrinin ziyaret edilmesiyle başlayacak. Köydeki Aşık Veysel Müzesi'nin gezilmesinin ardından, ilçedeki Aşık Veysel Kültür Merkezi'nde anma programı gerçekleştirilecek.

Şiirlerinde yaşama sevinciyle hüzün, iyimserlikle umutsuzluk iç içe olan, aşık geleneğinin son büyük temsilcilerinden Aşık Veysel, 1894 yılında Sivas'ın Şarkışla ilçesi Sivrialan köyünde doğdu. Karaca Ahmet ile Gülizar Hanım'ın çocuğu olan Aşık Veysel, çiçek hastalığı yüzünden 7 yaşında bir gözünü kaybetti. Aşık Veysel'in diğer gözü de kısa süre sonra kör oldu.

Gözlerini kaybettikten sonra, babasının oyalanması için aldığı sazı çalmaya başlayan Veysel, saz ustaları Çamşıhlı Ali ve Molla Hüseyin'den ders aldı. Aşık Veysel'in Cumhuriyet'in 10. yılı için yazdığı destanın yayınlanması ve Sivas Aşıklar Bayramı'ndaki başarısı dikkati çekti. Veysel, bazı köy enstitülerinde saz öğretmenliği yaptı. İki kez evlenen, 2 erkek ve 4 kız babası olan Aşık Veysel, 21 Mart 1973'te vefat etti.

Eserlerinde Türkçeyi en yalın ve güçlü şekilde kullanan Aşık Veysel, şiirlerinde verdiği mesajlarla Türk milletine her zaman birlik ve beraberliği öğütlüyor. Aşık Veysel'in vatan, tabiat, birlik, çalışma, yardımlaşma konularını işlediği şiirleri incelendiğinde dikkati çeken en önemli noktanın vatana bağlılık ve idealistlik olduğu dikkati çekiyor.