TÜM KATEGORİLER
Karabağ'daki Türklerin öyküsü Uluslararası EgeArt Kısa Film Festivali ile Türkiye'ye taşındı
Karabağ'daki Türkleri konu alan "Burası Benim Evim" adlı kısa film, 10. Uluslararası Ege Art Kısa Film Festivali Azerbaycan Seçkisi'nde yer aldı.
Karabağ'daki Türkleri konu alan "Burası Benim Evim" adlı kısa film, 10. Uluslararası Ege Art Kısa Film Festivali Azerbaycan Seçkisi'nde yer aldı.
Yönetmenliğini Nicat Celilov, başrolünü Ceyhun Karabağlı'nın üstlendiği film, Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Konferans Salonu'nda izleyicisiyle buluştu.
Filmin tanıtımı için Türkiye'ye gelen heyette yer alan Azerbaycan Sığınmacılar ve Mülteciler Bakan Müşaviri Nesimi Nerimanov, AA muhabirine, tüm dünyaya hakikati göstermek için yola çıktıklarını söyledi.
Göçmenlerin, sığınmacıların sesini sanat ile dünyaya duyurmak istediklerini aktaran Nerimanov, "Filmimiz, 2. Dünya Savaşı sırasında Karabağ'dan çıkan birinin ve onun torununun öyküsünü anlatıyor. O yıllarda Karabağ'dan çıkan Cavanşir Karabağlı, savaştan sonra Azerbaycan'a dönmüyor. Türkiye, Mısır ve İtalya duraklarından sonra ABD'ye gidiyor. Filmin başrolünü de Cavanşir Karabağlı'nın torunu Ceyhun Karabağlı üstleniyor. Dedesinin doğduğu evi görmek için ilk kez Karabağ'a geliyor. Ata topraklarına ilk kez ayak bastığı anlar da bu filmde yer alıyor." dedi.
Nerimanov, Azerbaycan'ın bağımsızlığını tanıyan ilk ülke olan Türkiye'de "Burası Benim Evim" adlı filmi sunmanın da gururunu yaşadıklarını ifade etti.
Savaşın insanlara, şehirlere ve doğaya büyük zarar verdiğini anlatan Nerimanov, "Bizi savaşlarla yıldırmaya, hayallerimizi kırmaya çalıştılar ama başaramadılar. Çünkü biz bir bayrak olduk inmedik, güneş olduk sönmedik, şehit olduk ölmedik. Çünkü Karabağ'dır adımız, Azerbaycan soyadımız." diye konuştu.
Nerimanov, Karabağ mültecilerinin emeğiyle ortaya çıkan eserin, Türkiye'den sonra tüm dünyada gösterileceğini de sözlerine ekledi.
"Burası Benim Evim" adlı kısa filmde ABD'de İngilizce öğretmenliği yapan Ceyhun Karabağlı'nın dedesinin doğduğu Cebrayıl kentine bağlı Süleymanlı köyüne gidişi, boşaltılmış köyde yıkık haldeki dede evine ulaşması anlatılıyor.
